Tarih: 15 Temmuz 1099 Kudüs Kan Ağlıyor. 2013 Farklı Değil

Tarih: 15 Temmuz 1099 Kudüs Kan Ağlıyor. 2013 Farklı Değil

Haçlı Seferleri’nin bir numaralı elebaşı papalar olmuştur. İlk Haçlı Seferi’ni organize eden Papa II. Urban, Bizans İmparatoru I. Alexius Commenus’un yardım talebi üzerine 1095’in Mart ayında, İtalyan, Fransız ve Burgonyalı onlarca piskoposun katıldığı büyük bir konsül düzenledi. Papa, 150 bin kişilik bir topluluğa hitabında şöyle dedi: “Çok sevgili halkım, ben Urban, tanrının izniyle, onun hizmetkârları olan sizleri, tanrının bir emrini iletmek için buraya topladım. Eğer bu aslî görevinizi unutursanız, kendinizi muhakkak cehennemde, ölümün ve acının kollarında bulacaksınız… Dediklerimi yapmaya yemin etmiş olsanız da önünüzde çok önemli sınavlar vardır. Duymuş olduğunuz üzere Türkler ve Araplar, doğudaki topraklarımızı vahşice ele geçirmişlerdir. Hıristiyanları öldürmüşler ve şehirleri tarumar etmişlerdir. Bunun öcünü sizden başka kim alabilir ki!” 

Gerçekten böyle miydi? Her zaman olduğu gibi yine insanları aynı yalanlarla aldattılar.

“Tanrı sizlere mızraklar, parıldayan kılıçlar ve kalkanlar ihsan etmedi mi?  Kirletilmiş topraklar sizi ateşlesin… Artık kavgalarınızı sonlandırın. Kutsal kabre giden yola çıkın ve o kutsalları uğursuzların elinden sökün alın! Kudüs, diğer tüm topraklardan bereketli ve zengin topraklar. Ve şundan emin olun ki, sonsuza dek sönmeyecek olan ihtişamınızın mükâfatı, cennetin krallığı olacaktır… Tanrı bunu istiyor!”

Papa II. Urban’ın yaptığı çağrı ile “Kutsal Toprakları Müslümanlardan Kurtarmak” ve asıl olarak da Doğu’nun efsanevi zenginliğine ulaşmak üzere 600 bin kişilik vahşet ordusu Avrupa’nın dört bir yanından Filistin’e doğru yola çıktı.

Haçlı sürüsü, Kudüs’ü işgal ettikten sonra Mescid-i Aksa’da 70 bin Müslüman’ı şehit etti. Bugün ecdadımızı soykırımla itham eden soysuzların dedeleri çok kısa bir sürede binlerce Müslüman’ı türlü işkencelerle kılıçtan geçirerek tarihin kara sayfalarından birini daha yazmış oldular.

Mavi Marmara gemisine baskın yapan Yahudilerin zihniyeti de 1099’daki zihniyetten farklı değil. Filistin’e yapmadık zulüm bırakmayan Siyonistler, kardeşlerimize yardıma gidenlere bile saldıracak kadar zayıf varlıklardır. Özür dilediler öyle mi? Gerçekten öyle ise hâlâ neden savunmasız insanlara saldırıyorlar! Değişecek değiller ya…

30 MAYIS 1870: 32. OSMANLI PADİŞAHI SULTAN ABDÜLAZİZ TAHTTAN İNDİRİLDİ. 4 HAZİRAN 1870 ‘İNTİHAR ETTİ’ DENİLDİ!

Osmanlı Devleti’nde bir padişahın tahttan indirilmesi için şer’i bir delil gerekiyordu. Ya küfürle suçlayabilirdiniz onları ya da delirdiğini bahane edebilirdiniz. Sultan Abdülaziz küfürle mi suçlandı. Hayır. Delirdiği için tahttan indirildi. Üç kıtaya hükmeden büyük bir devletin başında deli birinin olduğunu iddia eden zihniyet bu yalanıyla kimleri kandırabilir ki!

Kadim bir devletin demokrasi savunucuları böyle diyorsa itiraz etmek ne mümkün… Sultan Abdülaziz beş gün içersinde şehit edildi. Olayın delilleri ortadayken, şahitleri henüz sağken ve hatıraları henüz tazeyken adli bir kovuşturmaya gidilmemiştir. Olayın en ilginç yanı ise suçluların kim olduğu üzerinde durulmamasıdır. Bilmecenin çözüm noktası tam da buradadır. Sonuçta ‘intihar’ bile etmiş olsa bunu yapan şahıs bir hamal değil, Adriyatik’ten Hind Okyanusu’na uzanan bir imparatorluğun yöneticisidir.

Demokrasinin başlarında Sultan Abdülaziz; 90 yıl sonra ise yeni kurulan devletin başbakanı idam edilmiştir. Takdir milletin ve demokrasinin…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.