LA HAVLE- Kalem

“Nun. Kalem ve onunla yazılanlara and olsun.” (Kalem: 1)
“Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alâk: 3-5; Kehf: 109)
Rahman, Rahim, lütuf ve kerem sahibi olan Rabbimiz, Kalem’e ve onunla yazılanlara yemin ediyor.
Kalemin ve kelâmın kadrü kıymetini insanın iyice idrâk etmesi için, Kur’an-ı Kerim’de 52 âyetten müteşekkil müstakil bir sure gönderiyor: Kalem Sûresi.
Kalem, kitabın hem muharriridir hem muhafızıdır.
Kalem kelimelerin kulağına ne söyler? Kelimeler kalemin kalbini nasıl fetheder?
Küfrün karşısında kılıçlaşan her kalem, iman kalemizi koruyacak bir kalkandır.
“Hak fikrini her kalem
Yaymak için savaşır.
Haksız silahlanınca
Kalem de kılıçlaşır.”
Ömer Kirazoğlu
Kılıç, gücünü kalemin ucundan alır. Kalem, kılıcın bileme taşıdır.
Eline kalem alan insan, şahsî namusu gibi kaleminin namusuna da dikkat etmeli, fikrin fahişesi olmamalıdır.
Sapık zihniyetli bir yazarın elindeki kalemin, bir cânînin elindeki silahtan farkı yoktur.
Kalemin namusuna sahip çıkmayanlar, yalana methiye yazar, kahpelere çanak tutarlar.
Kaldırdıkları kadehlerde şeref, dumanlı kafayla kül tablasında kültür arayanlar, kalemlerine mürekkep değil, kezzap çekerler.
Merhum Âkif’in ifadesiyle çiğnese de çiğnense de Hakk’ı tutup kaldıran el, kalemin namusuna sahip çıkan eldir.
Pir Sultan Abdal: “Kurban olam kalem tutan ellere / Kâtip arzuhâlim yaz yâre böyle.” diyor. Kalem tutan o ellere biz de kurban oluruz.
Çünkü kalem tutan o eller, hem hâlimizi yâre arz eder hem öksüzlerin gözyaşını siler hem de yetimlerin başını okşar.
Gönül sazının tellerine aşk mızrabıyla dokunan Karacaoğlan da der ki: “Ak elleri kalem tutar / Yazar Elif Elif diye” Zaten kalem de Elif yazan ak ellere yakışır.
Kudret kaleminin alnımıza yazdığı bir yazı var. Biz ona “Kader” deriz. İnandık, iman ettik. Elhamdülillah.
Kalem var… Kelâm var… Kader var, keder yok. Elhamdülillah.