HADİS İKLİMİ-Kalbine Sahip Ol

HADİS İKLİMİ-Kalbine Sahip Ol

“Nu’man b. Beşir’den rivayet edildiğine göre Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o iyi/doğru/düzgün olursa bütün vücut iyi/doğru/düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.” (Buharî)

Resul-i Ekrem’in kalp ile beden arasındaki ilişkiyi anlatan sözleri bundan ibaret değildir. Hadis kaynaklarımızda yer alan bazı rivayetlerde insan bedeni bir şehre yahut ülkeye benzetilir. Hem de sınırları, bekçileri, orduları olan bir ülkeye. Sürekli saldırılara, taarruzlara muhatap olan bir ülkeye. Sınırları sürekli ihlal edilmek istenen, hükümdarın bir anlık gafleti ile işgal edilebilen bir ülkeye. Ancak cihad-ı ekber ile ayakta durabilen bir ülkeye. Kalp de, ahsen-i takvim/en güzel kıvamda yaratılan bu harikulade ülkenin sultanına benzetilir.

Bu sultan da her hükümdar gibi hem çok zayıf hem çok güçlü bir sultan. Küçük bir öfke ile basit bir arzu ile ülkesini harabeye çevirecek kadar zayıf; ilim, iman ve hikmet nuruyla bütün ülkeyi ihya edecek kadar güçlü. Her sultan gibi hem çok küçük hem çok büyük. Kin, öfke, intikam, kibir, haset gibi basit bir duygu ile ülkesini zillete duçar edecek kadar küçük, sultanlar sultanına ev sahipliği yapacak kadar büyük.

Varlığı maddeden, hayatı dünyadan, insanı bedenden ibaret zannetmek ne kadar eksik, ne kadar yanlış bir düşüncedir. Aynı şekilde kalbi de sadece vücutta kan dolaşımını sağlayan bir organ olarak tanımlamak o kadar eksik, o kadar yanlış olur. Bu sebepledir ki, Kur’an; kalbi, imanın, hakikatin, bilgi ve hikmetin merkezine yerleştirmiştir.

Şehr b. Havşeb der ki, bir heyet olarak Ümmü Seleme validemize giderek dedik ki: “Ey müminlerin annesi, Allah Resulü senin yanında iken en çok yaptığı dua ne idi?” Onun en çok yaptığı duanın şöyle bir dua olduğunu söyledi:

“Ey kalpleri bir halden diğer bir hale çeviren Rabbim, benim kalbimi senin dinin üzere sabit kıl.” Ben kendisine “Ey Allah’ın Resulü neden bu duayı çokça yapıyorsun.” diye sordum. Şöyle buyurdular: “Hiç kimse yoktur ki onun kalbi Allah’ın parmakları arasında olmuş olmasın, dileyenin kalbini düzeltir, doğru yola kor, dileyenin de kalbini kaydırır, yoldan çıkar.” Hadisin ilk ravisi Muaz, sonra Âl-i İmran suresi 8. ayeti okur! “Ey Rabbimiz bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi saptırma, katından bize rahmet bahşet. Şüphesiz sen bağışı en çok olansın.” (Tirmizi, Daavât, 89)

Yürekleri tükenmiş insanların dünyasında beden ülkesinin sultanına, kalbimize mukayyet olabilmek için insana, eşyaya, kâinata kalp gözü ile bakabilmek, gönül dili ile konuşabilmek için en çok yapacağımız dua bu olsa gerektir.

Ey kalpleri halden hale evirip çeviren Allah’ım! Kalbimize hakikat üzere sebat ihsan eyle… Amin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.