ÖNDERİNİZ KİM?

ÖNDERİNİZ KİM?

İnsanın yeryüzündeki hayatı, Âdem aleyhisselamla başlar oğulları ile devam eder. Allah Teala Âdemoğullarına Âdem aleyhisselamla başlayıp Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize kadar devam eden elçileri vasıtası ile bilmediğini öğretmiştir. Neyin iyi, neyin kötü; neyin doğru, neyin yanlış olduğunu haber vermiştir.

Rasuller ve nebiler ilahi öğretinin muallimleridir. O öğretinin model insanlarıdır. Allah celle celaluhu onlara öğretmiş, uygulatmış onlar da ümmetlerine öğretmişlerdir. Ümmetlerden bir kısmı bu öğretiye kulak verirken, büyük bir kısmı bu ilahî ve nebevî öğretiden yüz çevirmiş, kurt görmüş merkepler gibi kaçıp gitmişlerdir.

Bu kaçışta ilk şeytan “İblis”in etkisi de büyüktür. İblisin azdırdığı insan şeytanları da iblisle birlik olup Allah Tealanın yolu üzerine durarak hem cinslerine savaş açmıştır.

Hak-batıl mücadelesinin vahiy destekli önderleri peygamberler, iblis destekli önderleri ise Firavunlar, Nemrutlar ve Ebu Cehillerdir. Hak ve batıl mücadelelerini hep bu model insanlarla sürdürmüştür. İster hak tarafında olsun ister batıl tarafında olsun davanın hedefine ulaşmasında model, örnek ve önder insanların payı çok büyüktür. Bunun içindir ki insanlık tarihinde ister salih olsun ister şaki olsun model insan inşasına çok önem verilmiş, bu insanlar da davalarının hedefe ulaşmasında çok etken olmuştur.

Âdem aleyhisselamdan günümüze insanlık tarihi iyi, güzel model insanlarla ve kötü, çirkin model insanlarla doludur. Allah Teâlâ kullarından iyi ve güzel model olan insanlara uymalarını, kötü ve çirkin model olan insanlardan uzak durmalarını emretmiştir. Kullardan kimi “Said”leri kimi “Şaki”leri kendilerine örnek almışlardır.

   Rabbimiz:

“Andolsun ki, Rasulullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzap 21) buyurmaktadır.

Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmak isteyen bir kul için Rasululah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz en güzel bir örnektir.

Allah Teâlâ’ya kulluk iddiasında bulunan samimi bir kulun, hayatının her safhasında örnek alacağı, model alacağı yegâne insan; âlemlere rahmet Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizdir.

   Dünyevî hedeflere ulaşmak isteyen, onu en güzel yapanlara bakarak nasıl yapıp bu başarıyı elde etti ise, tacir olmak isteyen en başarılı tüccarlara, sanatkâr olmak isteyen en iyi sanatkârlara, yönetici olmak isteyen en iyi yöneticilere gözünü diker, hedefe ulaşabilmek için onları takip eder, onlara çırak olarak yıllarca emek vermekten çekinmezler.

   En iyi kul iddiasında bulunan samimi kullar ise gözünü en iyi kullara, Rasullere, nebilere, onların varisi olan âlimlere diker, gönlünü onlara verirler. Çünkü hakiki kulluğun, onlara çıraklıkla mümkün olduğunu bilirler.

   Rabbimiz:

“(Resulüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

De ki: Allah’a ve Resulü’ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.” (Ali İmran-31-32) buyurmaktadır.

   Rabbimiz, beni seviyorsanız Rasulüme uyun buyuruyor. Rabbimizin kullarına gösterdiği model Rasulü’dür. Onu sevmek, hayatının her safhasını Allah Rasulünün sünnetleri ile süslemekle olur. Bunu yapanlara Rabbimizin büyük müjdesi vardır. Allah da Rasulüne uyanları sever ve günahlarını bağışlar.

   Allah Teala’yı sevmek, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize uymak, lafla olacak şey değildir. Bu ancak, Allah ve Rasulüne itaatle mümkündür. İtaat ise onların emrettiklerini yapmak, yasakladıklarından kaçınmaktır.

   Allah ve Rasulünden yüz çevirmek, onların emir ve yasaklarını önemsememek kişiyi küfre sürükler.

   Rabbimiz, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizle birlikte önceki rasulleri ve ümmetleri de bize model olarak sunmaktadır.

“İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: “Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir…” (Mümtehine 4)

Andolsun, onlar sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır.” (Mümtehine 6)

Rabbimiz bize, İbrahim aleyhisselam ve beraberindekilerin inkârcı kavimlerine karşı tavırlarını örnek göstermekte, Allah’ı ve ahiret gününü arzu edenlerin, onları örnek almalarını salık vermektedir.

İman-küfür çizgisinin muhafazası inananların, inkârcılara korkmadan, bıkmadan, usanmadan imanı haykırmaları, imana gelmedikleri sürece onların hasımları olduklarını söylemeleridir.

Günümüzde kaç Müslüman, çevresinde çeşit çeşit çağdaş putlar edinmiş kavimlerine karşı rasullerin yolunu takip ederek onları örnek alarak, başına gelecek meşakkat ve sıkıntılara aldırış etmeden, ilahî hakikatleri haykırmaktadır. Bunlar yapılmadığı için yeni nesiller arasında iman-küfür sınırında bulanıklıklar meydana gelmektedir. Bunun neticesi olarak doğru yanlıştan, iyi kötüden, iman küfürden ayırt edilemez hale gelmiştir. Ciddi değerler karmaşası yaşanmakta maddeci, menfaatçi, her tavrını sadece çıkar ve menfaat hesapları üzerine yapan omurgasız nesiller türemektedir.

Yeni nesillere “kimleri, niçin örnek almaları gerektiği” çok ciddi bir şekilde öğretilmelidir.

Kime uyulup, kimin örnek alınacağını Rabbimiz bize haber vermektedir:

 

“Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. “Ey kavmim!” dedi, bu elçilere uyunuz!”

“Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir.” (Yasin 20-21)

“O iman eden kimse: “Ey kavmim!” dedi, “Siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim.

Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.” (Mümin 38-39)

Örnek alınıp uyulacak kişiler;  Nebiler, Rasuller, hidayete erenler, iman edip gereğiyle amel eden kimselerdir. Dünya ve ahiret saadetine kavuşmak ancak bu güzel örneklere tabi olmakla mümkündür.

Rabbimizin kitabına baktığımızda rasulleri örnek ve model alanları dünya ve ahirette aziz ettiğini; Firavun ve Nemrutları örnek ve model alanları ise dünya ve ahirette zelil ettiğini açık bir şekilde görmekteyiz.

Rabbimiz:

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüz kızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder… (Nur 21)

“İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım. Ancak onlardan ihlâslı kulların hariç, dedi.

Allah buyurdu ki, O doğru ben hep doğruyu söylerim. Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım!.” (Sad 82, 83, 84, 85)

Yeryüzünde ins ve cin için kötü modellerin önderi iblis-şeytandır. Onu örnek, onu model olarak kabul edenlerin hem dünyası hem ahireti mahvolmuştur.

Şeytan ve ekibini günümüzde pek çok kadın ve erkek bilerek veya bilmeyerek kendisine örnek almıştır.

Şeytan için ayin yapanlardan tutun da şeytanın küfrünü, şirkini, fitne ve fesadını ahlaksızlık ve hayâsızlık, kısaca onun hayat felsefesini insanlara öğretme gayretiyle medyacı, yönetici, yönetmen, sanatçı, tüccar, öğretme v.s gece-gündüz çalışmaktadır.

Rabbimiz bizi uyararak:

“Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler.” (Enam116) buyurmakta ve bunların zanla, yalan ve iftirayla insanları Allah Tealanın yolundan alıkoymaya çalıştıklarını belirtmektedir. Ama elbette onlar istemese de Allah Teâlâ nurunu tamamlayacaktır. Aklı başında insan, “kime uyduğuna, niçin uyduğuna” dikkat eder. “Kimin peşinden gittiğine, kimi kendisine önder edindiğine” bakar.

“İnsanlardan bazıları Allah’tan başkasını Allah’a denk tanrılar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler…

İşte o zaman (görecekler ki) kendilerine uyulup arkalarından gidilenler, uyanlardan hızla uzaklaşırlar ve (o anda her iki taraf da) azabı görmüş, nihayet aralarındaki bağlar kopup parçalanmıştır.

(Kötülere) uyanlar şöyle derler: Ah, keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık!..” (Bakara 165-166-167)

Ahirette herkes sevdikleri önderlerle çağırılacak ve hesaba çekileceklerdir.

Günümüzde teknoloji ve medyayı çok iyi kullanan şeytan ve avanesi insanlığa her gün yeni ilah ve ilaheler üreterek onları Allah’ın yolundan alıkoymaya çalışmaktadır. Müslümanlar bu oyunları boşa çıkarmak için çok çalışmalı, vahyin güzel örneklerini insanlığın gündeminde canlı ve diri tutmalıdır. Çünkü kötü örneklerin ve onlara uyanların akıbeti çok korkunçtur.

“(Kafirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, o büyüklük taslayanlara: Biz size uymuştuk. Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz? derler.” (Mümin 47)

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.