Zeynep Varır İle Ahir Zaman Tesettürü Üzerine Bir Söyleşi

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Nevşehirliyim. İlkokulu ve ortaokulu 100. Yıl Ülfet Başer’de, liseyi de Nevşehir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Üniversite için hayatım beş yıl kadar Kayseri’de devam etti. Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde lisansımı tamamladım. Şimdi ise Kır Çiçeği Aile Derneği’nde eğitimime devam ediyorum.
Baciyan Dergimizin bu ayki konusu Tesettür. Öncelikle Kur’an’da Tesettür kavramı nasıl geçmektedir?
Kur’an’ı Kerim’de Müslüman hanımın tesettürünü konu edinen ikisi temel olmak üzere üç ayet vardır. Bunlardan ilk indirileni Ahzab suresinin 59. ayetidir. Bu ayette Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına dışarı çıkarken üstlerine cilbablarını almalarını söyle; bu, onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.”
Ayette geçen celâbib kelimesi cilbabın çoğuludur. Cilbab sözlükte başörtüsü, büyükçe başörtüsü, vücudu bütünüyle örten örtü manalarına gelir.
Tesettür ile ilgili ikinci ayet ise Nur suresinin 31. ayetidir. Bu ayet-i kerimede ise Allah azze ve celle “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları ve kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya Müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tevbe ederek Allah’ın hükmüne dönün.” buyuruyor.
Burada bahsedilen tesettür ise “hımar” kavramı ile anlatılmıştır. Hımar kendisiyle boyun ve gerdanlığın örtülerek göğüs bölgesinin kapatılabileceği büyükçe başörtüsüdür. Saçlarla birlikte başı da örten bir örtü.
İlk örtü ayeti indiğinde mü’minlerin tavrı ne olmuştur?
Hz. Aişe validemiz örtü emrinin verildiği gece sahabelerin nasıl tepki verdiklerini şöyle anlatıyor: “Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah’a yemin olsun ki, Allah’ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nur suresinde “Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar…” ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah’ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı.” (Buhari, Tefsîru Sûre, 29/12)
Peki, günümüzdeki Müslüman hanımların tesettürünü nasıl buluyorsunuz?
Genele baktığımızda tesettürlü hanımların çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Peki, bu durumu nasıl yorumlamak gerekir? Örtülü hanımların sayısı gün gün artıyor diye sevinelim mi? Yoksa başörtüsü ruhundan giderek soyutlandı, Kur’an ve sünnete uymayan ama modaya uydurulan bir tesettür anlayışı var diye üzülelim mi?
Açık ve net konuşmak gerekirse, günümüz Müslüman hanımlarının çoğu sadece başlarını örtmekle yetiniyor. Bu konuda bütün Müslüman hanımlara örnek teşkil edecek, Kur’an’a uygun bir model sergileyecek tesettürlü hanımların azınlıkta olması, moda tasarımcılarının bu alanı hedef almasına neden oldu. Ve belli bazı tesettür markaları günümüz hanımlarının ilgi odağı oldu.
Peki, tesettürün nasıl olacağını kim belirler? Allah azze ve celle mi, moda tasarımcıları mı? Kur’an’ı Kerim ve sünnet tesettürün sınırlarını belirlemiştir. Ve moda tasarımcılarının örtülü hanımlar üzerinde tarz oluşturmasının önünü kapatmıştır.
Ve şimdi Allah azze ve celle’nin rızasına uygun bir şekilde örtünen ile modern çağ kurbanı örtülü hanımların arası kalın çizgilerle birbirinden ayrılmıştır.
İslam’da uygun olmayan örtünme şekli nedir?
“Başı örtülü” dediğimiz bir Müslüman hanımın bütün vücudunu kapsayacak bir tesettüre bürünmesi şarttır. Günümüz tesettürü “Ahir Zaman Tesettürü” olarak adlandırılıyor. Rasulullah aleyhisselam bu ahir zaman tesettürünü “giyinik çıplaklar” olarak tanımlıyor.
Bazen öyle oluyor ki örtülü hanımlar “Bu kadar da olmaz.” dedirten kıyafetleri tercih ediyor. Vücut hatlarını belli eden dar kıyafetler, “ben buradayım” dedirtecek vitrinlik cilbablar… İnce ve ten rengini gösteren elbiseler giyinmek İslam’ın örtünme adabına uymamaktadır.
Hz. Aişe validemizin rivayetine göre kız kardeşi Hz. Esma bir gün Peygamberimiz aleyhisselam’ın huzuruna gitti. Üzerinde, altını gösterecek şekilde ince bir elbise bulunuyordu. Rasulullah aleyhisselam onu görünce yüzünü çevirdi. Ve şöyle buyurdu. “Ya Esma, bir kadın buluğ çağına erince -yüzünü ve ellerini göstererek- bunlardan başka bir tarafının görünmesi sahih olmaz.”
Özetle; dar, ince ve dikkat çeken renklerde kıyafetler giyinmek İslam’ın tesettür anlayışına uymamaktadır. Toplumu inşa eden her zaman kadındır. Fakat zelil eden de kadındır. Bu mutlak hakikat kavranmalıdır. Ve zaman geçirmeden tesettürümüzü bu noktada gözden geçirmeli ve en uygun bir şekilde örtünmek için çabalamalıyız.
Örtünün koruyucu özelliği nedir?
Tesettür, Müslüman hanımı mahremi dışındakilere cazip olmaktan korumak içindir. Tabiri caizse kem gözlerden sakındırmak içindir. Örtü tam manası ile yerine getirildiğinde bütün bakışlardan âri olunduğu görülecektir. Ve bu anlamda gönül rahatlığı hissedilecektir. Müslüman bir hanımın tesettürü onun vakarıdır. Vakar ise Müslüman hanımın her zaman kişiliğini ön plana çıkarır. Güçlü bir kişiliği ise hiçbir şey zedeleyemez biiznillah.
Örtü simge midir?
Müslüman hanımın örtüsü vahyin simgesidir. Allah azze ve celle’nin hükmünü çiğneyip yerine başka sistemler kurmak isteyenlere bir cevaptır. Kur’an’ın hükümlerinin câri olduğuna bir işarettir. Peki, mayası ile oynanmış bir tesettür neye işaret eder. Cevabını hepimiz oturalım ve saatlerce düşünelim…
Açık olup da örtünmek isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
Bir insan namazını ve tesettürünü hayatına tam manası ile oturtursa gerisini de halledecektir diye düşünüyorum. Çevremde de örtünmeyi arzulayan kardeşlerim var. İçlerindeki o kıpırtıyı hissedebiliyorum. Örtünmene mani olan her ne varsa ailen, eşin, dostun, arkadaşın hepsi bir yere kadar. “İki kişilik mezar yok.” Allah azze ve celle’ye kulluk ettiğimizin idrakine erebilirsek örtüye bürünmek de zor olmayacaktır. Ve bunu geciktirmemek için sürekli hatırlatıcı imgeler kullanılmalıdır. Zamana erteleyince bahaneler de artacaktır. Ama ne demiş büyükler: “Allah bes, baki heves!” Yani “Allah her şeye yeter, geriye kalan ise boş hevestir.”
Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Rabbim hepimize Kur’an ve sünneti hakkıyla anlayıp uygulamayı nasip etsin inşallah.