Gelecekte Çaylar Bedava!

Gelecek gerçekten gelecek mi?
Geleceğimizde; yapay zeka ile oluşturulan robotların mesleklerimizi elimizden alacağı, laboratuvarlarda oluşturulan etlerin hayvancılığı tarihe gömeceği, kripto paraların finansal sistemi yeni baştan dizayn edeceği konuşuluyor. Belki de hiç konuşulmayan fakat sürekli gönderilen uyarılarla bize kendini hatırlatan ve geleceğinden hiç şüphe duyulmayan bir gelecek bizleri bekliyor… Pek yakında…
Gelecek tasavvuru her insan için çok farklı biçimde şekillenebilmektedir. İstikbal, kimilerimiz için hayallerimizi süsleyen bir düş deryası iken kimilerimiz için dert yuvası bir bataklık olabilir. Çocuklar için büyümek, bekârlar için evlilik, kimi evliler için bekârlık, bazıları için ev-araba, işi olmayanlar için iş, kimileri için daha yüksek makamlar, yeterince çalıştığını düşünenler için emeklilik…
TDK sözlüğünde anlam olarak “daha gelmemiş, yaşanacak zaman” olarak geçen gelecek kelimesi; zihnimizde uyandırdığı mana olarak toplumumuzdaki kişilerin fert fert farklı hayallerini barındıran, meçhul fakat gelmesi kuvvetle muhtemel bir zaman dilimini tanımlamaktadır.
Hafız Şirazi insanı şu şekilde tanımlamıştır. ‘Yek katre-i hûnest, sâd hezâran endişe!’ yani ‘İnsan; bir damla kan, bin bir endişe!’ Maalesef yaşadığımız hayattan bağımsız değiliz ve her geçen gün bizi daha fazla içine doğru çeken bir dünyada ya bu akıntıya karşı durmaya çalışıyor ya da bu akıntının içerisinde sürükleniyoruz. Fıtratımızda mevcut bulunan dünya hırsı yine fıtratımızdaki gelecek kaygısı ile birlikte korkulacak seviyelere ulaşabiliyor. Oysaki insanoğlu ne geçmişi değiştirme yetisine ne de geleceğinde ne olacağına karar verme yetisine sahip değildir. Anın mükellefiyetlerini yerine getirmekle mükellefiz yani anı yaşayacağız, şuursuzca değil tabi ki, zaman sermayemiz erirken elde edebileceğimiz en iyi kârı elde ederek değer katacağız ömrümüze.
Biz kendimizi düşündükçe zarar etmeye devam ediyoruz. Ne zamanki kendimizden geçersek o zaman kâra geçeceğiz. Ne zaman ki “… Desene bir kürek kemiği hariç hepsi bizim oldu!” şuuruna erersek, ne zaman ki aldığımız değil verdiğimiz lezzet vermeye başlarsa o zaman geleceğimizde güzel günler bizleri beklemeye başlayacaktır.
Dil, renk, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmadan kazanan herkese akla hayale sığmayan ödüllerin dağıtılacağı ve içerisinde hiçbir kötülüğün bulunmadığı bir dünya için geri sayım çoktan başlatıldı. Bu vâdedilen dünyada uçan araba almak için bir ömür çalışmanıza gerek yok çünkü ışınlanmak herkese serbest. Çaylar bedava, sigorta primi ödemeden ve yaşa takılmadan emeklilik garantisi var. Hepimizin hoşuna gidecek daha birçok şey mevcut fakat son olarak şunu söylesem sizi ikna etmek için yeterli olur kanaatindeyim; çalışmadan köşeyi dönebileceğimiz bir gelecek bizleri bekliyor. Hazır mıyız?