Bize Lazım Olan Diriliş

Bize Lazım Olan Diriliş

İnsanlık tarihi boyunca insani değerlerin dibe vurduğu dönemler hep olmuştur ve bugün de maalesef dünyamızın farklı coğrafyalarında benzer dibe vuruşlara şahit olmaktayız. Yeryüzünde toplumların çöküşünü sağlayan unsurlar incelendiğinde ilk göze çarpan hakikat, toplumun fıtratının bozulmasıdır. Toplumun fıtratı, İslam üzere yaşamaktır. Adem aleyhisselam ile başlayan imtihan dünyamız, nice tuğyan ve zulümler yaşadı. Topluma yapılan en büyük zulüm ise itikadını bozmak oldu.

Tarihin her döneminde küçük veya büyük oluşumlar bir diriliş mücadelesi verdiler ve toplumun ıslahı için çalıştılar. Diriliş mücadelelerinde en önemli çalışmaları Allah azze ve celle’nin seçilmiş önderleri ve o mübarek elçileri rehber edinen Muvahhidler yaptılar. Dünyada saymakla bitirilemeyecek zulümlerin ortadan kalkması için güçlü bir diriliş hareketine ihtiyaç vardır. Burada yapılacak çalışmalar tek bir boyutuyla değil çok yönlü bir şekilde ele alınmalıdır.

DİRİLİŞ NESLİNİN ÖZELLİKLERİ

  1. Toplumun İmanı Diri Olmalı

Diriliş yolunda toplumun emniyet ve huzuru için en önemli gereklilik sağlam ve diri bir iman. İnsanı harekete geçiren manevi dinamik toplumun da birinci enerji ve hareket kaynağıdır. İmanı sadece lâfzen ve hatta kalpte taşımak dahi yetmez, toplumun her hareketlerinden iman yansımalı. Asrısaadete şöyle bir yönelip de tahlil yaptığımızda, hem bireyleri hem de toplumu imanın nasıl kuşattığını görmemiz hiç zor olmayacaktır. Kendi evlatlarına acımayan ve hatta öldüren toplumdan, Bizans, İran ve tüm dünya hidayete ersin ve dirilsin diye çalışan o güzide toplumun en önemli zenginliği kalplerine ve kalıplarına sığmayacak kuvvetteki imanlarıydı. “(Onlar) Allah ve Resulü, bir işe hükmetti mi erkek olsun, kadın olsun, hiçbir inananın, o işi istediği gibi yapmakta muhayyer olmasına imkân yoktur ve kim, Allah’a ve Peygamberine isyan ederse gerçekten de apaçık bir sapıklığa düşmüş, sapıtıp gitmiştir” (Ahzab, 36) ayetini yaşadılar ve yaşatmak için var güçleriyle çalıştılar. Öncellikle imanda üç hareket noktası hep gözümüzün önünde olmalı.

Allah’a iman: Özellikle Rabbini iyi tanıyan toplum, yaşadığı dönemin şirk ve küfür unsurlarını da iyi bilir. Her dönem değişebilen putlar ve o putlara götüren duygu ve eylemlerden de uzak durur. Sevgi, İtaat, Bilgi, Makam ve Şöhret gibi…

Kitaplara iman: Hayata bakışımızı ilk önce vahiy sağlamalı, bizim için hidayet rehberi olan kitabımız, sayısı az olan gruplarımızda dahi hep hareket noktamız olmalıdır. Toplumun dirilişini sağlayacak ayetler yaşanmak için iman edilmeli ve böyle okunmalıdır.

Peygamberlere iman: Rabbimizin ilahi emirlerini hem yaşayarak hem de anlatarak insanlara örnek olmak toplumların tabii liderleri peygamberlerin en önemli vazifesidir. Cahiliye toplumunu saadet toplumuna dönüştüren çalışmalarıyla önder olan Rasulullah’tır. Bize düşen peygamberlere böyle iman etmek ve harekete geçmektir.

İman eden toplumlar için ahirete iman da bir yok oluş değil, bilakis yeni bir diriliş için motivasyon kaynağıdır. Hem öldükten sonra dirileceğine iman edecek toplum hem de yeni dirilişlere vesile olacak bu inanış.

  1. Cehalet Öldürür İlim Diriltir

Karanlığı birçok soyut kavramla tasvir edebiliriz. En çok da zulüm ve cehalet karanlığın tarifinde doğru kullanılan iki özel kelimedir diyebiliriz. Cehaletin ortadan kalkması ancak ilim ile elde edilir, ama bilgelerin çok olduğu yerler illaki diriliş neslini oluşturur manasına gelmez. Bizim için ilim, bilmekten öte yaşamaktır ve hatta şuura dönüşmesidir. İlim bize sadece entelektüel gelişim için değil toplumun manen değişimi ve gelişimi için de lazımdır. Cehaletin kaybettirdiği toplumlar daha çok olmakla beraber ilmi hazmedemeyen toplumların kaybettiğine de şahit oldu insanlık sahnesi. Yani ilim tek başına toplumu kurtarmaz. İlim amel elbisesini topluma giydirdiği zaman diriliş neslinin işi de kolaylaşacaktır.

  1. Toplumun Cihadı Olmadan Olmaz

Hangi diriliş nesli okunursa okunsun, olmazsa olmaz görülecek amellerden bir tanesi de cihad kavramıdır. Cihadı Allah yolunda çalışmak ve çaba sarf etmek olarak anladığımızda, herkesin elinde olan imkânı kullanması gerektiği de anlaşılacaktır. Canıyla cihad etmek, cihadın en önemlisi diyebiliriz. İlmiyle, malıyla ve elindeki değeriyle Allah yolunda çaba sarf etmek diriliş neslinin daimi amellerindendir. Davası İslam olan ve yaşantısıyla bunu gösteren sahabe efendilerimizin cihad anlayışı tam manasıyla kavranmış olursa dirilişimiz daha da yakınlaşacaktır. Tabi bizim cihad anlayışımız imanımızın harekete geçmesiyle de doğru orantılıdır. Efendimiz yeni iman eden sahabeleri dahi hemen cihada yönlendiriyor, şehid olanlara kazandı diyordu. Diriliş neslinin en önemli özelliklerinden bir tanesi de şehadet arzularıdır. Ümmet adamı diyebileceğimiz Bilge Kral Aliya da İslam Deklarasyonu kitabında “sloganımız inanmak ve mücadele etmek” der.

  1. Diriliş Nesli Birlikte Hareket Eder

Toplumun dirilmesinde en önemli etkenlerden bir tanesi de aynı davaya hizmet etme gayreti taşıyan ve bu manada ölçülerini oluşturmuş insanların birlikte hareket etmesidir. Birlikte hareket etmeden önce gerekli teşkilatlanmanın tam olarak sağlanması sıhhat açısından son derece önemlidir. Yine bu alanda da sahabe efendilerimizin bizlere örnekliği ufuk açacak seviyededir. Rasulullah aleyhisselam efendimiz bir konuda emir bildirimleri yaptığı zaman, yetkileri de yetkilileri de açıklar, itaatin ne derecede ve nasıl yapılacağını da öğretirdi. Bu konuda olumlu ve olumsuz örneklerden çıkarılacak çokça dersler ve ibretler vardır. (Bedir ve Uhud savaşları bu bağlamda okunabilir.)

  1. İslam Nizamı Şuuru

İslam’ın kendisine has bir nizam olduğu ve diğer batıl düzenler ile karıştırılmaması gerektiği diriliş nesline öğretilmiştir. İslam, itikaden, amelen ve ahlaken zengin bir içeriğe sahip olduğu gibi hukuki, iktisadi ve sosyal alanlarda da çok güçlüdür. Kur’an-ı Kerim’i ve sünneti seniyyeyi, birde dünya görüşümüz ve nizamımız nasıl olmalı sorusuna cevap arar niteliğinde okursak hiçbir düzende olmayan zenginliğin İslam nizamında olduğu anlaşılacaktır. Bugün diriliş nesli oluşturmak gibi ulvi bir amacı olanların İslam nizamını doğru anlayarak anlatmaları gerekmektedir.

Diriliş neslinin toplumsal özellikleri daha fazla ve daha geniş izahlarla yazılabilir ve anlatılabilir. Biz bu yazımızda temel özelliklerin kendimizce en önemli olanlarını yazmaya gayret ettik.

Yukarıda yazdıklarımızdan hissettirmeye çalıştığımız diriliş nesli, kuru bir slogandan öte, hem oluşumu hem de işleviyle bir toplum mecburiyetidir. Bu güzel oluşumlara ihtiyaç hava kadar, su kadar önemli ve gereklidir. Yirminci yüzyılın başlarında İmam Hasan El Benna’nın başlattığı ve kısa zamanda sadece Mısır’da değil uyanış bekleyen tüm Müslüman beldelerde bir heyecan olan İhvan hareketinin benzerlerine ve daha da kuvvetlilerine çok acilen ihtiyaç var. Özellikle yaşadığımız ülkede ayakları yere sağlam basan, yapılanmasını sıhhatli yapmış, yapması gereken vazifeleri birilerine havale etmeyen, ya da başkalarının çalışmasını kendi tembelliğine perde yapmaya çalışmayan genç ve dinamik bir öncü nesle özlem var.

Son yüzyılda yaşanan hadiseleri tahlil ettiğimizde, eline zulüm silahını almış ve rakip tanımaz edasıyla insanlığı yok etmeye çalışan zalimler topluluğuna dur diyecek ve hatta hesap soracak bir nesle ihtiyaç duyuyoruz.

Bize lazım olan “Diriliş” beklemekle olmayacak ve sadece tarihten övünmekle elde edilemeyecek kadar önemlidir.

Dünyanın ihtiyacı olan diriliş sadece siyasilere emanet edilemeyecek kadar kıymetli ve kapsamlıdır. Bu kıymet içerisinde özellikle âlimler, yazarlar, eğitimciler ve gönül erleri vakit kaybetmeden yerlerini almalıdırlar.

Asrısaadette olduğu gibi bir diriliş neslinin oluşumunu sağlamak, sadece Müslüman toplumların değil, gayrimüslim toplulukların da fevkalade faydasına olacaktır.

Diriliş neslinin temelinde yatan dava şuurunun gönüllerde yeşermesi, toplumun ihlâs ve samimiyetiyle dirilişe olan vuslatıdır.

BEKLENEN DİRİLİŞ NESLİ TEŞEKKÜL EDİNCE

  • Müslümanlar ve mazlumlar düşürüldüğü yerden kalkacak ve kuvvetli bir tekbir getirerek Allah yolunda cihada koyulacaktır.
  • Zalimlikte sınır tanımayanlar hizaya getirilecek ve belki de iman nasip olacak.
  • Sadece kendi ırkını ya da kavmini öne çıkararak insanlığa kan kusturan soysuzlara gereken ders verilecektir.
  • Elinden geçimliği ve özgürlüğü alınan esmer kıtanın hürriyeti ve ayaklanması da diriliş neslinden geçiyor.
  • Her türlü ahlaksızlığı albenili reklamlarla süsleyen ve insanlığı seviyesizleştiren para tapıcılarından kurtulmak da diriliş neslini bekliyor.
  • Diriliş neslini bekleyen çok insan var.
  • Bekleyen ve çözülmesi gereken çok mesele var.
  • Ama asıl beklenen Diriliş ve Nesli.

Rabbim hepimize diriliş neslinin birer ferdi olmayı ve rızayı ilahiye ermeyi nasip etsin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.