HADİS İKLİMİ – Mahmut Aveder – Yuva Kurmak
Allah Resulü’nün aileyle ilgili yüzü aşkın sözü vardır. Hepsi de ailenin önemini anlatır bize… Aile, insan için çok önemlidir elbette! Gelenekselleşmiş bir nikâh duası vardır! “Allah’ım! Bu anlaşmayı bereketli ve mübarek kıl. Yeni evlenen çifti ülfet, muhabbet ve bağlılık duygularıyla kaynaştır. Aralarına nefret, fitne ve ayrılığın girmesine izin verme. Tıpkı Adem ile Havva’yı, Muhammed (sav) ile Haticetü’l-Kübra’yı ve Ali ile Fatımatü’z-Zehra’yı kaynaştırdığın gibi… ” Biz bu duada Hz. Ali’nin Fatıma’ya olan sevgisini görürüz. Hz. Fatıma’nın eşine olan aşkını duyarız. Her nikâh kıyıldığında duamızla, Âdem ve Havva’nın, Allah Resulü ile Hatice validemizin ve Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın mutlu yuvaları yad edilir.
Sıla-i rahim kelimesi, aile bağını Allah’ın rahmet ipine bağlayarak bize yüksek bir hakikati ilham ediyor işte… Arapça bir sözcük olan “üsre” kelimesi de aile demektir. Üsre, aslında köken olarak “zırh” demektir. Aile de tıpkı korunaklı bir zırh gibi insanı maddi ve manevi bakımdan dış dünyadan gelecek olumsuzluklara karşı korumasından dolayı bu ismi almış olsa gerek.
Peygamber Efendimizin, “Evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur.” şeklindeki hadisi bizlere evliliğin insanın hürmet ve saygınlığını koruduğunu, iffetli bir hayatı koruma altına aldığını apaçık ifade etmektedir. ‘Aile’ sözcüğü de insana her an muhtaç olduğunu hatırlatan bir kelimedir. “Rabbin seni ihtiyaç içinde bulup da zengin etmedi mi?” (Duha, 8) ayetinin anlamlarından biri de aile sıcaklığına, aile içindeki korunmuşluğa işaret eder. Zenginliğin aile içinde saklı olduğunu anlatır.
Kur’an’da: “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de Allah’ın (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” (Rum, 21) denilmektedir. Aile, Allah’ın varlığının en çarpıcı alametlerindendir. Aile, Allah’ın rahmeti ile desteklenen, çocuklar ve temiz rızıklar bahşedilerek güzelleştirilen mukaddes bir insani yapıdır. İlk aile Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın ailesi, daha ilk andan başlayarak insanın varlığının ailede değer bulduğunu hatırlatır bize.
İslam dini ailenin varlığını tehdit eden tüm gayrimeşru ilişkileri yasaklar. Allah bu tür gayri meşru beraberlikleri kaldırmış, mutlu bireylerden oluşan huzurlu bir toplum için, “Aranızdan bekâr olanları evlendirin… “ (Nur, 32) ayeti ile aile yuvaları kurmayı öğütlemiştir insanlığa. Resulullah da “Ey gençler! Aranızdan evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi yoldur… “ (Buhari; Müslim) sözüyle evlilik dışındaki tüm anlamsız ve nefsanî beraberliklere set çekmiştir. Aile olmak, bir bütünü tamamlamak demektir. Kur’an’ın ifadesiyle eşlerin birbirlerine örtü olmaları demektir (Bakara, 87). Eş olmak, kişinin kendi eksikliğini kabul edip eşiyle tamamlanması, kemale doğru adım atması, eşinin onu bir örtü gibi sarıp sarmalamasıdır. Aile Allah’ın en büyük nimetlerindendir.
Ailenin en önemli rızkı, cennetten birer meyve olan çocuklardır. Çocukların ağzı dualı anne ve babaları, bu cennet meyvesinin kıymetini hiç bilmez olur mu? Çocuklar anne ve babalara bir emanettir çünkü.
Efendimiz kendi toplumundaki eğilimleri dikkate alarak ashabına şöyle seslenmiştir: “Bir kadınla dört şey için evlenilir: Malı, asaleti, güzelliği ve dini için. Sen dindar olanı seç ki elin bereket görsün.” (Müslim)Öte yandan Allah Resulü, eşlerin birbirlerinin birtakım kusurlarını büyütmemelerini de ister. Peygamberimiz, “Mümin bir kimse mümine olan eşine nefret beslemesin; (çünkü) onun bir huyunu beğenmezse de hoşlanacağı başka bir huyu mutlaka vardır.” (Müslim) uyarısında bulunmaktadır.
Ailemiz, hayat boyu sahip olacağımız ahlak, akıl ve şuurun temellerinin atıldığı, ruhlarımızın manevi değerlerle beslendiği sıcacık yuvamızdır. Ailede ibadetin tadına varırız; kardeşliğin anlamını, anne babalığın şerefini, evlat olmanın güvenini keşfederiz. Ailede kendimize, yakınlarımıza ve bütün dünyaya bir anlam biçeriz. Aile ile paylaşmayı, geçinmeyi, sıkıntıyı hep birlikte göğüsleyip mutluluğu hep beraber yaşamayı öğreniriz.