İki Yüzlülük

Ebu Hureyre radiyallahu anh, Rasulullah aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu nakleder: “Şüphesiz insanların en kötüsü şunlara bir yüzle, bunlara da bir yüzle gelen ikiyüzlü kimsedir.” (Buhari; Müslim; Tirmizi)
Efendimiz, ikiyüzlü kişilerin, birilerine karşı bir yüzle, bir şekilde, diğerlerine karşı da bir başka yüzle, bir başka şekilde yaklaştıklarına dikkat çekmiştir. Demek oluyor ki, herkese yağcılık yapanlar, yöneticilere başka, yönetilenlere başka konuşanlar, insanları, grupları, cemaatleri bu yolla kullanmaya veya birbirine düşürmeye kalkışanlar en kötü kişilerdir.
İki yüzlülük bir nifak olayı, şahsiyetsizlik ve yalancılıktır. İkiyüzlü kimseler, etrafına onları memnun edecek sözler söylerler. Hayır olsun şer olsun ayırt etmeden onlarla beraber olurlar. Bu hareket ise bir müdahenedir (sırf şahsi menfaatleri için başka bir kişiye yaltaklanarak hoş görünme çabası, dalkavukluk yapmak.) ve haramdır. Hâlbuki Müslümanlar hayırlara destek, şerlere köstek olmakla mükelleftir.
“Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız…” (Âl-i İmran, 110)
“… İyilik ve takvada yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın azabı çetindir.” (Maide, 2)
İkiyüzlü kimse ise, emr-i bi’l ma’ruf nehy-i ani’l münker yapmak şöyle dursun, dalkavukluk yaptığı kişiye yaptığı kötülüklerde söz ve davranışları ile yardımcı olur. Onun kötülük üzere devam etmesinde bir nevi öncülük yapar.
Birbirlerine zıt düşünce sahiplerinin hangisinin yanına varırsa varsın onu tasdik eder. Onlardan birisi bir şeye kara diyorsa o da onlara uyarak kara der. Diğerinin yanına varınca da daha önce kara denilen şeye şayet bunlar beyaz diyorsa o da beyaz der. Hatta onların arasında düşmanlıklara fitne ve fesada sebep olacak söz ve davranışlarda da bulunur. İşte, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu gibi kimseleri insanların en şerirleri olarak vasıflandırmıştır.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Dünyada ikiyüzlü olanın kıyamet günü ateşten iki dili olur.” (Buhari-Müslim) buyurarak bu gibilerin kötü akıbetini haber vermektedir.
Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurulmaktadır: “Kıyamet gününde insanların en şerlisi olarak şunlara başka bir sözle, diğerlerine başka bir sözle giden ikiyüzlü kimseleri bulacaksın.” (Buhari; Müslim; Tirmizi)
İmam Nevevî bu konuda şöyle diyor: “Bu hadiste söz konusu edilen ikiyüzlüden maksat, her topluluğa varıp onların düşmanları hakkındaki düşüncelerini ve sırlarını öğrenmek ve aralarındaki düşmanlıkları artırmak gayesiyle onları övücü, düşmanlarını da yerici konuşmalar yapan kimsedir. Bu kimselerin yaptığı bu iş; münafıklıktan, yalancılıktan hilekârlıktan ve yağcılıktan başka bir şey değildir.”
Fakat bir kimsenin iki kişinin ya da topluluğun yanına varıp onların aralarını bulmak maksadıyla onların düşmanlıklarını giderici ve onları birbirine ısındırıcı konuşmalar yapmasında ise; bu konuşmalar yalan bile olsa hiçbir sakınca yoktur. Aksine bu yaptığı iyi bir harekettir.
Maalesef iki yüzlülük tavandan tabanına kadar yaygınlaşmış ve asrın en müzmin hastalığı hâline gelmiştir. Her geçen gün İslâm’ın ahlâk ve faziletinden uzaklaşan, menfaatini ön plana çıkararak madde esaretinde dejenere olan toplumumuz, ikiyüzlülüğe ve ikiyüzlülere uygun bir zemin oluşturmakta ve cemiyette itimat yok olup, toplum düzeni bozulmaktadır.
İki yüzlülük, bir yerde nifakla, yalancılıkla, sahtecilikle birleşmektedir. Her çevreye uyan, bulunduğu yerin havasına kolaylıkla giren ve böylece durmadan âdeta renk değiştiren bukalemun meşrepli kişilerin hangi yüzlerine, hangi sözlerine ve hangi davranışlarına itibar edileceği kestirilemez.
Bu tavır, kalpteki nifaktan kaynaklanıyorsa çok kötüdür. Böylelerine münâfık denir. Münâfıklar da yüce kitabımızın açık beyânına göre dünyada kimlerle beraber olacağını bilemeyen, bir ona bir buna gönül veren, ortada kalmış kimseler olarak âhirette cehennemin en derinlerinde ceza çekeceklerdir
“Bunların arasında bocalayıp durmaktalar, ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah’ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın. Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin; (bunu yaparak) Allah’a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz? Şüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” (Nisa, 143-145)
Kalpte iman olmasına rağmen, daha başka sebeplerle böyle davranılıyorsa, o da en azından riyâkarlıktır. Riyakârlık ise, nifaka çok yakın bir kötülüktür.
İkiyüzlü davrananlar en kötü insanlardır. İslâm ise insanların takva ve dindarlıklarına kıymet verir. Müslüman, mert, doğru sözlü ve dürüst davranışlı olmalıdır.