MACERADAN MAVERAYA – Dile Benden Ne Dilersen!

Cin şişeden çıkınca sahibine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Arayan Mevla’sını da bulur belasını da bulur. İki kişinin bildiği sır olmaz. Sade feraset dolu gözler değil, Kertuvan dikenleri de asla yalan söylemez. Kendi düşen ağlamaz. Bindiği dalı kesip yere düşen ahmak adama acınmaz. Yarası olan gocunmaz. Mızrak çuvala sığmaz.

Paşa kılıcı kuşanınca yaverine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Aman dileyene kurşun atılmaz. Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Bu öyle bir davadır ki; anadan, yardan ve serden geçilir lakin Çanakkale geçilmez. Asker yatmaz, uyumaz, acımaz, acıkmaz, susamaz, külyutmaz, kin tutmaz, kan davası gütmez. Devlet bizim babamız, vatan bizim anamızdır. Ananın bastığı çocuk ölmez. Ölen ile ölünmez amma ah yerde kalmaz. Hain ile yola gidilmez. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Vatana ihanetin nedeni olmaz. Eşkıyanın kandilinden berat, keferenin suretinden meymenet olmaz. Münkirler aşk halin bilmez, münafıklar yola gelmez. Her renk solar hâkî solmaz. Çatal kazık yere geçmez. Manisiz kişiden hiç nesne gelmez, kovası olmayan kuyudan su alınmaz. Kuyu cismindir mâni kovası; çekerler kovayı suyu görünmez.

Padişah tahta çıkınca vezirine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Dolapta pekmez, yala yala bitmez. Açlığından değirmen bekler kibrinden hak almaz. Akrebin naturası değişmez. Alplere yakın olmak Alperen olmak sayılmaz. Dükkân her gün ikindiden sonra açılmaz. Gitti demekle olmaz, geldi demekle olmaz. İsrafa dağ, müsrife yağ dayanmaz. Evdeki hesap çarşıya uymaz. Gavura darılıp oruç bozulmaz. Evli kadına nikah teklif edilmez. Yollar yamandır delilsiz gidilmez. Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz. Sahte şeyhin kerameti, yalancı peygamberin mucizesi olmaz. Yalancı pehlivan güreşe doymaz. Yağır eşeğin üstüne altın kemer uymaz. Dolu desti su almaz. Lodosa kar dayanmaz. Sema ve semah tavafın yerini tutmaz. Zorla güzellik olmaz, iyilik karşılıksız kalmaz. Fakir insan yemek seçmez. İki cambaz bir ipte oynamaz. İki karpuz bir koltuğa sığmaz. Varından veren utanmaz amma ağanın eli tutulmaz. Ağanın yanında bohça, alimin yanında çene açılmaz. Çıra dibini aydınlatmaz. Anadan evvel ahıra girilmez.

Derviş hilati giyince nefsine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! İyi ki varsın Diyanet, sensiz olmaz. Namaz kılanın önünden geçilmez. Yaş tahtaya basılmaz. Paslı çivi duvara geçmez. Evdeki hesap çarşıya uymaz. İyilik insanı üşütmez, kötülük adamı uyutmaz. Keser döner sap döner amma Müslüman hak yoldan dönmez. Namazın kazası olur lakin imanın kazası olmaz. Elçiye zeval olmaz. Terk edilmediği sürece alenen ve bilerek işlenen günahın tövbesi olmaz. Kendisi eğri olan bir cismin gölgesi doğru olmaz. Niyeti bozuk bir amelin sevabı / değeri olmaz. Demirden korkan trene binmez. Ölmüş eşek canavardan korkmaz. Delinin kelamı olur kalemi olmaz. “Bize Kur’an yeter.” diyen ahmak adam, dikkat et! Muhammed’siz din olmaz. Haram malda şifa, yalan sözde hikmet olmaz. Eğitim yoluyla genetik değişmez. Dağ yerini değiştirir lakin insan huyunu değiştirmez. Huylu huyundan, soylu soyundan, tüylü tüyünden vazgeçmez. Kurt yavrusu kırk yıl lambanın altında kalsa da kuzu olmaz. İt derisine peynir basılmaz.

Dede torununu kucağına alınca gelinine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Arabanın rot ayarı düzgün ise ön tekerin izini arka teker bozmaz. Hayatta hiçbir savaş barışın yerini tutmaz. Deneme atışları yarışmadan sayılmaz. Unutarak bir şey yemek ve içmek orucu bozmaz. Yaban tazısı av tutmaz. Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz. Asil azmaz, bal kokmaz. Bir çiçeğin açmasıyla bahar gelmez. El kesesinden ağalık yapılmaz. Emir demiri keser lakin demir fermanı kesmez. Köpeklerin uluması bulutlara zarar vermez. Kel tepede ot bitmez. Kel başa tarak gerekmez. Körler çarşısında ayna, keller çarşısında tarak bulunmaz. İman olmadan ibadet, abdest olmadan namaz olmaz. İktisada riayet eden fakir kalmaz. Horoz erken öttü diye şafak sökmez. Haramda bereket yalanda meymenet olmaz. Yatan yıkışa doymaz. Ağlayanın malı güleni ondurmaz. Nadana akıl danışılmaz.

Muhtar mazbatayı alınca kâhyaya böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Erkeğin baktığı inek süt vermez. Kadının baktığı öküz çift sürmez. Laf ile peynir gemisi yürümez. Düven öküzünün ağzı tutulmaz. Yarış atı çifte koşulmaz. Kan, kan ile yıkanmaz, kin üzerine din kurulmaz. Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. Emir veren ağız yorulmaz. Azaba duçar olan bir kavmin / beldenin üstünden kuş konmaz, kervan geçmez. Kedi her zaman pekmez yemez. Darı unundan baklava, ılgın ağacından oklava olmaz. Ateş olmayan yerden duman tütmez. Ispanaktan yağ çıkmaz. Allah’ın terazisi dirhem şaşmaz. Can çıkmayınca huy çıkmaz. Görünen köye kılavuz gerekmez. Ağa terlemeden ırgat yorulmaz. Aç ayı oynamaz, boş çaydanlık kaynamaz. Ar damarı çatlayana nasihat kar etmez.

Kadı mührü ele geçirince kethüdaya böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! İdrak-i meali bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez. Hiçbir baba evladına güzel ahlaktan, edep ve terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. Yellemezsen kokmaz, ellemezsen ısırmaz. Pişmiş aşa soğuk su katılamaz. Komşusunun kendinden kötülük gelmeyeceğine emin olmadığı kimse cennete giremez. Müflisin yanında mal, dinsizin yanında din artmaz. İnsan yaşlanır lakin nefsi kocamaz. Deniz biter, kalem biter amma kelamullah bitmez. Ağanın yanında bohça, alimin yanında ağız açılmaz. Azmin elinden kurtulan olmaz. İddiasız yiğidin argümanı börek olamaz. İşleyen demir pas tutmaz. Öfkede iman olmaz.

Mecnun Leylasına kavuşunca kirvesine böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Allah; kendini beğenen kibirli insanları, emanete ihanet eden hainleri, israf edenleri / saçıp savuranları, Allah’ın sınırlarını tanımayıp kendi haddini aşanları, fitne-fesat çıkaranları, günahta aşırı gidenleri, hayra engel olanları, laf getirip götürenleri, yalan yere yemin edenleri, kaşla gözle alay edenleri, kaba, haşin, hırçın ve arsız olanları, damgalı soysuzları sevmez. Allah bıkmaz usanmaz, esnemez, uyumaz, uyuklamaz. Kanaat öyle bir hazinedir ki; asla tükenmez. İman, nikah ve talakın şakası olmaz.

Ferhat dağı delince Şirin’e böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Sihirbazlar / sihir yapanlar ve yaptıranlar iflah olmaz / kurtuluşa ermez. Altın yere düşünce pul, yiğit dara düşünce kel olmaz. Mazlumun, misafirin ve ebeveynin duası ret olunmaz. Allah kulları için kolaylık diler, zorluk dilemez. Su varken teyemmüm olmaz. Güneş balçıkla sıvanmaz. Eski düşman dost olmaz. Ayı derisi post olmaz. Haydi kızım! Aklına mukayyet ol. Helvaya tuz atılmaz. Malik ve Zebaniler adamın gözünü oyarlar, zinhar harama bakılmaz. Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz. İpe un serilmez. Kuru kuruya kadalarını alırım, hediyemdir para ile satılmaz.

Aşık Kerem muradına erince Aslı’ya böyle dermiş: Dile benden ne dilersen! Bahşiş atın dişine bakılmaz, kadının yaşı sorulmaz. Ayinesi iştir, lafa bakılmaz. Bu akıl ve fikir ile Mevla bulunmaz. Bu ne yaradır ki merhem sürülmez. Aşkın pazarında canlar satılır, satarım canımı, alan bulunmaz. Dinini ve imanını dinar ve dirheme değiştiren adama güvenilmez. Asil azmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun aslı ayrandır. Ayran içtik ayrı düştük. Artık mazmaza, mezmeze ve mızmızı bırak Azizim. Şek ile yakin zail olmaz. Hitit güneşinden fayda gelmez. Kader olmayınca kadir bilinmez. Kadir Gecemiz mübarek olsun. Dile benden ne dilersen!