İLKADIM’DAN- Deprem Kaderdir İhmal İhmaldir

İLKADIM’DAN- Deprem Kaderdir İhmal İhmaldir

 

Kıymetli Okuyucu;

İlkadım dergimiz 416. kez sizlerle.

Şubat’ın ilk haftasında yaşadığımız ve asrın felaketi olarak değerlendirilen, doğrudan 11 ilimizi, dolaylı olarak da bütün şehirlerimizi etkisi altına alan depremlerden dolayı Mart sayımızı mezkûr afete ayırdık.

Beterin beteri vardır derler. Yaşanan yıkımlarım ardından mevcut atmosferde Allah’tan temennimiz benzer ve daha ciddi manzaralardan bizleri esirgemesidir.

Depremin neden olduğu madde planındaki sonuçları ekranlardan günlerce izledik. İnsanların gönlündeki kırgınlık ve dargınlık gibi muhtemel haller dikkate alındığı için olsa gerek manevi ihmallerimiz henüz gündem olabilmiş değil. Doğal olarak hala depremin maddi yaralarını sarma önceliğindeyiz.

İbret nazarıyla değerlendirilmesi gereken ve ders almayı zorunlu kılan manevi başlıkların masaya yatırılacağı anlar da kendini gösterecektir.

Peygamber efendimiz “Ölüm en büyük vaizdir.” buyuruyor. Haftalardır, şu hayatta ders alacağımız en muazzam öğretmenlerden biri olan ölümün anlattıklarını işitiyoruz.

Umarız maddi ve manevi alanda her iki anlamda da ders alan ve bu imtihanı en az hasarla atlatıp bugünden sonra dünyada da Allah katında da kazanan bahtiyarlardan oluruz. İbret olmamak için ibret almak gerektiğini tekrar hatırlamış olduk.

Kapak dosyamıza ve konularına gelirsek;

Dr. Abdussamed Kaya, deprem sonrası birçok insanda görülmesi beklenen, normal ve muhtemel olarak değerlendirilen, afetlerin ruh halimize etkileri ve bu durum karşısında neler yapılması gerektiği hakkında yazdı.

Abdulkadir Yılmaz, Şuayb aleyhisselam ve depremle helak edilen Medyen kavmi arasındaki tebliğ ve davet sürecinde yaşananları hatırlattı.

Muhammed Tarık Özdoğan, Bakara suresinden seçtiği ayetlerle imtihanımızın farkında mıyız sorusuna cevaplar aradı.

Tahir Dağaslanı, Zilzal ve Kureyş surelerini dikkate alarak farklı ayet ve hadisleri de gündeme getirdiği çalışmasında herkesin yapıp ettiklerinin esiri olduğunu vurguladı.

Şevket Şayakdokuyan, depremzede yakınlarına sorduğu kısa soruların yanıtlarını bizlere sundu.

Depremin ilk günlerinden beri İHH arama kurtarma ekibiyle bölgedeki çalışmalara katılan Hüseyin Çakır ve Oğuz Süleyman Albayrak, şahit oldukları manzaraları, yardım faaliyetlerini ve hislerini okuyucularımızla paylaştı.

Ahmet Yurtseven, AFAD gönüllüleriyle birlikte gittiği deprem bölgesinde yaşadıklarını ve o zor atmosferi kaleme aldı.

Dergimizin baş yazısında Nureddin Soyak, afet günlerinde Müslümanın sahip olması gereken ve gittikçe unutulmaya başlanan mühim düşünce, değerlendirme ve bakış açılarına parmak bastı.

Deprem riski karşısında nasıl konutlar yapılması gerektiği hususunda TOKİ oldukça başarılı bir süreç atlattı. TOKİ’nin karnesi, samimi özeleştiriler için depremi kaderden önce ihmaller başlığıyla değerlendirmemiz gerektiğini de ortaya koyuyor. Deprem kaderdir, sonrasında yaşanan can ve mal kayıplarında ilk sorgulanması gerekenlerden biri yapmamız gerektiği halde ihmal ettiklerimizdir.

Allah geçmişlerimize rahmet eylesin ve bizleri cennetinde onlarla yeniden buluştursun. Amin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.