Genç Adam’ın Transkripti

Ey hedefi Hz. İbrahim’in davasına hizmet etmek olan Genç Adam! Unutma ki bu yolda birçok sıkıntı ile karşılaşacaksın. Allah’ın yoluna sahip çıkacaksan eğer, hazır ol! Yeri geldiğinde yalnız kalacaksın. Sakın yakınma! Hz. İbrahim de tek başına bir ümmetti. (Nahl, 120) O, babasına ve kavmine: “Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?” demişti. (Enbiya, 52) O, davası için ailesini hatta bütün bir insanlığı karşısına almıştı. Gün gelecek ailenden bile istediğin desteği bulamayacak, koskoca insanlık içerisinde yapayalnız kalacaksın. Pes etme! Ve sakın unutma ki Hz. İbrahim davasını savunurken tam da senin yaşlarında idi. (Enbiya, 60)

Ey hedefi Hz. Yusuf gibi iffet gömleğini giymek olan Genç Adam! Yusuf aleyhisselam dört bir yanı duvarlarla örülüyken “Maazallah / Ben Allah’tan korkarım demişti.” (Yusuf, 23) Hatırladın mı? Yanında kimsecikler yoktu. İstediğini yapabilirdi. Nasıl olsa evde yalnızdı. Ama o Allah’tan korkmuştu! Bugün de dört bir yanımız şehvet duvarlarıyla örüldü farkında mısın? İnternet, televizyon, sokaklarımız ve daha nice ortam bizi “Heytelek! / Beri gel” diyerek şehevi duygulara çağırıyor. Peki ya Genç Adam olmak “Maazallah!” demeyi gerektirmez mi?

Ey Genç Adam! Önce ki peygamberlerden biri düşmanla savaşmak için yolculuğa çıktı. (Hareketinden önce) Ümmetine şöyle seslendi: -Bir hanımla evlenip henüz gerdeğe girmemiş olan, yaptığı evin henüz çatısını çatmamış olan, gebe koyun veya deve alıp yavrulamasını bekleyen kimse peşime düşmesin! (Buhari, Humus 8; Müslim, Cihad 32) Allah yolunda çalışmak istiyorsan eğer nefsine hoş gelen her şeyden fedakârlık yapmalısın. Bu yolda fedakârlık yapamayanlar İslami harekete destek olayım derken köstek olur!

Ey hedefi Hz. Nuh gibi halkına dinini tebliğ etmek olan Genç Adam! Dikkat et! Eğitim zordur. Nuh aleyhisselam 950 sene boyunca (Ankebut, 14) kavmine hakkı anlatmış ama birkaç kişi dışında herkes O’nu yalanlamıştı. (Şuara, 117) Sabırlı olmalısın! Dinini insanlığa ulaştırabilmek için harekete geçmelisin. Yapman gereken ise insanlara bitmek bilmeyen bir heyecanla iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymaktır.