SOSYOLOJİK SİYER- Hayata Bereket Katmak

SOSYOLOJİK SİYER- Hayata Bereket Katmak

 

Fani alemde yaşantımız ne kadar uzun olursa olsun sonu var. Zenginlik, saygınlık, makam, mevki, şan ve şöhret dahil olmak üzere üst düzey bir dünya hayatı yaşasak da hepsi geride kalacak. Dünya hayatımıza bereket katarsak her türlü nimeti lehimizde şahitliğe dahil etmiş oluruz.

Zenginliğe bereket katmak demek, zekatla malı helal ve temiz hale getirmek demektir. Yetimi, fakiri, mazlumu ve mağduru sevindirmek, kurtuluşlarına mal ile vesile olmak hayata bereket katar.

Kur’an-ı Kerim’de Bereket

Kur’an-ı Kerim’de bereket kelimesi üç ayette çoğul olarak berekat şeklinde geçmekte, ayrıca yirmi dokuz ayette aynı kökten türeyen isimler ve fiiller bulunmaktadır. Kur’an’da geçen “berekat” kelimelerinden biri “rahmet”, diğeri “selâm” kelimesiyle birlikte zikredilmiştir (Hûd 11/48, 73); A‘râf sûresinin 96. ayetinde ise iman ve takva sahibi toplumlara gökten ve yerden bereket kapıları açılacağı, insanların başına gelen felâketlerin ise onların tuttuğu kötü yol sebebiyle olduğu açıklanmıştır. Bu sonuncu ayetin tefsiri yapılırken gökten ve yerden gelecek bereketler, yağmurun yağması ve toprağın verimli kılınmasıyla mahsul ve gelirin çoğalması, bolluk ve hayrın yaygınlaşması, madenler, dağlar, denizler, göller ve akarsulardan faydalanılması, böylece nimet, refah ve saadetin artması şeklinde yorumlanmaktadır. Hûd suresinin 48. ayetine göre tufandan sonra Hz. Nuh ile ona inanan kimselere, yüce Allah’ın selâm ve bereketleriyle gemiden inmeleri talimatı verilmiştir.

Kur’an-ı Kerîm nelerin, nerelerin, kimlerin bereketli ve mübarek olduğuna dair bazı örnekler vermektedir. Buna göre canlıların rızkını sağlayan yeryüzü bereketlendirilmiştir (el-A‘râf 7/137; Fussilet 41/10). Yukarıdan inen bereketli su (Kāf 50/9) kadar yerden biten zeytin ağacı da mübarektir (en-Nûr 24/35). Öte yandan feyiz kaynağı olan Kur’an da mübarek bir kitap, mübarek bir öğüttür (el-En‘âm 6/92; el-Enbiyâ 21/50; Sâd 38/29). Kur’an “mübarek bir gecede” indirilmiştir (ed-Duhân 44/3). Yeryüzünde ilk kurulan mâbed yani Kâbe mübarektir (Âl-i İmrân 3/96). Tûr ve Mescid-i Aksâ’nın çevresi, Hz. Nûh’un gemisinin karaya oturduğu yer gibi daha başka kutsal, bereketli ve mübarek yerler, kutlu şehirler de vardır (el-Kasas 28/30; el-İsrâ 17/1; el-Mü’minûn 23/29; el-Enbiyâ 21/71, 81; Sebe 34/18). Hz. İbrâhim, İshak, Mûsâ ve Îsâ mübarek şahsiyetlerdir (es-Sâffât 37/113; Meryem 19/31; en-Neml 27/8).

Hadislerde Bereket

Bereket kelimesi hadislerde de yaklaşık aynı manaları ifade edecek şekilde kullanılmıştır. Meselâ bir hadiste yağmur “gökten inen bereket” olarak nitelendirilmektedir (Müsned, VI, 2, 5). Koyun beslemeyi öğütleyen ve onda bereket olduğunu bildiren hadisteki bereket “nema, çoğalma, bolluk” anlamına gelmektedir (İbn Mâce, “Ticârât”, 69; Müsned, VI, 424). Bereketle ilgili başka bir hadisin meâli de şöyledir: “Sahura kalkın, çünkü onda bereket vardır” (Buhârî, “Ṣavm”, 20; Müslim, “Ṣıyâm”, 45; Tirmizî, “Ṣavm”, 17).

Allah (cc) bizlerin hayatını Kur’an ve Sünnet ile bereketli kıldı. Ahir zaman ümmeti, yaşamın her türlü nimetini tadarken bereketten yoksun kalmamalı.

Şan, şöhret, makam ve mevki de yine İslam için kullanılmalı. Onların da bereketli olabilmesi için sadakasının verilmesi gerekiyor. Önce kibirden arındırmak gerekiyor sonra da Allah yolunda kullanmak lazım.

Ömrün tamamına bereketi hakim kılabilmek için Kur’an-ı Kerim’deki ve sünnet-i Resulullah’taki ilke ve prensipleri yaşamak gerekmektedir.

Selam ve dua ile.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.