Bizim Dünyamız-Sosyal Medya Dezenformasyonu

Her sene yaz aylarında ülkemizde yaşanan ve kronik hale gelen orman yangınları geçtiğimiz senelere nazaran daha yıkıcı boyutlarıyla bu günlerde ülke gündemine oturmuş vaziyette. Haberimize konu olan orman yangınları değil bu yangınlar süresince bir kez daha ortaya çıkan medyanın (sosyal, asosyal) ne derece yanıltıcı ve zararlı boyutlara ulaştığıdır. Bu mecralarda ki dların verdiği hasarlar toplumsal boyutta telafi edilemez yanlışlara yol açmaktadır. Son 10 yılda dünyada meydana gelen tüm toplumsal olaylar da sosyal medyanın tesiri oldukça fazladır. Bunun sebebi artık bilginin doğruluğu veya yanlışlığı değil o bilgi etrafına toplanan kamuoyunun gücü ve bu gücün oluşturduğu algıdır.
Orman Yangınları ve Algı Operatörleri
Orman yangınlarının ne denli ürpertici olduğunu geçtiğimiz yıllarda Avustralya’da çıkan yangından hatırlayabiliriz. Bu yangın Haziran 2019’da başlayarak yaklaşık 240 gün sürmüş ve Avustralya‘nın birçok bölgesini etkisi altına almıştı. Ülke tarihindeki en büyük orman yangını niteliğini taşırken, yaklaşık 8 milyon hektar alanı kapsayan, ağırlıklı olarak ülkenin güneydoğusunda başlayan orman yangınlarında 2500’den fazla bina kullanılmaz hale gelmiş, 28 kişinin ve 1,1 milyardan fazla hayvanın ölümüne neden olmuştu.
Ülkemizde ise 28 Temmuz itibari ile başlayan/başlatılan orman yangınları ana gündemimiz halini aldı. Bu yangınların planlı olarak 100’den fazla noktada çıkması, hiç de masum olmayan bir senaryoyu gözler önüne sermektedir. Kendisini “Ateşin Çocukları” olarak niteleyen PKK uzantısı grup, birtakım insanların(!) “Hayır, siz yapmadınız oraya otel dikmek için yaktılar.” demesine aldırış etmeksizin yangınları üstlendiler. Özellikle Akdeniz bölgesinde etkisini sürdürmekte olan yangınların yerleşim yerlerine yaklaştıkları ve insanların bazı köy ve ilçeleri tahliye ettiklerini biliyoruz. Bu süreçte ülke seferber olmuş ve bölgelere ciddi oranda personel ve araç sevkiyatları yapılmış durumda, ayrıca sosyal medya üzerinden uçak ve helikopterlerin yetersizliğini öne sürüp Türk Hava Kurumu üzerinden birilerini hedef alan “algı operatörlerine” sözümüz şudur. Türk Hava Kurumu gibi köklü bir kurumun bu zamana kadar kimler ekmeğini yediyse, onlara hesap sorunuz!
Kıymetli okurlarımızı dergimizin yanında sosyal medyayı da doğru şekilde okumaya davet ediyoruz. Bu yangınların kısa sürede son bulmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.