Nereden Nereye

Nereden Nereye

İslam düşmanlarından birisi şöyle diyor: “bir müslümanı bozmanın tek yolu o toplumun ailesini dağıtmaktır.” Çağımızın en büyük sorunlarından biri olarak aile kurumuna verilen zarar olduğunu görüyoruz. Geniş ailelerimiz vardı, çekirdek aileye dönüştü. Şimdi ise çekirdek aileler dağılmaya başladı. Her geçen gün evlenme oranları düşmekte, boşanma oranları artmakta ve evlenme yaşları yükselmekte. Evlenme yaşı üste çıktıkça boşanma oranlarının da arttığı tespit edilmiş. Ülkemizde yapılan bir araştırma sonucuna göre son on beş yıl içerisinde boşanma oranlarında %245 artış olduğu görülmüş. Boşanma sebepleri arasında geçimsizlik, aldatma, ilgisizlik, ekonomik sorunlar, aile içi şiddet, alkol, kumar vs. var. Şaşırtıcı olan son yıllarda boşanma sebepleri arasında ‘FACEBOOK’un başı çekmesidir. Televizyon, internet, cep telefonları genişleyen genişleyen alanlarımızda bizi bizden ayırdı. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle beraber çalışan bayan sayısı arttı. Hayat standartları yükselmeye, çocuk sayıları azalmaya başladı. Çocuklara sunulan imkanlar arttı. Fakat bu durum yeni sorunların oluşmasına yol açtı. Çocuklarına yeterince zaman ayıramayan anneler bir suçluluk duygusu içerisinde sürekli onlara hediye alarak bu açığı kapatmaya çalıştı. Öyle ki her gün işe giderken ‘Bugün gelirken sana ne getireyim?’ diyecek kadar işin ucunu kaçıran annelerimiz oldu. Vicdanları rahatlatmak için alınan bu maddi ödüller çocukları isteklerinin önüne geçilmez bir hale getirdi. Her istediği yapılan, yapılmadığında krize giren, bencil, rahatına düşkün bir nesil yetişti. Eş ve anne rolleri elbette zor. Buna çalışan bayan rolü de eklenince iş iyice zorlaşmakta. Unutmayalım ki çocuklarımızla kısa sürede olsa geçireceğimiz aktif bir beraberlik onlara alacağımız her türlü maddi ödülden değerlidir. Evlilik sorumluluk demektir. Saygı, sevgi, fedakarlık olmadan evlilik yürümez.

Uzman psikolojik danışman ve aile terapisti Efkan Yeşildağ şöyle diyor: “evde anne şefkat, sevgi ve sığınak; baba ise güç, kuvvet, otoriteyi temsil etmelidir. Aksi takdirde çocuklar bir karmaşa içinde kalacaklar ve tutarlı bireyler yetişmeyecektir. Çocuklarımız bize bir emanettir. Anne ve babalar üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Çocuklarına güvenmeli ve yaşlarına uygun sorumluluklar verilmelidir. Çocuklarla hayatın hep rahat yönleri paylaşılıyor. Bu şekilde büyüyen kız ve erkek çocukları evlendiğinde hep karşı taraftan hizmet bekliyor. Sonuç sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa.”

Eş seçimindeki tercihlerimiz değişti. Peygamber Efendimiz (sav) evlenirken eşlerin göz önünde bulundurduğu bir takım kriterleri sayar sonra da dindar olanı seç der. Bugün eş seçiminde biz hangi kriterlere bakar olduk. Tercihi yapan bayansa erkekte iyi bir meslek, yakışıklılık, kadın ruhundan anlayan, dindar, evi, arabası vs. daha çok maddi şeyler sıralanır oldu. Tercihi yapan erkekse bayan da çalışıyor mu, kadrolu mu, güzel mi vs. soruları sorulur oldu. Sorularımızın temelinde İslami bir hayattan kopuş olduğunu görüyoruz.

Yapılan araştırmalarda suç işleyen çocukların yarıdan fazlası parçalanmış ailelerden oluşuyor. Sokak çocuklarının %82’si parçalanmış ailelerin çocukları. Ailede mutluluk eşler için önemli olduğu kadar çocukların ruh sağlığı ve terbiyesi açısından da önemlidir. Peygamber Efendimiz: “Hiçbir baba çocuğuna iyi ve faydalı bir eğitimden daha değerli miras bırakmaz.” Buyurmuştur.

Bir hikaye anlatılır. Bir genç çift evlenirken şöyle bir anlaşma yaparlar. Erkek:”Hanım, eğer beni akşam eve gelirken, görsen ki gömleğimin bir ucunu şalvardan çıkarmış yana salmışım, anla ki o gün işler ters gitmiş, moralim çok bozuktur. Üstüme gelme ki seni rencide etmeyeyim.” Hanım tamam demiş eklemiş:” sen de eve geldiğinde eğer ben kuşağımın bir ucunu aşağıya sarkıtmışsam siz de anlayınız ki bütün gün evin içinde bunalmışım, ev işleri çocuklar beni çok yıpratmış siz de benim üzerime gelmeyin.” Demiş. Bey de buna tamam demiş. Beyin eve gelme saatinde hanım pencereden kocasını gözlermiş. Eğer gömleğin ucu sarkmış ise ve kendi canı da çok sıkılmış ise o da kuşağının ucunu sarkıtırmış. Bey eve geldiğinde hanımının kuşağının sarktığını görünce kimse kimsenin üstüne gitmezmiş. O günden sonra evde asla hır gür olmamış.

Modern ailede en çok baba otoritesinin sarsıldığı söyleniyor. Evlerimizde çocuklar sorunlu yetişiyor. Yaşlılar huzur evlerinde(!) ölüme mahkum ediliyor. Eşler birbirine güvenmiyor. Korkunç bir tüketim çılgınlığı, doyumsuzluk… İstekler ertelenmiyor. Beklemeyi, sabretmeyi bilmiyoruz. Kredi kartları, taksit uygulamaları, bizi daha çok tüketime yöneltti. Çok çalışıp çok tükettik ama çok mutlu olamadık. O halde ne yapmalıyız? İşte evrensel mutluluk mesajı “Şüphesiz Allah’a tam teslim olmuş bütün erkekler ve kadınlar, O’na adanmış bütün erkekler ve kadınlar, ahdine sadık bütün erkekler ve kadınlar, sıkıntılara karşı direnen bütün erkekler ve kadınlar, (Allah’a karşı) derin bir saygı ile titreyen bütün erkekler ve kadınlar, (Allah’a) sadakatlerini servetlerini yoksullarla paylaşarak ispat eden bütün erkekler ve kadınlar, benliklerini denetim altına alıp oruç tutan bütün erkekler ve kadınlar,Allah’ı sürekli hatırda tutan bütün erkekler ve kadınlar… (İşte) bunlara Allah sınırsız bir bağış ve muhteşem bir ödül hazırlamıştır.   -AHZAB 33/35 –

Rabbimiz bizi şeytanın her türlü hile ve tuzaklarından koru. Bizi bize bırakma. AMİN.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.