Oku ama Niye?

Oku ama Niye?

Neden okumaz insan ya da nasıl olur da okumayı boş vakit etkinliğinden ibaret Sayar?

Okumak sadece hobi olarak gerçekleştirilebilecek bir eylem midir? İnsan “Oku yaratan rabbinin adıyla oku”* hitabının muhatabı iken… İlim her Müslümana farz kılınmış iken?

Okumayı emrolunduğumuz hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim açısından değerlendirmek gerekir en başta. Kur’an’ı hem lafzen okumak hem de anlamak adına tefsir ve meal okumaları yapmak biz hanımların vazgeçilmezleri arasında olmalı, rutinlerimiz arasına girmeli, günlük yapılacak listemizde başköşede durmalıdır. İşe bahanelerimizi bir kenara bırakarak başlamalı sanki. Kendimize az da olsa devamlı olanından- hani dinimizde en makbul olanından- bir program yapalım. Günlük ilmihal, hadis, siyer, tefsir gibi bir alan seçelim. Neye daha çok ihtiyaç duyuyorsak neyin en çok eksikliğini hissediyorsak. Azın hiçten çok olduğunu unutmayarak, azlarımızı azımsamayarak, nice azların çoklara galip geldiğini hatırda tutarak, halis niyetle yaptığımız okumalarımızın kendi tekâmül yolculuğumuza katkısını umarak, fayda vermeyen ilimden Rabbimize sığınarak yola çıkalım inşallah.

Meselenin ikinci boyutuna gelecek olursak

Okumak, insanın anlayışını ve kavrayış düzeyini geliştirir. Günlük hayatta eşimizle, çocuklarımızla, arkadaşlarımızla, komşularımızla yaşayabildiğimiz pek çok iletişim probleminin altında okuma eksikliğinden kaynaklanan yanlış anlama ve yanlış anlaşılmalar yatar.

Kendi yaşam biçimimize, fikir dünyamıza, ihtiyaçlarımıza uygun, doğru kitap seçimi bizi okumanın tadına vardıracaktır. Meselelere farklı açılardan bakabilme ve iletişim becerilerimizi geliştirmemize katkı sağlayacaktır.

Kitap okumak evlerimizde çocuklarımızın yapması gereken bir eylem olmaktan çıkmalı, bizler” oku yavrum” diyen değil “okuyan” anneler olmalıyız.

*Alak,1

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.