Tıp ve Yapay Zeka

Günümüz çağı, dönemi, nesli ve diğer bilimum günümüzü kapsayan kavramların çoğu geçmişten, bazen keskin bir çizgi ile bazen ise biraz daha yumuşak şekilde ayrılıyor. Keskin çizgi ile ayrılan kavramlardan bir tanesi de hiç şüphesiz teknolojidir. Hiç uzağa gitmeyelim bundan 20 sene öncesini net hatırlayan aklı başında bir insana sorduğumuzda(şimdi ki teknoloji elbet ilkel olabilir fakat bilemeyiz; ancak kesinlikle ilkeldir diyen şahıslara binaen) teknolojinin nerden nereye geldiğini bizlere açıklayabilir.
Teknoloji ise sürekli gelişen aynı zamanda kendi içinde başkalaşım geçiren bir kavram olarak önümüze geliyor. Mesela yine 20 sene öncesinden örnek verirsek; 20 sene önce teknoloji ile tıp ilminin bağdaştığı nokta teknolojinin %1’ini kapsıyor ise günümüzde bu sayı %3’tür.(sayılar gerçek dışıdır.) Yani kısaca geçmişten günümüze teknoloji uğraştığı dal yelpazesini sürekli genişletmekte ve teknolojinin herhangi bir alana vermiş olduğu ağırlık anlık değişmektedir. Bu durum da teknolojinin kendi içerisinde adeta larvadan kurbağa oluşması gibi “başkalaşım” kelimesi altında değerlendirilebilir.
Teknolojinin dikkat çekici bir yönü de teknolojinin kapsadığı bir kavram olan ve günümüzde belki de teknolojinin en çok yüzde ile bünyesinde barındırdığı alanlardan biri olan yapay zekânın tıp ilmi ile bağlantısı. Yapay zekâ: Bir bilgisayarın ya da bilgisayar sistemine bağlı bir robotun, canlılara benzer şekilde bazı eylemleri yerine getirme kabiliyetini sağlayan buluştur. Bu buluş da insanları analiz ederek ortaya çıkmıştır. Yapay zekâ günümüzde otomotiv, güvenlik, yazılım, bilgisayar, mühendislik, ekonomi birçok alanda önümüze çıkıyor. Tıp alanında da hızla ilerleyen bu süreç; yapay zekâ destekli ameliyatlar, ilaç geliştirme, gen düzenleme becerisi ve tıpta görüntüleme işlemleri(MR, Röntgen vs.) gibi tıbbın nerdeyse her kesiminde yer alıyor. Fakat bunlardan ayrı olarak henüz üretilemeyen, kullanılamayan, sadece fikir olarak kalmış, belki de yapay zekânın tıpta pig noktasına çıkabileceği bir çalışma olan Yapay zekâ vasıtasıyla hasta anamnezi(hasta hikâyesi) alıp tedavi süreci yürütmek projesi gerçekten tıpta apayrı bir dönem başlatacak eşsiz bir fikir. Ayrıca oldukça ilgi çekici ve dünyada hem bilimsel hem de fıkhı tartışmaları uzun soluklu meydana getirecek bambaşka bir konu.
Bu buluşun işlevi herhangi bir tıp merkezine gelen hastamızın şikayetlerini nokta atışı kelimelerle bir cihaza anlatması, bu cihazın anahtar kelimeler vasıtasıyla hastada olabilecek hastalık isimlerini minimuma indirerek doktor önüne sunması ve ardından doktorun da onayı ile belirlenen hastalık yine cihazın o hastalığa göre önereceği en uygun tedavi yöntemini önermesi ve tedavi sürecini takip etmesi mekanizmasıdır. Tabi ki de çok fazla açığı olabilecek bir sistem. Mesela cerrahi operasyona bu cihaz karar veremez. İlaç tedavisi sunduğunda kişinin spesifik alerjik durumlarını göz önünde bulunduramayabilir. Fakat dediğim gibi teknoloji her an gelişiyor ve bu fikir de; yazılım, bilgisayar mühendislerinin ve doktorların entegre çalışması ile gelişime oldukça açık.
Bu sistemin olumlu yanları; hasta mahremiyetini göz önünde bulundurarak, hasta hikâyesinin bir robota anlattığında daha rahat olabilir. Covid-19 sürecinde tanık olduğumuz gibi doktor kişi hasta kişinin şayet bulaşıcı hastalığı var ise hastalıktan kendini izole edebilir. Doktorlara şiddet durumu azalabilir. Daha kesin ve garanti tedaviler uygulanabilir.
Bu sistemin olumsuz yanları ise doktorlarımızın iş yükü hafiflemesi iyi bir şey fakat mesleki dezenformasyona neden olabilir. Robotun yazılım problemi olduğunda yanlış hastalık teşhisi ya da tedavi önerisi ile hastayı canından etme olasılığının bulunması. Mali açıdan kolay olmaması, tıp merkezlerinde istihdamın düşmesi gibi durumlar meydana gelir.
Gelecek yıllarda teknolojiyi hayal ettiğimizde uçan kaçan arabalar, somut olarak var olmayan cep telefonlarından ziyade bu anlatmış olduğumuz konu daha gerçekçi bir buluş gibi gözüküyor ve hem tıbbi açıdan artı eksileriyle hem de dini açıdan özellikle de mahremiyet noktasından ele aldığımızda, bu çalışmanın bir hayli gündemde kalacağı zamanlar bizleri bekliyor. “Seyredip göreceğiz” gibi klişe bir cümle ile bitirmektense bakalım seyredip mi göreceğiz yoksa yapıp mı göreceğiz?