Konuşma Edebi

Konuşma Edebi

Düşünmek ve konuşmak insanı diğer canlılardan fârik bir vasıftır. Bir kişinin konuşması onun akli seviyesini ve fikri yapısını gösteren mücella bir ayna gibidir. Yani insanı insan yapan dilidir. Bu sebeple onun saadeti de felaketi de önce diline bağlıdır. Dolayısıyla insan söz söylerken ve konuşurken çok dikkatli olmalı ve yanlış yapmamaya itina göstermelidir.

Konuşmada en büyük edeb, Cenab-ı Hakka ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e karşı gösterilen hürmet ve tazimdir. Konuşurken Allah ve Resulü’nün razı olmayacağı bir hale düşmek mü’minler için en büyük tehlikelerden biridir.

Cenab-ı Hakk şöyle ikaz buyurur; “Ey iman edenler! Seslerinizi peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi peygamberle yüksek sesle konuşmayın. Yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gidiverir.” (Hucurat, 2)

Mü’min söze başlayacağı zaman her şeyden önce besmele çekmeli ve Allah’a hamdü senada bulunmalıdır. Peygamber efendimiz böyle başlanmayan söz ve işlerin bereketsiz ve neticesiz kalacağını haber vermiştir. Hatta Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir bebek konuşmaya başladığında ağzından çıkacak ilk sözlerin ilahi bir kelam olmasını arzu ederdi.

Allah’ı zikretmeksizin çokça dünyevi ve boş sözler sarf etmekten şiddetle kaçınmalıdır. Zira böyle davranmak kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimselerdir. Diğer taraftan çok konuşmak insanı hatalara sürükler. Şair ne güzel söylemiş; “Kim ki çok söyler ise çok yanılır.” Hadis-i şerifte şöyle buyrulur; “Bedende hiçbir uzuv yoktur ki Allah’a dilin lüzumsuz ve çirkin konuşmalarından şikâyet etmesin.” (Heysemi, 302)

Diğer bir hadis-i şerifte “Ya hayır söyleyin veya susun.” buyrulmaktadır. Mü’min; insanları kötüleyen, lanetleyen, kötü ve çirkin davranış sergileyen kimse olmamalıdır. Bu hususta Hakk dostları “Sakın yılanların zehirli diliyle konuşma” diye ikaz etmişlerdir. Zira kılıç yarası geçer fakat dil yarası geçmez. Hâlbuki tatlı dilli olmak ne büyük bir nimettir. Tatlı dil sahibini sevdirir, kişinin işlerini kolaylaştırır. Nitekim tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır denilmiştir. Dolayısıyla konuşmadan evvel ağzımızdan çıkacak lafızlara dikkat edilmelidir.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur; “Kul iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverince bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.” (Buhari) Bu husus o kadar mühimdir ki büyükler “bela ağızdan çıkan söze bağlıdır” demişlerdir.

Yalan, gıybet, küfür, alay gibi dil ile işlenen günahlardan, münakaşadan ve gönle diken batırmaktan uzak durmak ahiret selameti için zaruridir. İnsan, bilmediği konularda konuşmamalı, bilen varsa onun konuşmasını beklemeli. Çünkü kulak, göz ve gönül bunların hepsi yaptıklarından sorumludur. “İnsanları yüz üstü cehenneme sürükleyen, dillerinin ürettiklerinden başka bir şey değildir.” (Tirmizi)

Kaynak:

Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.