MUHASEBE- Büyük Adam

MUHASEBE- Büyük Adam

Büyük adam, derdi büyük, hedefi yüce, gayreti çok, içi dışından büyük, büyükleri örnek alıp diğerlerine örnek olan, kendisini büyüklerle kıyaslayan, sahîh ilim, sâlih amel, sâlim kalp ve üstün sıfatlara sahip olan zattır.

Bugün büyük adama olan ihtiyacımız, güneşe olan ihtiyacımızdan daha büyüktür ve daha önemlidir. Büyük adam, ilmi, ameli, ahlakı ve üstün sıfatlarıyla, insanları karanlıktan kurtaran bir güneş gibidir.

1. Derdi büyük olan

İnsan, neyi dert edinmişse odur. Kâmil ve muslih olan mü’minin derdi, hem kendisinin hem başkalarının kurtuluşuna çalışmaktır.

İnsan, en kıymetli varlıktır. İnsanın üstünü, mü’min olan; mü’minin üstünü, muttakî olan; muttakînin üstünü, dava adamı olan ve muslih/başkalarının ıslahına çalışan kimsedir.

Muttakî ve muslih olan kişinin derdi, hem kendi kurtuluşunu temine çalışmak hem başkalarının kurtuluşuna gayret etmektir.

Sâlih kişi kendi kurtuluşuna çalışan, muslih ise başkalarının da kurtuluşuna çalışandır. Sadece kendisinin kurtuluşuna çalışan, yarım sâlihtir. Başkalarının kurtuluşuna çalışan, muslih olan, tam sâlih olan kimsedir.

İslâm âlimleri, İslâm’ı iki maddede özetlemişlerdir:

a) Allah’a ta’zîm ve itaat.

b) Halka şefkat ve merhamet.

a) Allah’a ta’zîm ve itaat

Allah’a ta’zîm, iman etmektir; itaat, imana göre amel etmektir.

Özet: İman ve sâlih ameldir.

b) Halka şefkat ve merhamet

Halka şefkat, yeryüzünü imar edip adâleti hâkim kılmak; merhamet, mü’minlerin hidayetinin devam ve kemâline çalışmak, hidayette olmayanların da hidayetlerine vesile olmaya gayret etmektir.

2. Hedefi yüce olan

Yüce olan varlığın hedefinin de yüce olması gerekir.

Mü’min olan insan, dünyadan da cennetten de üstündür. Dünya da cennet de kâmil mü’minin hizmetçisidir. İnsanın hedefi, hizmetçisi değil hizmet ettiren Allah’ın rızasıdır. Allah’ı kazanan her şeyi kazanmış, kaybeden her şeyi kaybetmiş olur. Çünkü her şey, O’nundur, her şeye O mâliktir.

Hedefi yüce olanın ameli de ahlakı da yüce olur. Çünkü hedef, ameline ve ahlakına yön verir, tesir eder.

3. Gayreti çok olan

Derdi büyük olup hedefi yüce olanın gayreti çok olur.

Yüce hedefe ulaşmak için; ciddiyet, gayret, gücü sonuna kadar harcamak, sabr u sebat etmek, planlı ve programlı çalışmak ve güzel metot takip etmek gerekir.

Hedefi yüce olanın hedefine ulaşmada ciddi olması gerekir. Ciddiyetin ispatı, gayrettir. Gayret yetmez, gücü sonuna kadar harcamak gerekir. Çünkü insanın bittiği yerde ilâhî lütuf başlar. Kul “bittim” deyince Rabbim “yettim” der. Gücü sonuna kadar harcamada hem sabr u sebat etmek, güzel metodu takip etmek hem de planlı ve programlı çalışmak gerekir.

Sabır, ancak Allah’ın yardımıyla gerçekleşir. İşte delili, Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Sabret! Senin sabrın, ancak Allah’ın yardımıyladır.” (Nahl sûresi, 16/127.)

Mü’minin Allah’ın yardımına, ihsan ve ikramına ermedeki metodu, takva ve ihsan derecesinde kulluk etmektir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Muhakkak Allah, takvaya dikkat edenlerle ve muhsin (ihsan derecesinde kulluk eden) kimselerle beraberdir.” (Nahl sûresi, 16/128.)

Büyük adam, Allah’ın ahlakı ile ahlaklanan kişidir. Allah’ın ahlakı kader yani planlı ve programlı çalışmaktır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah’ın yarattığı şeyin ilki kalemdir. (Allah Teâlâ kaleme): Yaz! buyurdu. (Kalem): Ne yazayım? dedi. Allah Teâlâ: Kaderi yaz; olanı ve ebede dek olacak her şeyi yaz! buyurdu.” (Tirmizî, Kader, 17.)

4. İçi dışından büyük olan

Hz. Ebubekir (r.a.), yerine halife olarak Hz. Ömer’i (r.a.) koymak istiyor, Hz. Ömer ile ilgili istişarelerde bulunuyor. Hz. Osman’a (r.a.): “Ömer nasıldır?” diye soruyor. Hz. Osman: “Ömer’in içi dışından büyüktür” diye cevap veriyor.

İçi dışından büyük olan adamların çevresinde büyük adamlar bulunur, o çevresindeki büyük adamlar da gerekli uyarılarda ve nasihatte bulunurlar, büyükler de nasihatlerden, tenkitlerden ve uyarılardan istifade ederler.

“Nasihatçisi olmayan ve nasihati sevmeyen kavimde hayır yoktur.” Hz. Ömer (r.a.)

“Öğüt dinlemeyen, azar işitme isteklisidir.” Şeyh Sadî-i Şirâzî

“Tenkitler ve fikirler büyük ruhlu insanları besler ve kuvvetlendirir, küçük insanları öfkelendirir.” Napolyon

Büyük adam, hata etmeyen değil, hatası az olandır. Hata ettiği zaman hatasının farkına varır, hatasını terk eder. Hatası söylenince kabul eder, hatasını bırakır.

Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: Allah Teâlâ bir kula hayır murad ettiğinde onu dinde fakîh ve dünyada zahid kılar ve nefsinin ayıbını kendisine gösterir.” (Deylemi, 1/242; Beyhaki, Şuabu’l-Îmân, 7/347)

5. Büyükleri örnek alıp diğerlerine örnek olan

Örnekleri örnek alanlar, başkalarına örnek olabilirler.

Örnekler, her gün namazda okuduğumuz, kendilerine Allah’ın nimetler verdiği peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlihlerdir.

Peygamberler, masum yani hatalardan korunmuş kimselerdir. İzlenmeye ve örnek alınmaya layık kılınmışlardır.

Korunmuşları ne kadar izlersek o oranda biz de hatadan korunmuş oluruz. Peygamberleri izledikleri müddetçe sıddıklar, şehidler ve sâlihler de izlenirler, örnek alınırlar.

Büyükleri olmayan toplumlar büyük insan yetiştiremezler.

6. Kendisini büyüklerle kıyaslayan

Kişi, kendisinin küçüklüğünü büyüklerle kıyaslayınca görebilir.

Küçüklerle kıyas etmek büyük hatadır.

Küçüklerle kıyas eden kendisini büyük zanneder. Büyükleri görür de kendi küçüklüğünü görürse, büyükleri izlemeye ve örnek almaya çalışır.

7. Sahîh ilim, sâlih amel, sâlim kalp ve üstün sıfatlara sahip olan

İlim, sahîh olunca iman da amel de sahîh olur.

Bilgisi yanlış olursa imanı da ameli de yanlış olur.

İslam’da ilk farz imandır, farzdan önce farz da ilimdir. İlim amelden öncedir, gerek kalbin ameli olsun gerek bedenin ameli olsun…

“Bilgi, büyük adamı alçakgönüllü yapar, normal adamı şaşırtır, küçük adamı kibirlendirir.” Molla Câmî

Sâlih amel, imana ve Sünnet’e uygun olan, ihlaslı olan amel demektir.

Sâlim kalp; küfür, şirk, bidat, ucub, kibir, riya, kin, hased, tehevvür, öfke gibi manevi hastalıklardan temiz olup batıl inancın yerine Ehl-i Sünnet Akâidini yerleştirmek; günahlardan tövbe edip sâlih amel işlemeye azmetmek; ihlâs, tevazu, merhamet, muhabbetullah, cömertlik, sabır, şükür, sevgi, saygı, adalet, af, hilim, rıfk, hayâ, şecaat, güler yüzlülük, doğruluk gibi özelliklerle ve güzelliklerle donanan kalptir.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.