SOSYOLOJİK SİYER- Arındıran ve Ümmeti Buluşturan Kongre

“İslam beş temel üzerine bina edilmiştir.” hadis-i şerifinin son maddesi olan, hem maddi hem de hem bedeni bir ibadet şeklinde dikkat çeken Hacc kavramını ele alacağız. Hacc konusunu fıkhi yönüyle değil, bireysel ve sosyolojik olarak yazmaya çalışacağız.
Hacc Bize Ne Der?
Cevap: Hacc bize gel der. Ebu Hureyre’den radiyallahu anh rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: “Peygamber aleyhisselam’a: “Amellerin hangisi daha fazîletlidir?” diye sorulunca, O şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve Rasûlüne îmân etmektir.” “Sonra hangisidir?” diye sorulunca, şöyle buyurmuştur: “Allah yolunda cihâddır.” “Sonra hangisidir?” diye sorulunca, şöyle buyurmuştur: “Kabul olunmuş hacdır.” (Buhârî; “Hac”, 4; “ İman”, 18; Müslim, “İman”, 135.)
Kabul olunmuş Hacc öyle çok kazandırır ki, sadece Hacı olmayız, muttaki olma yolunda çok büyük bir eşiği atlarız. Tabi dünya hayatı dışında da ahiret kasamıza inanılmaz bir SFT (sevap fonu transferi) yaparız.
Her konuda önderimiz şöyle buyurdu: “Kötü söz söylemeden ve büyük günah işlemeden hacceden kimse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahsız olarak (evine) döner.” (Buhârî, “Hac”, 4, “Muhsar”, 10)
Hacca Nasıl Gidelim?
Biz yeryüzünün en özel ve en güzel manevi iklimine bedenen gitmeden önce ibadetlerin özü olan niyetimizi ve samimiyetimizi gönderelim.
Bizi hicaz bölgesine uğurlayan yakınlarımızın selam ve muhabbetlerini, Allah’ın evi ve Rasulullah’ın makamına ulaştırmayı dahi erteleyecek kadar heyecan duyarız o mukaddes beldelere varınca.
Bayram sabahları çocukların temiz ve güzel giyinip sokaklarda mutluluk saçtıkları günlerdeki gibi, belki daha da fazla huzurla ve sevinçle Mekke’de koşarız.
Kâbe sadece yeryüzünün merkezi değil, kalbimizin de merkezidir.
Safa ve Merve tepeleri Hacer annemizin teslimiyetini pratize ettiğimiz müstesna bir yerdir.
Arafat’ta olmak, dünyadan çok ahirette anlayabileceğimiz bir duruş ve durumdur.
Hacda Ne Yapalım?
Enaniyet ve kibir, Müslümanda olmaması gereken hasletlerin başında gelmektedir. Bu gibi insanı tüketen kötü ahlak unsurlarının bir daha dirilmemek üzere insanlık bünyesinden çıkartılıp atılması gayretinde olmak gerekir.
Aramıza giren nifak ve fitne tohumlarının kökünü kazıyarak, başta asabiyet ve ırkçılık olmak üzere insanlığın hastalığına sebep olan birçok unsuru yok etmenin cehdini taşıyalım.
Yüksek enerji taşıyarak, ümmetin mazlumlarına orada gönlümüzü açalım.
Bir nevi ümmetin kongresi niteliğinde olan hac mevsiminde, mukaddes beldelerin de maneviyatını yüklenerek, selamın birleştirici ve kaynaştırıcı özelliğini de kullanarak, asırlardır beklediğimiz muhabbet iklimini yeşertmenin mutluluğunu yaşayalım.
Rahmet esintilerinin ziyadesiyle hissedildiği iklimden istifade ettiğimiz gibi, bunu yakınlarımıza da hissettirme çabamız olmalı. Haccın en önemli unsurlarından biri de sosyal yönümüzü her açıdan geliştirecek bir ibadet olması. Maddi paylaşımlarımızın yanında manevi paylaşımları da yaşam gayemiz olarak algılayabilmek ne de güzel olacaktır.
Hac Sonrası Hayatımız
Rabbimizin evi olarak dünyanın ve iman ehlinin kalbinin merkezine yerleştirilen Kâbe sevgisi bizi diri tutmalı. Özellikle vahyin indiği o merkezlerden hayatımızı Kur’an ve Sünnetle şekillendirme yolunda kararlılıklarla yürümeliyiz.
Haccı yaşamaya, döndükten sonra da devam etmeliyiz. Başta Kâbe’nin şubeleri olan camilere devam etmeli ve cemaatle namazı ihmal etmemeliyiz.
Belki de en çok Hac vesilesi ile kazanabileceğimiz ümmet şuurunu, döndükten sonra da üzerine koyarak zirveye doğru taşımalıyız.
Toplumun ihyası için en önemli çalışmalarımızdan bir tanesi de tebliğdir. Hal ile tebliğ ise dilin söylediklerinden daha güzelini ve etkilisini anlatır. Yani Hacı kalmak, aynı zamanda örnek olmaktır.
Kirlenmemeye dikkat etmeliyiz. Çocukluğumuzda bayramlık elbiselerimizin temiz kalması için çok büyük özen gösterirdik. Aynı hassasiyeti hacdan döndükten sonra manevi kişiliğimiz için de göstermek zorundayız. Hayatın sadece bu dünyadan ibaret olmadığının farkında olan şahsiyetlerin, ahiret huzuru için kazanılmış avantajları yitirmemek adına hacı olarak kalmaya özen göstermesi gerekmektedir.
Kazanımlarını yazmakla bitiremeyeceğimiz Haccı, yaşantımızla da bitirmemek duasıyla…