Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider ile Söyleşi

İLKADIM: Sayın vekilim, bugün Doğu ve Batı halkları arasında makas gittikçe açılıyor ve sorunlar büyüyor. Ulus devlet sürecinde evrensel İslam kardeşliği ciddi aşınmalara maruz kaldı. Hükümetin son yapmaya çalıştığı projede halkların kardeşliği sizce sağlanabilecek mi?
EBUBEKİR GİZLİGİDER: Doğu ve Batı’dan kastınız Türkiye’nin doğusu ile batısı ise; bana göre Doğuya verilen önem, teşvikler, yatırımlar bu dönemdeki kadar kuvvetli olmamıştı hiç. Örneğin son teşvik paketine göre, doğuya yatırım yaparsanız (6. bölge) devlet sizden SGK primi istemiyor mesela, yine girdiler diğer bölgelere göre çok daha az. Tabi ki bunların hepsinin olabilmesi için ilk şart güvenlik ve istikrardır. İşte bu yüzden hükümetimizin son dönemde bütün riskleri alarak ortaya koyduğu çözüm sürecinin başarıya ulaşması gerekir. Bu sadece ekonomik yaklaşma değil, sosyal ve kültürel bir yaklaşma da olacaktır. Esasen zaten kardeş olan halklar, arasındaki münafıkları devre dışı bırakmaya çalışıyor. Türkiye bu konuda hiç bu kadar umutlu olmamıştı, diye düşünüyorum.
Bana göre bu noktada menfi milliyetçilik yani eskilerin deyimiyle kavmiyetçilik tehlikeli olur. Yani kendi milletinin dışındakileri dışlayan, aşağılayan, geçmişte de özellikle 1930 – 1940’lı yıllarda Almanya’da, İtalya’da, Türkiye’de yaşanmış ve diğer unsurları kendine hizmetçi olarak gören anlayıştır kastım.
İLKADIM: Etnik kimliklerin bir tanışma ve kaynaşma vesilesi kılınması, ne ile mümkün kılınabilir?
EBUBEKİR GİZLİGİDER: Aslında bu meselelerin önümüze yeni zuhur etmiş gibi sunulmasını anlamakta zorlanıyorum. Biz dünya tarihinin en büyük imparatorluklarından birinin bâkiyesiyiz. Elbette geçmişte de farklı milletler, diller ve dinler vardı. Bir arada yaşamanın formülü bizim tarihimizde de İslam tarihinde de zaten uygulamalı olarak önümüzde aslında. Ya da şöyle söyleyeyim; bu tartışmaların tam da Kutlu Doğum ayına denk gelmesi anlamlı. Veda Hutbesini bir de bu gözle okuyuversek, diyorum. Üstünlüğün neyle olduğu ve bir arada yaşamanın değişmez doğruları gayet net anlaşılabilir. Kaldı ki biz ezici bir çoğunluğu aynı inanca sahip olduğumuzu söyleyen bir topluluksak çözümü kendi değerlerimizde arama zaruretimiz açıkça ortaya çıkacaktır.
İLKADIM: Örselenen bir kardeşlik yaşıyoruz. Çözüm için, kardeşliğin üstünü çizmek mi, kardeşliğin içini doldurmak mı gerekir?
Ebubekir Gizligider: Kelimelere farklı anlamlar yükleyerek bu tartışmalar sonsuza kadar götürülebilir. Ancak kul hakkına, kendimiz için istemediğimizi başkası için de istememeye riayet edersek ortak değerler şemsiyesi altında yaşamak bizim genlerimizde var. Nevşehir bunun için örnek illerden biridir, aynı çatı altında bir tarafı kilise bir tarafı camii olan bir ibadethanenin olduğu bir memleketteyiz.
İLKADIM: Sayın vekilim, görünen o ki, artık suçlama, sorgulama, sızlanma durumunda değiliz… Temel ilkelerini vahyin mutlak doğrularından alan adalet, özgürlük ve kardeşlik merkezli bir sahiplenme ile öncü ve özne aktörler olma idaresini ortaya koyabilmek zaruri gibi görünüyor. Bugüne kadar kendi özelliklerine yoğunlaşan halkların, ortak sorunlara yönelik; ortak açılımlar, çözümlemeler, hamleler için ortak bir akla, ortak bir inisiyatife acilen ihtiyaç var. Sizce hangi metotla bu sağlana bilir?
Ebubekir Gizligider: Yukarıda da değindim; her insanın başına polis koyamazsınız, çünkü polisin başına da başka bir polis koymak gerekir. Ancak ilahi rıza kaygısı her iki dünyadaki saadetin de anahtarı bence.
İLKADIM: Konjonktürel yaklaşımlardan, tepkisel tutumlardan, duygusal davranışlardan öte uzun soluklu, köklü, kalıcı ve derinlikli bir yol haritası üzerinde, hükümet iradesi olarak neler düşünülmektedir?
Ebubekir Gizligider: Tabii bu konuda biz açık bir siyaset izliyoruz. Ülkemizde yaşanan terör ve diğer huzursuzlukların sadece ülke sınırlarındaki dinamiklerle ilgili olmadığını bölgesel ve küresel güçlerin hesaplarını da gayet iyi biliyoruz. Osmanlı çekildiğinden beri 100 yıldır kaynayan Ortadoğu’nun durulması için de güçlü bir Türkiye en büyük şans olacaktır.
İLKADIM: Sonuç alabilmek için, söylemleri etkili kılacak bir eylem planına ihtiyaç var. Gerek hükümet, gerekse sivil inisiyatif olarak sizce bu nasıl sağlanabilir?
Ebubekir Gizligider: Sayın Başbakanımız bu süreci milletimizle açıkça paylaşıyor. Yapılması gerekenlerin neler olduğu, atılan adımlar somut olarak ortada. Ancak en önemli husus bence samimiyettir. Hükümetimiz bu samimiyeti açıkça ve her türlü siyasi riski alarak ortaya koydu, toplum da keza öyle, sıra diğer ilgililerde.
İLKADIM: Teşekkür ediyoruz.