Temiz Nesil

Mü’min ebeveynin en büyük endişesi temiz bir nesle sahip olmak olmalıdır. İlahi ve nebevi öğreti mü’mine bunu telkin etmektedir.

Rabbimiz buyurdu ki: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrim, 6)

Temiz bir nesil korunmuş demektir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdu ki: “Ademoğlu nesillerinin en temizinden süzüle süzüle gelerek bulunduğum nesilde ortaya çıktım.” (Buhari) Temiz bir nesle sahip olmak, Rabbimizden temiz bir nesil istemekle başlıyor. Mü’min ebeveyn sürekli temiz bir nesil kaygısı taşımalı, temiz bir nesil için ne gerekiyorsa onu yapmaya gayret etmelidir.

“Orada Zekeriya, Rabbine dua etti: ‘Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.’ dedi.” (Âl-i İmran, 38) Temiz bir neslin yetişmesinde öncelikle ana babalar sorumludur. Devletin ve eğitimcilerin de temiz nesil yetişmesinde büyük sorumlulukları vardır. İyi niyetlerine rağmen kimi zaman ananın sevgisinin ağır basması, kimi zamandan da babanın öfkesinin ağır basması, temiz nesil yetişmesine zarar vermektedir.

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondanda eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının.” (Nisa, 1) Kız olsun erkek olsun temiz bir neslin en belirgin özelliği Rabbine karşı gelmemeleri ve şeytana uymamaları, şeytanın vesveselerine kendilerini kaptırmamalarıdır. Bunun için nesillere dini, vahyin nurundan nebevi bir kıvamda öğretmeli, onları dini yaşamaya teşvik etmelidir.

“Onu doğurunca ‘Rabbim! Onu kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum.’ dedi.” (Âl-i İmran, 36)

Mü’minler nesillerine ırzlarını nasıl koruyacaklarını öğretmelidirler. “Onlar mahrem yerlerini koruyan kimselerdir.” (Mearic, 29)

İletişim araçlarıyla küçülen dünyada en büyük saldırılardan biri de mahremiyetedir. Mahremiyet duygusu tamamen yok edilmeye çalışılmaktadır. Mahrem yerlerini ifşa edenler cesur olarak ilan edilmektedir. Bilhassa hanımlar mahremlerini ne kadar ifşa ediyorlarsa o kadar cesur kabul edilmektedir. Kılık kıyafetten tutun da konuşmalara ve davranışlara varıncaya kadar mahremiyet tamamen törpülenmektedir.

“Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. …” (Nur, 30)

“Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. …” (Nur, 31)

Rabbimiz, ırzını koruyabilen kadının hatırlatılmasını ve örnek alınmasını isterken, şeytan ve işbirlikçileri ırz ve namus konusunu bitirmeye çalışmaktadır. “Irzını korumuş olan kadını da hatırla.” (Enbiya, 91)

Mü’minler nesilleri konusunda üzerine düşeni yaptıktan sonra, netice nesillere kalmıştır. “O’nu da İshak’ı da mübarek kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.” (Saffat, 113) Peygamber nesillerinden de iyiler ve kötüler olduğuna göre, sapan nesiller konusunda yapacak fazla bir şey yok. Önemli olan onlara karşı vazifeleri yerine getirmek.

“Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk. Böylece Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.” (Kehf, 80-81)

Kötü bir nesil mü’min için o kadar büyük bir felaket ki anasını babasını bile azgınlığa ve küfre sürüklenmesine sebep olabilmektedir. Temiz nesiller dünya ve ahirette ebeveynlerinin yardımcıları, kötü nesillerse ebeveynlerinin başının belasıdır. Mü’min sırf kendi menfaati için temiz bir nesil yetiştirmeye gayret etse bile bu büyük bir kazançtır. Bunu Allah rızası için yapabilirse ahiretini de kazanmış olur.

Kur’an-ı Kerim’de iyi nesiller ebeveynlerine şöyle duacı iken; “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” (İsra, 24) kötü nesiller ise ebeveynlerine; “Anne babasına, ‘Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken, beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?’ diyen kimseye, onlar Allah’a sığınarak; ‘Yazıklar olsun sana! İman et, Allah’ın vadi gerçektir.’ diyorlar. O da ‘Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.’ diyordu.” (Ahkaf, 17)

Irz ve namusu korumanın en kolay yolu ise meşru bir evliliktir. “Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar.” (Nur, 33) Şu bozuk ortamda ana babalar imkânları varsa hiç gecikmeden çocuklarını temiz nesillerle evlendirmelidirler. Buna gücü yetmeyenler de imkân buluncaya kadar, iffetlerini korumak için Rablerinden yardım dilemeliler. Aksi halde şiddetli bir ilahi tehdide maruz kalırlar. “Onlar ki ırzlarını korurlar.” (Mü’minun, 5)

“Ondan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevi tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.” (Meryem, 59) Namazı terk etmekle başlayan bir sapma, kişinin şehvet ve dünyevi tutkuların peşinde savrulmasına sebep olmaktadır.

“Biz onlardan önce mal, mülk ve görünümü daha güzel olan nice nesilleri helak ettik.” (Meryem, 74) Malına, mülküne, gençlik ve güzelliğine güvenen nesiller, kendinden öncekilerin akıbetine bakıp ibret almalı, hal ve hareketlerini düzeltmelidirler. “Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.” (Şuara, 184)

Ya Rab! Ümmet-i Muhammed’e imanlı ve temiz nesiller nasip et. “İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık.” (Tur, 21)