Vasıtalarımız: Otobüsler ve Güzeller

Vasıtalarımız: Otobüsler ve Güzeller

Bir otobüse bindik, bir teleskopa baktık, bir güzeli sevdik… Bir menzile, bir göğün yüceliğine, bir güzelin rızasına vardık mı varmadık mı? Sorumuz bu yolun sorusu olacaksa manalı ve uyumludur. Zira maksatlar iradeye hitap ediyorsa uygundur diyebiliriz. İrade yoksa menzil de yol da bağlayıcı değildir. Bir göçmen kuş hiçbir zaman sorgulamaz neden göç ettiğini. Bir aslan sorgulamaz ceylanlarla neden ezeli düşman olduğunu. Bu yüzden ne suçlarız avlandığı için aslanı ne acırız göçmen kuşlara uzaklara uçtuğu için. İşini kolay yapsın diye bıçak da tutuşturmayız aslanın eline, araba da vermeyiz göçmen kuşlara. Onlar irade ile değil güdü ile hareket ederler. Bu yüzden hedeflerinin özünden dönmeleri de mümkün değildir. Gelgelelim iradesi olanlar menzili hedefler, yolu düşünür, kendini sorgular, varlığı anlamlandırır. Bu yüzdendir ki aklı şaşabilir, yoldan çıkabilir ya da yolda kalabilir. İnsan hedefini iyi belirlemelidir. Devam edip giden hayat içinde pek çok irili ufaklı hedef belirleriz kendimize.

Bu hedeflere ulaşmak için vasıtalar ediniriz. Bazen biz ulaşana kadar hedefler yok olur, yolumuz manasızlaşır. Bu durumda otobüsten inmek gerekir. Ancak biz otobüsün rahatlığına alıştıysak ya da yola hayran kaldıysak bu da bir çeşit kaybolmuşluktur. Bu durumda yanlış yoldan dönmek yeni hedefimiz olmalıdır.

Değişebilen hedefler yanında hiçbir zaman kaybolmayacak hedefleri de olur insanların. Bu hedef bir rızadır genellikle. Sevgilinin rızası ya da yaratıcının rızasını kazanmak olabilir. Sevgi iki uçlu bir bağdır. Yalnız bir tarafın sevmesi bazen kahredici olabilir fakat bu bağ karşıda makes bulursa manasını da bulur.  Peki, bağ nedir bağlam nedir? Bağlam, sevgilinin rızasına ulaştıracak araçlardır. Biz otobüse, teleskopa, tabelaya, bağa ya da bahçeye dalar gidersek bunlara kaptırırsak büyü bozulur, mana kaçar, boyut kapısı kapanır, yücelere erişeceğimiz merdivenler kırılır. Yere göğe sığamayıp bir insanın gönlüne sığan sevgiye ihanet edilmiş olur.

İnsanlar yağmurda veya karda atkıya şemsiyeye ihtiyaç duyabilirler. Ama mitinglerde atkı, yağmurda şemsiye satanlara heves etmenin bu hikâyede yeri olmamalıdır. Oraya takılıp kalınmamalıdır. Herkes ekmeğindedir ve atkı satıcısının bütün takımların maçlarında nasıl olup da atkı satabildiği, atkı satıcısının hangi takımı tuttuğu taraftarları çok da ilgilendirmemelidir. Çünkü hedefler farklıdır ve okuduğumuz kitabın ayracına takılıp kalınmamalıdır.

Biz kendi hayatımızın kahramanı fakat bütün insanlık hikâyesinin bir parçasıyız. Nereye ait olduğumuzu ve nereye gittiğimizi unutmadan bu hayatı sürdürmeliyizdir. Bulunduğumuz derneğin, vakfın, tabelanın, otobüsün menzile doğru gittiğinden emin olmalıyız. Ölçülerimiz ve rehberlerimizin tecrübeleri ile vasıtalarımızı gerektiğinde sigaya çekerek yolda tutmaya gayret etmeliyiz. Eğer gayemiz yok oldu ise otobüsten inmekten ve yok olmayan hedeflere götüren duraklarda yeni otobüsler aramaktan çekinmemeliyiz. Zira yol da menzil de ancak irade sahiplerine teklif edilirler.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.