Kulaklara Küpe Olacak Sözler

Yolcuyuz yol üstünde dağ olur, tepe olur.
Gereksiz gerdirirsen olanlar ipe olur.
İşlenen söz cevheri boyunlara gerdanlık,
Parmağa kaşlı yüzük, kulağa küpe olur.
“Güzel söz, kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer.” (Kur’an-ı Kerim : İbrahim, 24)
Şüphesiz sözlerin en doğrusu en güzeli, Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Sevgili Habibî Peygamberimiz Efendimiz Hz.Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin sözleridir.
Ayrıca Allah’ın bütün peygamberlerinin dışında nice salih zâtların, ehlullahın, mütefekkirlerin, devlet idarecilerinin, inancının ve düşüncesinin çilesini çekmiş dâvâ adamlarının söylemiş olduğu öyle güzel, öyle hikmet dolu sözleri okmuş ki; üzerinden yıllar, asırlar geçmesine rağmen günümüze kadar ulaşmış ve kıymet hükmünden hiçbir şey kaybetmemişlerdir.
Hikmet dolu bu sözlerin her biri ayrı bir güç, ayrı bir ışık, ayrı bir cevher, ayrı bir ders, ayrı bir ikaz, ayrı bir tecrübe ve ayrı bir kıymet ifade ediyor.
Sözün gücünü kimse inkâr edemez.
Öyleyse; biz “lâf-ü güzaf” a kulaklarımızı tıkayıp, hikmetine ve gücüne inandığımız güzel sözlere, kulağımıza küpe olacak sözlere bakalım.
Biz de bir de “kim söylemiş?” takıntısı var. Halbuki “kimin söylediği”nden ziyade, “ne söylediği” ne bakmak lazım… Hak bir sözü, doğru bir sözü, kim söylerse söylesin teşekkür edip hakkını vermek, yanlış bir sözü de kim söylerse söylesin, ikaz edip sahibine iade etmek gerekir.
Merhum Karakoç’un dediği gibi:
“Beni dinle Ey Kadı / Bozuldu işin tadı. / Zulümse eğer adı / Yunan yapsa da aynı / Kenan yapsa da aynı.”
Evet kimin söylediği hiç önemli değil… Önemli olan ne söylendiğidir…
İşte zaman zaman dercettiğim, hikmet ehli kişilerce söylenmiş ihtiyaç duyanlar için kulaklara küpe olacak sözler :
Zamanı ve sözleri dikkatli kullanın. İkisi de geri alınmaz.
Her kim sözlerinin de amelinden sayıldığını bilmezse günahları çoğalır.
Ne söylüyorsun, nerede söylüyorsun, kime söylüyorsun dikkat et.
Kulak, kendi söylediğini de dinlemek içindir.
Bir söz bir yarayı sarmalı.
Güneşte verdiği sözü, gölgede bozandan hayır gelmez.
Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar konuşmaktan iyidir.
Herkesle iyi olacak kadar kötü olmayın.
Çevrelerine uymak için kendini yontanlar tükenip giderler.
Şahsiyetsiz adam toplumun dolgu maddesidir.
Bir insana en büyük krediyi karakteri temin eder.
Şeytan adamın düşünü azdırır, suyunu ısıtmaz.
Gölgede duranın gölgesi olmaz.
Kabuğumuza vurulan boya zamanla içimize işler.
Tehlikelerin en büyüğü insanın kendini aldatmasıdır.
Dünyanın en yoksul insanı paradan başka bir şeyi olmayandır.
Kurdun devlet ve ikbâli, çobanın uyumasındadır.
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar.
Eksik olsun alçalmakla elde ettiğin yemek !… Tenceren kaynıyor ama şerefin devrilmiş…
Haykıran sükûtlar vardır ki, ancak Allah işitir.
Suçlunun beraat ettirildiği yerde hâkim hüküm giyer.
Kendine kabir değil, kendini kabre hazırla.
Haksızlığa karşı sükût etmek Hakk’a karşı haksızlıktır.
Kusuru kendisine söylenmeyen adam ayıbını hüner sanır.
Küçük insanların gururu büyük olur.
Âlemde, âlimlerin yağcılığı olmasaydı, zâlimlerin zulme cesareti olamazdı.
Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız çok demektir.
İnsanların yaptıkları sahte paralar kadar, paraların yaptığı sahte insanlar da vardır.
İster mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil kuklacıyı vurmalı.
Hiçbir kalbe kapısı kırılarak girilmez.Ahlâk ve zarafet bütün gönül gümrüklerinde geçerli pasaporttur.
Zâlimleri affetmek, mazlumlara zulümdür.
Kötü bir işin en güçlü tanığı vicdanımızdır.
Sarhoşun mektubu meyhanede okunur.
Düşmanı olmayanın dostu da yoktur.
Başını acemi berbere teslim eden, yanından pamuğu eksik etmesin.
Dünya üç gündür. Dün, bugün, yarın. Dün geçti. Yarının geleceği belli değil. Öyleyse; bugünün kıymetini bil.
Yaşlanarak değil, yaşayarak kemâle erilir. Zaman insanları değil; armutları olgunlaştırır.
Öfkeli iken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın.
İşinizi Allah’tan korkanlarla istişare ediniz.
Dil ile düğümlenen diş ile çözülmez.
Yükselmenin en alçakçası, zayıfların sırtına basarak yükselmektir.
Çocuklar donmamış beton gibidirler, üzerlerine ne düşse iz bırakır.
Acemi marangozun talaşı tahtasından çok olur.
Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor, hiçbir şeyin değerini bilmiyorlar.
Rabbim bizlere her şeyin fiyatını değil, değerini kadir ve kıymetini bilme, anlama ve idrak etme şûurunu ihsan eylesin…