Kronik Yorgunluk Sendromu

Kronik Yorgunluk Sendromu

Yorgunluk, hissedilebilir enerji yokluğu anlamına gelir. Toplumun yaygın şikâyetidir ve genelde geçicidir. Kronik yorgunluk sendromu, en az 6 ay süren ve organik veya ciddi psikiyatrik hastalık gibi bir neden olmaksızın gelişen bir yorgunlukla birlikte kas iskelet ağrısı, uyku bozukluğu, konsantrasyonda bozulma ve baş ağrısının eşlik ettiği kronik, sakatlayıcı ve tedavisi zor bir hastalıktır.

Yorgunluk hastanın bireysel, sosyal, mesleki, eğitimsel ve ruhsal fonksiyonlarını sınırlandırır. Tüm yaş, cins, ırk ve sosyoekonomik grupları etkileyebilmektedir. Hastalarda beceri isteyen işlerde yavaşlama, planlama, organizasyon ve problem çözme gibi yeteneklerde gerileme vardır. Bunların yanında dikkat kusuru, konsantrasyon düşüklüğü, karar vermede zorluk gibi bulgular da gösterilmiştir.

Klinik ve Ayırıcı Tanı

Hastalığın en önemli belirtisi yeni veya bilinen bir zamanda başlayan, devam eden bir fiziksel aktivite sonucu olmayan, istirahatla hafiflemeyen, iş, eğitim, sosyal ve özel yaşam aktivitelerinde belirgin azalmaya yol açan bir yorgunluğun olmasıdır. Bu belirtilere kısa süreli hafıza ve konsantrasyon kaybı, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde hassasiyet, kas ağrısı, artralji, yeni oluşan şekil değiştiren veya ciddileşen baş ağrısı, uyku bozukluğu, yapılan bir iş sonrası 24 saatten fazla sürede geçen kırıklık eşlik eder.

Hastalarda fizik muayene genelde normaldir. Ayırıcı tanı için fiziksel ve mental durum çok iyi değerlendirilmelidir. Nörolojik defisitin varlığı, anemi bulgusu, kardiyak ve respiratuar yetmezlik, şiddetli enfeksiyon, tümör, psikiyatrik hastalıklar ve fibromiyalji gibi yumuşak doku hastalıkları dışlanmalıdır. Spesifik laboratuar bulgusu yoktur. Tüm laboratuar değerleri normaldir. Kronik yorgunluk sendromu tanısı, tanı kriterleri göz önünde bulundurulup kronik yorgunluğa sebep olan durumlar ve psikiyatrik hastalıklar dışlandıktan sonra konulmalıdır.

Tedavi

Bireye özgü fiziksel ve sosyal tedavi planı geliştirme, herhangi bir yeni semptomu ya da kötüleşen fonksiyonu değerlendirme, kişiyi ve ailesini, eğitimi ve sosyal yaşantısı konusunda destekleme, düzenli şekilde hastayla iletişimi sürdürme kronik yorgunluk sendromu tedavisinde esastır. Hastaya medikal, psikolojik ve sosyal yönden destek verilir.

Hastada uyku düzenli hale getirilmeli, uykunun kesilmesi engellenmeli ve uykunun kalitesi geliştirilmelidir. Tedavide her gece belli saatte düzenli olarak yatma, sedatif ve hipnotik ilaç kullanımı, kestirme ya da 30 dakikanın altındaki uykudan kaçınma, hafif derecede günlük egzersiz yaptırma ve uyku hijyeni stratejileri önerilir.

 

Psikolojik ve sosyal destek verilir. Hastaların kendi hastalığıyla ilgili inanç ve düşüncelerinin yanı sıra, bununla nasıl başa çıkacağının ayrıntılı analizi yapılır. Bu kişilerin ayrıca aileleri ve çocuklarıyla da konuşup değerlendirilmeli, bu konuda onlara da destek verilmelidir. Özellikle adelosan dönemde ve çocuklarda 6 ayın üzerinde bir yorgunluk mevcutsa bu vakanın tanımı yapılmalıdır. Bu kişilerin aile ve öğretmenleri ile konuşmanın ve bu bilgiler doğrultusunda çocuğa psikolojik ve sosyal destek yapmanın tedavide çok önemli olduğu belirtilmiştir. Bu genç vakaların tedaviye iyi yanıt verip 2-4 yıl içinde iyileştikleri ve erişkinlerden daha iyi prognoz gösterdikleri belirtilmiştir.

Kronik yorgunluk sendromunda, hafif aerobik egzersizlerin hastanın ağrılarını azalttığı ve günlük yaşam aktivitelerini arttırdığı tespit edilmiştir. Bazı hastalara antidepresan ilaç desteği verilir.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.