Kutlu Nebi Ayları

(Ey Peygamber!) De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ki ben hepinize gönderilen Allah'ın peygamberiyim; o Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur; O'ndan başka ilâh yoktur; diriltir ve öldürür. Artık Allah'a imân edin; Allah'a ve Onun sözlerine imân eden Ümmî Peygamberine, Resûlüne inanın; O'na uyun ki doğru yolu bulasınız. Araf-158
Tüm insanlığın peygamberimize ve getirdiği mesaja iman etmesi şarttır. Yahudisinin de, Hıristiyanının da, müşrikinin de, mümin olduğunu iddia edenin de, peygamberimize iman etmesi şarttır. Eğer kurtulmak istiyorsak, eğer dünya ve âhiret mutluluğunu elde etmek istiyorsak, eğer cennete gitmek ve Allah’ın azabından emin olmak istiyorsak hepimizin Allah’a ve Resulüne inanması şarttır. Sevgili peygamberimize tâbi olmak, onun gibi yaşamak, onu örnek almak, onu izlemek zorundayız. Allah’a inancımızın gereği, Allah’a boyun eğdiğimiz için, Peygamberimize kulak veriyoruz. Bu ayeti sadece Kutlu doğum haftalarında bir kez gündeme getirmek bile mutlu ediyor bizleri. Oysa insanlığın karnı tok, gönlü aç. Her zamankinden daha çok muhtacız Allah’ın resulüne. Evlerimizde, iş yerlerimizde, ailemizde, ülkemizde resulsüzlükten öldük, biçareyiz. Okumuyoruz, Allah’ın dinine göre hareket etmiyoruz; okuyoruz, okumamızın gereğini yerine getirmiyoruz. Kafalar karışık, resulün rehberliğine gönüller susamış. Dünyanın ekseninde bizler bilinçsizce dolanıyoruz. Sonumuzu bilmeden; açgözlülükle, haram-helal demeden, gülüyoruz ağlamıyoruz. Tefekkürü rafa kaldıralı çok zaman geçti. Zikir mi o hiç yok. Edebiyatını yaptığımız için yıl da bir peygamberimizi anıyoruz. Sonra birkaç damla gözyaşı… Kavramların içini boşalttık. Ayet ve hadisler Müslümanları hiç ilgilendirmiyor. İlgilendirseydi rahmet üzerimize iner, peygamberlerin örnekliği her gün gündemimizde olurdu. Kalpler felah bulur, Allah’ı her daim anmanın mutmainliği bizi kuşatırdı.
Oysa rabbimiz şöyle buyuruyor: De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." De ki: "Allah'a ve Resûl'e itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez. Al-i İmran-31-32
Bu ayetin nüzul sebebi farklı olsa da diğer ayetler gibi bizi bağlayıcıdır ve Allah’ın bizi sevip, bizi bağışlaması resulüne uymaktan geçer. Bunu anlayıp, bu ayete göre hayatını şekillendirenlere selam olsun. Selam olsun çünkü “Andolsun ki, Rasûlullah'da, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlara ve Allah'ı çok zikredenlere en mükemmel bir örnek vardır.” Ahzab-21
Peygamberimiz: ”Allah’a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.” buyuruyor. (Tirmizi-Deavat, 65)
Yine peygamberimiz: “Kalbin durumu, bomboş arazide rüzgârların döndürdüğü kuşun yeleğine benzer” buyurur. Ve şöyle buyurur:“Ey kalpleri (halden hale)değiştiren Allah’ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl.“
Kutlu nebi anlarına-günlerine-yıllarına-ömürlerine ulaşmamız duasıyla ve umuduyla… Vesselam.