Dikkat Hiyerarşisi

Sokaklar rengârenk, her yanda hızlı ritimler, disko topları meydanlarımıza asılmış; arşa zorla tutturulmuş gibi. Gözlerimizi iki dakika bir noktada sabit kılamıyoruz. Her taraf bizi çağırıyor: kimisi ürününü satmak için, kimisi kendini dinletmek için, kimisi ise sadece fark edilmek için. Herkes bir dikkat toplama mücadelesinde.

Artık dikkatler dahi bir endüstriyel ürün. Doymak bilmeyen batılın çarklarına taktığı dikkatler yine o çarklar arasına sıkışarak can çekişiyor. Ruhu çekilmiş soğuk maddeden bir gıdım güç uman insan, gafleti devr-i daim eden makinalara, o bir gıdım gücünü de kaptırmış. Eee sistem için her şey yolunda o zaman!

Gençlerimiz sokaklarda, kafelerde, renk renk patlayan ışıkların arasında yitip gitmekte. Hepsi mutlak olarak yıllar içinde ruhlarını tüketecek çünkü efsunlu ses ve tatların müptelası olmuş, gözleri kapalı takipteler. Okullar bütün fertleriyle ilmi talep eden olmaktan çıkmış, tembelleştirilen nesil sınıflarında da konfor ve küçük eğlence peşinde. Değerine paha biçilememiş mücevherleri üç beş çakıla takas eder gibi, zamanını kendi kuyruğunu kovalamakla geçiriyor.

Müslüman kardeşlerim! Sistemlerinin en muazzamına iman etmiş olanlar! Dikkat hiyerarşinizi Kur’an ve sünnete göre ayarlayın ve en tepesine ölümü yazın. Dikkatiniz, ölümde ve sonrasında olsun ki insanların tepesine binip oltasındaki havuçla istediği yöne sürükleyenlere karşı, bu topraklarda dedelerimizin ölümün derin anlamıyla yoğurdukları medeniyetler dirilsin.

Tüketen ve tüketilen haline gelmiş ölüm ve dikkat kavramlarını İslam’ca anla ve tatbik et. Ölümü ticarileştiren Yahudi’ye, fantezileştiren Hristiyan’a karşı, ölümü Allah’a feda et! Meydanlardaki disko toplarını parçala! Ezanlara kafa tutmaya çalışan ritimleri sustur! Şah damardan yakın olan mutlak ölüme ve bu ölümle dirilişe çağır insanları!

Dikkat hiyerarşini böylece inşa et ve koru ki şu içinde bulunduğumuz ayın mübarek şehitleri gibi zamanımızdan şerefimizle, alnımız pak ayrılalım.

“De ki: Benim namazım, ibadetlerim, yaşamım ve ölümüm Âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (En’am, 162)