KAPAK-Kıyam

Hayye alel kıyameh, Hayye alel kıyam, Hayye alel ikameh…
Kıyam kelimesi Arapça K-M kökünden gelir. İkame kelimesi de kıyamet ve kayyum kelimesi de aynı köktendir.
İnsanlar için asıl olan iman etmektir. Salih amel işlemektir, hakkı ve sabrı tavsiye etmektir. Hüsrana uğrayanlardan olmamak için yol budur. Netice itibariyle hayat ve imanda sürekli mücadele halinde olmak esastır.
Bu açıdan insan oturan durumda değil sürekli kıyamda (ayakta) olmak durumundadır. Tüm işlerini Allah rızası için yapıp, İslami emir ve yasakları yerine getirenler (ikame edenler) sıratı müstakim (Kıyam) üzeredirler. Kıyam halinde olmak demek sürekli İslami hükümleri ikame etmek demektir.
İslami ibadetlere baktığımızda Allah’tan başkasını red ve inkâr vardır. Bu, kelime-i şehadetle başlar ve dinin ikinci emri namazla devam eder. Dikkatli bakılırsa oruçta da Kıyam vardır. Nefsin arzu ve isteklerine Allah için karşı gelme, yememe-içmeme vardır. Hâsılı inancımızda hakkın rızası olmayan, Allah’a isyan olan her şeye ve herkese kıyam vardır. İtiraz vardır. Elinle olmasa bile dilinle ve kalbinle kıyam vardır.
İslami literatürde kıyam şu anlamlara gelmektedir;
- Ölümden sonra dirilip yeniden ayağa kalkma.
- Namazda ayakta durma.
- Ayağa kalkma – Dirilme.
- Bir işe kalkışma teşebbüs etme.
- Ayaklanma, karşı gelme, başkaldırma.
- Doğrulmak, dikelmek.
Kıyamet
Dünyanın bulunduğu sistemde meydana gelecek değişikliklerin ardından ölülerin dirilmesiyle başlayıp sonsuzluğa kadar devam edecek olan âlem.
İlahi dinlerin hepsinde beşeri dinlerin kimilerinde (Budizm, Hinduizm vb.) kıyamet inancı bulunmaktadır.
Kur’an’da kıyamet 110 yerde geçmektedir. Konumuz olan kıyam kelimesi kıyamet biçimiyle geldiğinde, öldükten sonra kişilerin hesabının görülmesi için dirilmesi ve sonuç olarak cennet veya cehennemden birisine gitmesi evresidir.
İslami anlayışta kıyametin sonucunda gelecek olan ahiret hayatı ebedidir, sonsuzdur. Mü’minler orada mutluluk içinde yaşayacakken mü’min olmayanlar için ise sürekli azap vardır.
Kıyamet halleri beş bölümdür:
- Sura üfleyiş
- Ba’s (kıyam etmek, dirilmek)
- Haşir-Toplanma yeri
- Hesap
- Cennet, Cehennem
Namazı İkame Etmek
Namaz mü’minin şiarı ve dinin direğidir. Namaz mü’min olmada bir dönüm noktası, bir ayraçtır. Namaz kulun Rabbine itaatinin göstergesidir.
Kur’an ayetleri namaz kılmaktan değil de namazı ikame etmekten bahseder.
İkame bir şeyi ayağa kaldırmak, düzgün ve sağlam bir şekilde dikmek demektir.
Namaz dinin direği, namazı ikame etmek ise çadırın (İslam’ın) ana direğini düzgün, dik tutmak demektir.
Bunun içindir ki namaz kıyamdır. Her şeye Allah adına başkaldırmak, Allah’ın dışındaki her şeyi tekbirle beraber elinin tersiyle arkasına atıp istenilen şeyleri bağrına basmak demektir.
“Onlar ki namazlarını korurlar.” (Mearic, 34)
“Onlar ki, yeryüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak dosdoğru namazı ikame ederler.” (Hac, 41)
Mescidde Kıyam
İslami literatürde Kıyam’ın tek başına yapılması tasvip edilmez. Namazla Diriliş, Namaz kıyamının Cemaatle yapılması yani topluca namazın ikame edilmesi istenir. Hadis-i şerifte tek başına kıyamla, cemaatle kıyam arasında 27 derece sevap farkı olduğundan bahsedilir.