Trollemek

Trollemek

Yalan söylemenin, insanları kandırmanın diğer adı ‘trol’ olmuş. Trol kelimesi İngilizcede oltayla balık tutmak anlamına gelen “Trolling”den gelmektedir. Türkçe anlamı ise yem atmak, zarf atmak.

Trolün bir anlamı da “huni biçiminde ve geniş ağızlı, suyun dibine atılan ve teknelerle sürüklenerek çekilen bir balık ağı.” Trollemek ise trol gemileriyle balık avlama işidir.

Trol asıl olarak mitolojide (ki bizim inancımıza ters bir tarzdır) geçmektedir. İskandinavya folklorunda genellikle dev ya da cüce olarak resmedilen, mağaralarda yaşayan efsanevi, çirkin yaratıklar olan Troller, köprülerin altında bekleyen, yolcuları çeşitli işlerle oyalayan veya haraç kesen karakterler olarak anlatılırlar.

Gördüğünüz gibi trolün kesin bir anlamını söylemek mümkün değil. “Trollemek”in balık avlamadan gelip onları oltaya takmak ya da ağlara dolaştırmak anlamlarından türediğini düşünüyorum. Trollemek günümüzde insanları sosyal ya da gerçek ortamda kandırarak onlarla dalga geçmek olarak kullanılıyor.

Troller yani trolleme işini yapan kişiler, sanal ortamlarda can sıkıcı, kızdıran, düzgün bir ortamı bozan, tepki toplayan veya tüm grubu hedef alan, aşağılayıcı ve küçük düşürücü mesajlar yazıyor. Bir kurumun veya makamın dilindenmiş gibi haber yapıp milleti kandıran bu kişiler çoğu zaman başarılı olabiliyorlar. Facebook’ta gördüğümüz “dikkat resmileşti…” diye başlayan metni hatırlarsınız sanırım. Milyonlarca kişi bu trolün kurbanı oldu. Çoğu da hala farkında bile değil.

Peki trollemeyi seven bu troller neyin kafasını yaşıyorlar?

Troller, düzgün ortamı karıştırıp karşısındakine yalan söyleyerek, onları kandırarak kendilerini güçlü hissederler ve zeki olduklarını düşünürler. Kişilik bozukluğu olan bu kişiler yalnız ve zavallı insan tabirine en çok uyan şahıslardır. Troller, foyaları ortaya çıkınca bunu komiklik ve eğlence olsun diye yaptıklarını söylerler. Aslında tek düşündükleri kendileridir. Kendi dışında doğruyu bilen olmaması onları mutlu eder. Ama unuttukları bir şey var; peygamber efendimizin “Şaka dahi olsa yalan söylemeyin!” hadisi.

 

Âlim Olma Yolunda Ali

Ali: Baba önceden de maç izler miydin?

Babası: Evet, çocukluğumdan beri izlerdim.

Ali: O zamanlar hangi takımlar vardı?

Babası: Aynı takımlar vardı.

Ali: Yani kırk yıl önce de Fenerbahçe Galatasaray’la maç yapıyordu…

Babası: Aynen evlat.

Ali: Desene baba 40 yıl sonra da aynı terane olacak.

Babası: Iıı… Şey… Evet aslında…

Ali: Oyuncular farklı, senaryo aynı…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.