EVLENMEYE TEŞVİK

Son zamanlarda bazı gençlerin evlilik konusunda erkek ve kızların eş seçiminde veya evlenip evlenmeme konusunda zorlandığını müşahede ediyoruz. Bu konuda bir açıklama yaparsanız seviniriz?
Evlenmeden maksat yalnız cinsi ihtiyacı teminden ibaret olmayıp, nikahla beraber, din ve namusunu, iffetini en güzel şekilde muhafaza etmektir. Çünkü nikâhın zıddı zinadır. Zina ise haramdır. Harama vesile olan her şey de haramdır. Nikahtan uzaklaşmak, yoldan sapmak, insaniyet muhitinden çıkarak, hayvanlık rezailinin bataklıklarına sapmaktır. Allahu Teala Kur’an’ı Kerim’inde zina ile ilgili şöyle buyuruyor: “Zina gerçekten kötülük, zayiat ve çirkin bir yoldur.” Nisa 22
Nikah vahiy dili ile medh edilmiştir. Şöyle ki: “Kadınlardan hoşunuza gidenleri nikahlayınız.” Nisa 4. Bazı hadisi şeriflerde Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyuruyor: “Nikahlanıp çoğalınız ki, ben kıyamet gününde ümmetlere sizin çokluğunuz ile iftihar ederim.”
“Benim fıtratımı seven bana tabi olsun. Sünnetimin cümlesinden biri de nikahtır.”
“Nikah benim sünnetimdir. Benim sünnetimi işlemeyen benden değildir.”
Keşgul-gummede mezkur olan ehadis-i şeriften birinde: “Kötüleriniz bekarlarınızdır.” buyurulmuş olduğu gibi Aleyhisselam Efendimiz hazretlerinin çok kere : “Evlinin iki rekat namazı bekarın seksen iki rekatından hayırlıdır.” Nimeti İslam, Mehmed Zihni 608
Kocası ölmüş ve kocasından bir veya iki talakla boşanmış ama kocasına dönmek isteyen bir kadının, ailesinden veya çevresinden evlenmemesi için bazı baskıların olduğu günümüzde malumdur. Bu da İslam toplumu için bir eksikliktir. İslam’ın özüne aykırıdır. Bu konu ile ilgili ayeti celilede Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit aralarında iyilikle anlaştıkları taktirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinden Allah’a ve Ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu öğüdü tutmanız kendiniz için iyisi ve en temizidir. Allah bilir siz bilmezsiniz.” Bakara 232
Toplumun baskısı veya aile büyüklerinin engel olması, bu davranışı bir onur meselesi sayan, kendilerine yakıştıramayan velilere ve eski kocalara şu uyarıda bulunmak gerekmektedir. Bu kadınların istedikleri hukuk ve ahlaka da (maruf) uygun bulunan evlilik taleplerini geri çevirmek, evlenmelerini engellemek, dul yaşamalarına veya istemedikleri biriyle evlenmelerine sebep olmak, insana onur ve şeref getirmez. Nefis terbiyesi ve ruh temizliği sağlamaz, aksine bir çok içtimai ve ahlaki problemlere bazen rezaletlere yol açar. Onuru, şerefi, ahlakı nefislerinize ve kontrolsüz duygularınıza uymakta değil, Allah’ın öğütlerine kulak vermekte ve onun emirlerine uygun yaşamakta arayınız.
Peygamberimiz aleyhisselam şöyle buyuruyor: “İçinizden evlenmeye gücü yeten, evlensin. Zira evlenmek gözleri (haramdan) daha çok korur, zinadan daha çok muhafaza eder. Gücü yetmeyen kimse ise oruç tutsun. Çünkü orucun şehveti kıran bir hassası vardır.” Buhari, Müslim.
Bu Hususta İslam Büyüklerinin Sözleri
Hazreti Ömer: “İnsanı nikahtan ancak, acziyet ve facirlik meneder.” Hazreti Ömer bu sözü ile dinin evlenmeye mani olmadığını ancak bu iki kötü hasletin mani olduğunu bildirmiştir.
Abdullah bin Abbas radıyallahu anhu: “Kişinin ibadeti ancak evlenmekle kemal bulur.” demiştir. İbni Abbas bu sözü ile evlenmeyi ibadetten ve ibadetin tamamından kabul etmiş gibi olursa da esas maksadı; ibadetin kalb huzuru ile makbul olabileceğini, kalbin huzurunun da ancak evlenmekle mümkün olabileceğini ifade etmiştir.
Bizzat kendisi ergenlik çağına ulaşan İkrime’yi çağırarak: “Arzu ediyorsanız sizi evereyim. Zira kişi zina ettiği zaman iman kalbinden çıkar” dedi. İbni Mesud: “Allah huzuruna bekar olarak varmamak için ömrümden on gün kaldığını da bilsem evlenmeyi tercih ederim.” demiştir. Muaz bin Cebel kendisinin de yakalandığı bir taun hastalığından iki ailesi birden öldü. Hasta hasta: “Beni evlendirin. Zira ben bekar olarak ölmeyi istemem.” demiştir.
Hazreti Ömer çok evlenir ve “çocuk yetiştirmek için evleniyorum.” derdi. Sahabeden biri kendisini Rasulü Ekrem’in hizmetine tahsis etmişti. Daima onun yanında bulunurdu. Bir gün Rasulü Ekrem: “Niçin evlenmiyorsun? Evlensene.” diye buyurdu. İhyau ulumiddin. 2/63
Bu çağrı kıyamete kadar bütün ümmete bir çağrıdır.
İslam’ın maksatları bölümünden olan, zaruri maslahatlar, din, akıl, nesil, mal ve canın korunmasından ibarettir. Mevzumuzla ilgili olan neslin korunması, insanlığın mevcudiyeti için evlilik müessesesinin, sağlamlığı ile mümkündür. Nikah gölgesinde, aile teşkilatı içinde terbiye edilemeyen nesiller, hayatı karıştırır. Sosyal refahı temelinden yıkar. Zira aile cemiyetin temel taşıdır.
Bundan dolayı İslam dini nikaha nesil yetiştirmeye, çocuk terbiyesine, ailelerin korunmasına büyük bir önem vermiştir. Nesillerin birbirine karışmaması için zina haram kılınmıştır. Zina iftirası yasaklanmış. Zaruret olmadıkça çocuk düşürmek veya aldırmak, gebeliği önlemek haram kılınmıştır. Irz, namus ve neslin korunması için zina ve kazif hadleri konmuştur. Fıkıh Usülü Doç. Dr. Fahrettin ATAR
Allah’ım ümmeti Muhammedi Kur’an’a mahkum et.