Ey Oruç Tut Bizi

İslam’da Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselamın ahlakı sadece sözleriyle değil, davranışlarıyla da insanlara örnek olmuştur. O, mütevazı bir yaşam sürerken, fakir ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmeyi de ihmal etmezdi. Yine, adaletli bir lider olarak, bütün insanlara eşit davranır ve adaleti gözetirdi. Yine Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselamın ahlakı, sadece Müslümanlar tarafından değil, dünya genelindeki insanlar tarafından da takdir edilmektedir.
İslam’da oruç tutmak, bedensel bir ibadetin ötesinde, insana manevi kazanımlar da sağlar. İnsanlar oruç tutarak, kendilerini gıda ve suya olan ihtiyaçlarından arındırarak, Allah’ın rızasını kazanma yolunda bir adım atmış olurlar. Ayrıca oruç tutmak, insanların nefislerine hâkim olmasını ve kötü alışkanlıklardan kurtulmasını da sağlar. Bu nedenle oruç tutmak, insanların hem bedenlerini hem de ruhlarını arındırarak daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olur.
Oruç ibadeti aynı zamanda toplumsal dayanışmayı pekiştirir. Ramazan ayı boyunca insanlar, oruçlarını birlikte açarlar ve birbirlerine yardımcı olurlar. İftar sofralarında aç olanlara yemek vermek toplumsal dayanışmanın önemli bir örneğidir. İslam’da insana yardım etmek, onun zor durumundan kurtarmak, insanların sevap kazanabilecekleri önemli bir eylemdir. Bu nedenle oruç ibadeti, insanların birbirlerine yardımcı olmalarını ve dayanışmayı pekiştirmelerini sağlar.
Sonuç olarak, İslam’da Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselamın ahlakı ve oruç ibadeti gibi kavramlar insanların hem bireysel hem de toplumsal olarak ahlaki değerlerini pekiştirmelerine yardımcı olur. İslam dinindeki bu önemli kavramlar, insanların yaşamlarına yön verirken aynı zamanda insanların hayatlarını daha anlamlı ve verimli hale getirmelerine yardımcı olur.
Ancak ne yazık ki bu yüce değerlere sahip olması gereken İslam ümmeti bunlardan bihaber bir vaziyette gün geçtikçe Peygamberi’nin bu yüce ahlakından uzaklaşarak küfrün yeşile boyanmış halini arzulamaktadır. Mahyalardan eksik olmayan o “Ey Oruç Tut Bizi” yazıları artık biz alfabetik diziden öteye geçip de yüreklerimize işleyemiyor. Bizlere düşen her şeyimizle ait olduğumuz şeylere rücu etmektir. Edemesek bile en azından bu uğurda elimizle, dilimizle ve kalbimizle bir mücadele içinde olmaktır.
Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile…
Âdem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile! Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir;
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir; (M.Akif Ersoy)
Ahmet Hasan SARİ