Hazır Olun Haziranda Seçim Var!

Alçak alkışlayan alışık tipler..
Utanmaz, hayâsız, yılışık tipler…
Kaşığı belinde yalanır durur;
Eli kirli, ağzı bulaşık tipler!..
Seçimler elbette bir ülkenin kaderinin belirlenmesinde önemlidir.
Cumhuriyet’in ilânından 1946 yılına kadar geçen tek parti yönetimindeki dönemde yapılan seçimlerde, halkın iradesi söz konusu değildi.
O dönemin kendine mahsus seçim şekli vardı.
O seçimler hem farklı, hem de yandan çarklı olurdu…
Seçen irade, kimi isterse onu seçerdi.. İtiraz hakkı yoktu…
Şartların zorunlu kıldığı çok partili hayata geçtiğimiz 1946 yılından itibaren, yapılan her seçimin ayrı bir önemi var…
Seçimleri önemli kılan, şüphesiz içinde bulunduğunuz zaman diliminin sizi zorladığı şartlar… Yönetenlerle, yönetilenler arasındaki anlayış farkı…
Güçlü dünya devletleriyle olan siyasi,askerî veya ekonomik ilişkileriniz..
Bölgedeki komşu ülkelerle olan inanç ve kültür bağlarınız..
Dış güçlerin, içinizdeki maşaları kullandığı dönemler…
Ekonomik gücünüz, istihbârat teşkilâtınızın yapısı ve güvenilirliği..
Siyonistlerin ülkeleri “Taksim” plânlarında, “Piyon’İST”lere giydirmiş olduğu masum(!) kılıflar…
Eğer şu son üç-beş yıl içinde yaşadıklarımız, bizleri derin düşüncelere sevk etmiyor, devlet olarak, millet olarak, bundan sonra karşılaşacağımız komplo ve darbe planlarına karşı nasıl bir duruş ortaya koymamız gerektiği hususunda, çeşitli bahaneler ileri sürerek bir kafa karışıklığı yaşıyorsak; yarınlarımız bu günümüzden daha sıkıntılı, daha acılı,daha kötü olacak demektir..
7 Haziran seçimlerini bu açıdan önemsiyorum..
Millet olarak, ümmet olarak, üzerimizde oynanan oyunların bozulması için, vereceğimiz her Oy’un ne demek olduğunu idrake mecburuz.
Sonradan, oooyyy, ooyy!.. çekmemek için biz seçmeden önce düşünelim, seçilenlerde seçildikten sonra düşünsün!..
Yalınız, seçim kampanyaları sürecinde, özellikle muhalefet partilerinin halka olan vaadleri, insanı hem düşündürüyor, hem güldürüyor!…
Yâ Hû, bunlar bizi ne kadar da çok severlermiş.(!)..
Vatandaş olarak hem biz, hem de OY’umuz ne kadar kıymetliymiş.(!)..
İnanın duydukça gözlerimiz yaşarıyor..
6 oklu Ana Muhalefet Partisinin kaset mamulü Başkanı Kılıçdarzâde’nin, kılıcının her tarafı kesiyor maş’allah… Sonra, ne kadar da cömert(!).. Miting meydanlarında Noter Tasdikli Taahhütnamesini gösteriyor vatandaşlara… Dağıttıkça dağıtıyor..
Hele birde alkış alırda coşarsaaa…Değmeyin keyfine!..
Başlıyor küsüden şiir gibi konuşmaya ve “ CHP’ye niçin Oy vermemiz gerektiğini” anlatıyor!…
“Ey çilekeş halkım, ey yurttaşlarım,
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!…
Yenilgiden yılmam, tekrar başlarım,
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!…
Git saçı-sakalı kazıt, bedava..
Saç-savur ne varsa tozut, bedava..
Gazla benzin beleş, mazot bedava..
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!..
Dedenin ağzında dişi olacak
Doğmadık torunun işi olacak..
Herkesin kafeste kuşu olacak..
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!..
Tüysüzlere toptan tüy vereceğiz.
Köre göz, cüceye boy bereceğiz..
Bir köylüye iki köy vereceğiz,
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!..
Herkes sıksın yumruğunu, dişini.
Ertelesin uykusunu düşünü…
Bitirelim AK PARTİ’nin işini,
Oyunuzu CHP’ye verin haaa!…
Yâni şunları dinleyince, adamın hemen gidip güle oynaya oy’unu CHP’ye veresi geliyor canım!…
Yavru muhalefetin Başkanına bakıyoruz:
Bir öfke tufanı mübarek…
Esiyor…Yağıyor… Gürlüyor…
Bazen çırpınıyor Karadeniz gibi…
Bazen şekiller çizer… Hesaplar yapar, çıkarır toplar.. Kendine özgü çizgilerle çatılar çatar… Hiç ummadığınız tarih ve rakamlardan MHP’nin iktidar yıllarını hesaplar…
Bazen seçim meydanlarında, öfkesi kabardığında iktidara ip atar..İmralı adasındaki Terörist başını asması için.. Sanki idamın geciktirilmesi için hazırlanan resmi belgede kendisinin de imzası yokmuş gibi..
Adamın adının “ Devlet” olması başka bir şey… Devlet idare etmek başka bir şey olsa gerek!..
Vatandaş diyor ki:
“Devlet Beye bahar versen güz eyler.
Durur, durur, arada bir söz eyler.
Sabrı taşar uygularsa töre’yi;
Dere tepe, dağı taşı düz eyler.”
Devlet Bey’in de güzel vaadleri var vatandaşlara… Diyor ki:
“Bizimle Birlikte Yürü Türkiye.”
İyi de, Ak Partiyle koşan bir Türkiye, niçin MHP’yle yürüsün, niçin CHP’yle otursun?..
Kandillerinden kan damlayan kuklalar, kimler adına kimlere neler de vaad ediyorlar!..
Zavallı nem kapar kurudan yaştan,
Koyun sürüsüne kurt bağışlıyor!..
Bir kukla bulmuşlar demirden taştan;
Vatanı bölüyor, yurt bağışlıyor!..
Bu coğrafyanın yetim çocukları olarak, hayatımızın her alanını, yaşadığımız müddetçe yaptığımız tercihler ve tercih ettiğimiz seçimler şekillendirecektir…
Yaşadıkça göreceğiz ve öğreneceğiz…
Bir OY için oynanan oyunların içinde, başımıza ne çorapların örüldüğünü…
Varlığımıza ve imanımıza ne tuzakların kurulduğu!…
Öyleyse; irademize ve Oy’umuza sahip çıkmaya mecburuz, oynanan oyunları bozmak için…
Okuduğum bir takvim yaprağında, şöyle diyordu bir Bilge kişi:
“ÖĞRENMEK BEDEL İSTER
Öğrenmenin bir de maliyeti vardır.
Önceden öğrenenler, İNDİRİMLİ fiyattan öğrenirler..
Otoriteden öğrenenler, ÖZGÜRLÜK bedeliyle öğrenirler..
Deneyerek öğrenenler, ETİKET fiyatına öğrenirler..
Hayattan öğrenenler, GECİKME ZAMMI’yla öğrenirler…
Hayattan öğrenemeyenler, boşa gitmiş hayatlarıyla, İŞ İŞTEN geçtikten sonra öğrenirler..
Evet… İş işten geçmeden, daha çok şeyler öğrenmek zorundayız…
Özellikle de; kimi, neyi, nerede, nasıl ve ne zaman seçeceğimizi…