KAPAK-Bizler Kararlı Olduğumuz Sürece Allah’ın Yardımı Bizimle Olacaktır-İHH İnsani Yardım Vakfı Adana Gönüllüleri-

(Mavi Marmara Gemisi ile Gazze’ye birazdan yola çıkacak olan Adanalı kardeşlerle yapılan telefon röportajı)
-Cihangir abi beni duyabiliyor musun?
-Duyuyorum şu anda, sesinizi alıyorum.
-Selamün aleyküm.
-Ve aleykümselam.
-Yanınızda kimler var?
-Adana’dan katılan tüm kardeşlerimiz yanımızda. Çetin Topçuğlu (Şehid oldu), Suat kardeşimiz, Metin abi, Fevziye Hoca Hanım, Fatma hanım, ben Cihangir Pakdil. Çiğdem ablamız da şöyle bir dakikaya kadar gelmek üzere. Hep beraber bir aradayız.
-Kısaca son durumunuz hakkında bilgi verebilir misin?
-Bugün saat 11’de basın açıklamamızı yaptık. Bütün katılımcılar, aktivistler, yabancı misyon şefleri olarak bir araya geldik. Allah izin verir ise saat 5’te buradan konvoy şeklinde gemilerimize doğru yola çıkacağız.
-İsrail’in tutumu hakkında bilginiz var değil mi?
-Dakika dakika bize bildiriliyor. İsrail’in savaş gemilerini Gazze’nin önüne dizdiği ve oradan tatbikata başladığı. Hatta karşı bir propaganda yapılarak katılımcıların hastalanıp ayrıldığını ve içlerinden vazgeçenler olduğuna dair kara bir propaganda yapıldığını duyuyoruz.
-Gerçekten var mı böyle bir şey?
-Böyle bir şey kesinlikle yok. Tam aksine aramıza yeni katılanlar oldu. Bosna Hersek’ten, Pakistan dan yeni kafileler geldi. Bu kafileler önceden kayıtlı değildi, sonradan gelerek aramıza katıldılar. Buradaki insanlar bırakın gitmeyi, bütün yüreklerini ortaya koymuşlar, bekliyorlar. Hiç kimsenin bırakma gibi niyeti yok. Herkes şu anda canı gönülden gemilere bineceğimiz ve hareket edeceğimiz saati bekliyorlar.
-Yani sizi kimse durduramaz.
-Kesinlikle öyle. Bırakın vazgeçmeyi burada biz katılamadık, biz gidemedik diye insanlardan ağlayanlar var. Burada o insanların halini de gördük.
-İnşaallah Allah’ın iradesi dışında hiçbir engel olmayacaktır. Abi çok teşekkür ediyorum. Ben oradaki dostlara da selam vermek istiyorum. Metin abi merhaba.
-Merhaba, selamünaleyküm.
-Aleykümselam ve rahmetullah. Metin abi sizin moraliniz nasıl?
-Allah’a hamdolsun iyiyiz çok şükür. Bütün arkadaşlar iyi hamdolsun. Burada iki üç gün kaldık. İşin doğrusu biraz moralimiz bozuluyor gibi oldu ama bu bekleyiş sırasında kaynaşmamız bize çok faydalı oldu. Katar’dan, Mısır’dan, Suriye’den, Pakistan’dan, dünyanın çeşitli ülkelerinden insanlarla tanıştık, kaynaştık. Burada Gazze konusunda, Filistin konusunda, Kudüs konusunda ümmetin ne kadar hasretinin arttığına şahit olduk. Ve bu da bizi gerçekten çok mutlu etti. Avrupa’dan hiç ummadığımız insanlar, Hıristiyanlar, papazlar vb. insanlar geliyorlar. Onların dahi bu şekilde duyguları harekete geçebiliyorsa artık bizim hiç durmamamız lazım burada.
-Sadece Türkiye değil, bu konuda dünya sizinle bundan emin olun. Allah’ın yardımıyla ve Müslümanların duasıyla bu iş olacak.
-Biz daha yola çıkmadan İsrail’in eli ayağı birbirine dolanıyorsa, biz yola çıktıktan sonra, harekete geçtikten sonra büyük sıkıntılar yaşarlar. Ümmet bizimle beraber. Aslında bizi yaralayan şudur: Biz bir korku içerisine girmişiz. Kalbimize bir korku hançeri saplanmış. Bizim bu yardımı götürmemizden öte, ümmet olarak o korku hançerini yırtmamız parçalamamız mutlu ediyor beni. Ve biz o korkuyu kalbimizden attıktan sonra İsrail oradan eninde sonunda gitmiş olacak. Biz bu konuda kararlıyız. Elimizden geleni yapacağız ve bizler inanıyoruz ki biz kararlı olduğumuz sürece Allah’ın yardımı bizimle beraber olacaktır. Nasıl Hz. Musa’yı yalnız bırakmamışsa, Hz. İbrahim’i yalnız bırakmamışsa, onlara tabi olanları yalnız bırakmamışsa, biz de onlara tabi olan ümmetiz. İnşaallah bizleri de yalnız bırakmayacaktır.
-Çetin abi?
-Merhaba Mahmut abi, selamünaleyküm
-Aleykümselam ve rahmetullah. Nasılsınız?
-Hamdolsun abi, iyiyiz Allah’a şükür. İşte büyük bir heyecanla bekliyoruz. Bir, iki, üç defa değil on defa gitsek bu heyecan bizden gitmeyecek galiba.
-Hazırız yani.
-Hazırız abi, her şekilde her ortamda. Biz burada arkadaşlarla çok iyi bir bağ kurduk. Kendi arkadaşlarımızın dışında, daha önce birinci kafilede gelen arkadaşlarla da iyi bağlar kuruyoruz. Onlarla kaynaşık tabi. Bizim kararlılığımızı çok iyi şekilde gördüler onlar. Burada da görmek istiyoruz o kararlılığı dediler. Biz de, sizlerle birlikte hep beraber başaracağız diye söyledik kendilerine. Basın toplantısında başkanımız Bülent beyin bir sözü beni çok duygulandırdı. “Biz hiçbir ülkeyi temsil etmeden gidiyoruz. Bizler gönül elçisiyiz. Mazlumlara yardım etmeye gidiyoruz. Bir gün İsrail bile kendi yaptıklarından dolayı dünya da tek kalacak, bu ambargo onlara da uygulanacak, bizler de o zaman Allah ömür verirse o ambargoyu da kırmaya gideceğiz” dedi. Bu cümleler beni çok duygulandırdı. Sorularınız varsa ben cevaplayabilirim.
-Amacımız Adana’ya sesinizi duyurmak. Moraliniz nasıl?
-Buradan sizlerin aracılığıyla Adana’daki tüm arkadaşlarımıza, dostlarımıza Adana halkına sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz. Adana ekibi olarak en moralli illerden biriyiz buraya gelenlerden. Onlar da gıpta ediyorlar bizim bu birlik beraberliğimize. Burada hala Adana’da karşılayan konvoyu konuşuyorlar, bu da bizi ayrıca duygulandırıyor. Tüm Adana halkına selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Haklarını helal etsinler. İnşallah biz bunu da başaracağız. Bu ambargonun kırılıp ta ortadan kalkması için ne gerekiyorsa biz yapmaya hazırız. Biz zaten zor şartlarda yetiştik, zorluklara alışığız. Ölümü bile göze almışız bu konuda. Artık dönüş yok. Gideceğiz Gazze’ye. Gazze’deki kardeşlerimizle kucaklaşıp tekrar geri döneceğiz inşallah. Telefonu Suat Bey’e veriyorum. Selamünaleyküm.
-Aleykümselam. Suat Bey nasılsınız?
-Allah a şükür biz iyiyiz, siz nasılsınız?
-Elhamdülillah bizler de iyiyiz. Siz iyi oldukça bizler de iyi olacağız.
-Şimdi burada moraller çok iyi. Dünya insanlığının vicdanının sesi olan insanlar hep bir araya gelmişler. Bu zulmün kalkması için gerçekten herkes çok kararlı. Ortak bir mücadele veriyor. Herkes gelen talimatlara riayet ediyor. İşi başarana kadar devam edeceğiz. Bu yoldan kesinlikle herhangi bir şekilde geri adım atmamız söz konusu değil. Biliyorsunuz Allah Resulu zalime de mazluma da yardım edin diyor. Bizler de hem zalime yardım edeceğiz; onu zulüm yapmaktan alıkoyacağız, hem de mazluma yardıma edeceğiz inşaallah. Herkese çok selam söylüyorum. Bizlerden dualarını eksik etmesinler. Onların desteklerini bekliyoruz. Telefonu Çiğdem Hanıma veriyorum. Selamünaleyküm.
-Aleykümselam ve rahmetullah. Çiğdem Hanım nasılsınız?
-Çok şükür elhamdülillah. Bomba gibiyiz. Bekliyoruz ne zaman patlayacağımızı.
-İnşaallah hayırlısıyla gider gelirsiniz. Sizin de duygularınızı alalım.
-Duygularımızı abilerimiz dile getirdiler. Allah razı olsun. Aynı duyguları ben de paylaşıyorum. Şu anda bilemiyorum herhalde oraya gittiğimizde daha farklı olacak bazı şeyler. Çok farklı ama buruk bir heyecan var. Hem zalimin karşısında, hem de zulümlerin içerisindeyiz. Şu an biz buradayken dahi farklı şeyleri yaşamaya başladık elhamdülillah. Rabbimin bereketi her yönde gözüküyor inşaallah. Adana’da ki tüm kardeşlerimizden, inanan inanmayan, katılan katılmayan herkesin bizleri duayla uğurlamasını istiyoruz. Eğer ellerinden gelirse, gece teheccüd namazlarına kalkıp, o vakitlerde bizlere dua etmelerini istiyorum.
-Onu hemen ben söyleyeyim size, burada mesaj geldi. Bayanlar grup oluşturmuşlar. Gece 12’de özel namaz ve dua programları var. Bizden de katılım istediler. Bizler de tamam dedik. Şu an onun için programlar yapılıyor. Yani manevi programlar hazır.
-Şu an bir kanat daha taktınız bize. Kanatlarımız eksikti, kanatlarımızın bir tanesini taktınız elhamdülillah. Allah razı olsun sizlerden. Fatma Hanım’a veriyorum telefonu.
-Nasılsınız Fatma Hanım?
-Allah’a şükür iyiyiz. Allah sizlere de nasip etsin. Ölmek var dönmek yok diyoruz. Ben diyorum ki Allah’tan hiçbir zaman ümit kesilmeyecek. İnşallah başaracağız Allah’ın yardımıyla. Allah bunu bize kolaylaştırsın ve kabul buyursun inşaallah. Sizin radyoda “Gidiyoruz dünya duy sesimizi” jeneriği geçtiği zaman tüylerimiz ürperirdi. “Allah’ım bana da nasip et” derdim daha belli değilken. Belli olduktan sonra zaman geçmedi bu bir hafta boyunca. Geldik Antalya’ya yine üç gün bekleme süresi oldu. Allah bu arada bizim sabrımızı da ölçtü herhalde. Nasip olursa gideceğiz inşaallah. Biraz heyecan var. Ama burada da çok güzel duygular var. Bütün dünyadan insanların bir araya gelmesi aynı hacdaki duyguları yaşattı bizlere. Çok mutluyuz heyecanlıyız. Allah tamamına erdirsin inşaallah. Dualarınızı bekliyoruz. Tüm Adana’ya selamlar. Allah’a emanet olun. Telefonu Fevziye Hanıma veriyorum.
-Fevziye hanım nasılsınız?
-Teşekkür ederim iyiyim.
-Sizin de duygularınızı alalım.
-Öncelikle Allahu Teala’ya bizi böyle hayırlı bir seferin içerisinde bulundurduğu için hamdediyorum. Zaten biz iman ettik teslim olduk. Yaşamımız, ölümümüz Alemlerin Rabbi içindir dedik. Hani Rabbimiz buyuruyor ya “En sağlam yapı takva üzere olan yapı, en çürük ev örümceğin evidir” Bu geminin de yapısının takva üzere olmasını, Allah’ın niyetlerimizi saptırmamasını, ayaklarımızı sabit kılmasını, üzerimize sabır yağdırmasını, içimizdeki aşırılıklarımızı bağışlamasını diliyoruz. Ben bir noktaya işaret etmek istiyorum. Filistin için ne zaman olumsuz şartlarda bile yola çıksak Allahu Teala’nın İsra Suresi’nde buyurduğu “Etrafı bereketli kılınmış mescit” dediği o bereketin her yere tecelli ettiğine biz şahit olduk. Burada da tecelli ettiğini görüyoruz. Tabi biz heyecanla beklediğimiz için geminin kalkması geciktikçe -hac ve umreye gidenler bilir- sanki bir şey olacak da kalacağız gibisinden korktuk biraz. İki üç gündür her milletten insanla, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelmiş, çeşitli vakıf, dernek, STK lardan gelmiş insanlarla tanıştık. O rahmeti biz burada gördük. Gerçekten Filistin’in bereketi her yeri kuşatmış durumda. İnşaallah bu hayrın güzel sonuçlanmasını istiyoruz. Temennimiz odur. Şunu da eklemek isterim. Buradaki gerek erkek, gerek bayan arkadaşlar çeşitli hayırlarda bulunuyorlar. Bizler Adana’dan gelen bayanlar olarak, diğer illerden, ülkelerden gelen bayan arkadaşlarla zamanı değerlendirerek hem bölgelerimizdeki İslamî çalışmaları hem bu yolculuğu konuştuk. Çok güzel birliktelikler meydana geldi. Elhamdülillah bu bekleyişimiz de hayra döndü. Aynen de devam ediyor Allah’ın izniyle.
-Oradaki dostlara, kardeşlere çok teşekkür ediyorum. Allah yolunuzu açık tutsun. Sizler de bize hakkınızı helal edin. Sizler de bizlere dua edin. Bana göre sizin dualarınız daha üstün durumda. Gazze’ye vardığınızda kardeşlerimize çok çok selam götürün.
-Yerlerin ve göklerin mülkünün sahibi olan Allah’ım bizleri görünür ve görünmez ordularıyla desteklesin diliyoruz. O’na güvencimiz sonsuz. Sizlerin duasıyla selamlarınızı ulaştıracağız Allah’ın izni ile inşaallah.
**
Şehid Çetin TOPÇUOĞLU:
Basın toplantısında başkanımız Bülent beyin bir sözü beni çok duygulandırdı. “Biz hiçbir ülkeyi temsil etmeden gidiyoruz. Bizler gönül elçisiyiz. Mazlumlara yardım etmeye gidiyoruz. Bir gün İsrail kendi yaptıklarından dolayı dünya da tek kalacak, bu ambargo onlara da uygulanacak, bizler de o zaman Allah ömür verirse o ambargoyu da kırmaya gideceğiz” dedi. Bu cümleler beni çok duygulandırdı.