Hayatımızın Olmazsa Olmazı: Salih Amel

Salih amel, Rabbimizin rızasını kazanacağımız her türlü iş ve
davranışlardır. Bizler amellerimiz ile iman etmiş olduğumuzu ve
yaratıcımıza karşı olan kulluk vazifemizin bilincinde olduğumuzu beyan
ederiz. Bir mü’mini mü’min yapan, Müslüman kimliğimizi belirten
unsurların en önemlilerinden birisidir salih ameller. Nitekim Rabbimiz
yüce kitabında şöyle buyurmaktadır: “Hanginizin daha iyi iş işlediğini
belirtmek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O güçlüdür,
bağışlayandır.” (Mülk, 2)

Kâinattaki yaratılan her şey gibi biz de
bir amaç uğruna yaratılmışız. Yüce Mevlamız “Hanginizin daha iyi iş
işlediğini belirtmek için” derken işlediğimiz amellerin çokluğuna değil
bizim samimiyetimize, itaatimize, gayretimize bakıyor. Öyleyse bizler de
yaptığımız iş her ne olursa olsun onun az çok olmasına değil de o işi
kimin için, ne için, neye hizmet için yaptığımızın bilincinde olmalıyız.

Salih
amelin gerek toplumsal olarak gerekse bireysel olarak kişiye kattığı
faydaları saymakla bitiremeyiz. Sokakta gördüğümüz birisine tebessüm
etmekten tutalım, insanlara zararı dokunur diye kenara ittiğimiz bir
taşı dahi salih amel olarak nitelendiren dinimiz bizlerden bunu
hayatımızın olmazsa olmazı olarak yaşamamızı istiyor. Salih ameller
bizleri mutlu sona değil, sonsuz mutluluğa götürecek inşallah.
Alemlere
rahmet Peygamber Efendimiz aleyhisselam bir hadis-i şerifinde: “Ölüp de
pişmanlık duymayacak kimse yoktur.” buyurmaktadır. Bu pişmanlığı
açıklarken: “(Ölen) Muhsin kişi ise bu halini daha fazla artırmamış
olduğuna; şayet günahlara dalmış ve kaybolmuş biri ise halini
düzeltmediğine pişman olacaktır.” buyurmuştur. Yani salih kimseler bile
dünyada sahip oldukları nimetleri niçin Allah yolunda daha fazla sarf
etmedim diye pişmanlık duyacaklarmış.

Bizler ne zaman ne şekilde
öleceğimizi bilemeyiz. Bu sebeple her günümüzü son günümüzmüş gibi
uyanık bir gönülle yaşayıp zamanımızı dolu dolu geçirmenin peşinde
olmalıyız. Cenab-ı Hak, zamanı doğru kullanma hususunda hüsran
içerisinde olan biz kullarını bu hüsrandan kurtarmak ve ilahi nimetlere
ulaştırmak için şöyle buyurmaktadır: “Bir işi bitirince hemen başka bir
işe giriş ve ümit edeceğini yalnız Rabbinden iste.” (İnşirah, 7-8)

Hayırlı
işlerin biri bittiğinde hemen diğerine koşmaya, herhangi bir zamanı
ibadetsiz ve hayırdan uzak geçirmemeye dikkat etmeliyiz. Fırsat eldeyken
hayırda acele edip ahiret azığı tedarik etmeye bakmak her mü’minin
hedefi olmalıdır.