Emanetlerin İlkinden Bir Demet

Emanetlerin İlkinden Bir Demet

Genç Adam dergimiz Kasım sayısıyla birlikte 39. kez okuru selamlıyor.

“Evlilik bir zafer mi, imtihan mı?” dediğimiz 38. sayımızın ardından yeni dergimizin kapak konuları İsra suresinin ayetlerinden seçildi.

Enes Kılıçoğlu, 22. ayetten yola çıkarak inanç ve şirk anlayışlarını değerlendirip Müslümanın bu kavramlar karşısındaki durumunun nasıl olması gerektiğine yoğunlaştı.

Furkan Bozkuş, 23. ayeti gündemine alarak anne-babaya iyilikte bulunmak ve kerim bir söz sahibi olmanın Müslüman karakterindeki yerine değindi.

Adil Kapan, 26. ayeti ele alarak saçıp savurmamanın ve akrabaya, yolcuya, yoksula ikramda bulunmanın nasıl anlaşılması ve yaşanması gerektiğine eğildi.

Ramazan Öncül, 29. ayeti merkeze alarak cimrilik ve cömertlik kavramlarını inceledi.

Ömer Faruk Özcan, 31. ayete yoğunlaşarak geçim derdi, rızık endişesi gibi gerçeklerin Müslümanın hayatına etkileri hakkında yazdı.

İsmail Ömer Albayrak, 33. ayete odaklanarak haksız yere bir insanın canına kıymak ve kısas konularını araştırdı.

Mehmet Akif Köse, 34. ayeti seçerek yetim malı konusunda Müslümanın tavrı üzerine yapılan değerlendirmeleri paylaştı.

Furkan Sağlam, 36. ayetten hareket ederek hakkında bilgi sahibi olmadığımız şeylerin peşine neden düşmememiz gerektiğini, kulak, göz ve kalbin bundan sorumlu olduğu hatırlattı.

Metin Başbuğ, 37. ayeti zikrederek yeryüzünde böbürlenerek yürümenin Müslüman karakteri üzerindeki olumsuz etkilerini yorumladı.

Kur’an, sünnet ile peygamberimizin bıraktığı ve tutunduğumuz taktirde yolumuzu asla şaşırmayacağımız iki kaynaktan, emanetten ilki.

Buradaki emanet ifadesi önemli. Kur’an ve sünnet bizlere bırakılmış birer emanet. Kur’an, Allah’ın emanetiyken, sünnet de elçisinin emaneti.

Emanetin sahipleri, emaneti ne yaptığımızı soracaklar değil mi?

Kur’an kelimesinin anlamlarından biri de “çok okunan” şeklinde açıklanıyor. Niçin çok okunan? Çokça anlaşılması, öğüt alınması, unutanlara hatırlatılması, müjdelerle dolu olmasından.

Kur’an’ı öğrenmek ve öğretmek hususunu Kur’an’ı anlamak ve anlatmak olarak kavrarsak kerim kitabımıza bakışımız biraz daha netleşiyor gibi.

“Sünnet, Nuh’un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur. Geriye kalanlar ise boğulur.” diyen İmam Malik’e rahmet olsun. Sünnetin dindeki yeri ancak bu kadar güzel ve isabetli bir benzetmeyle anlatılabilirdi.

Kasım sayımızı, Kur’an emanetinden derilmiş bir paket, hatta hediye olarak görürseniz heyecanlı gençlik dergisi emektarlarını memnun etmiş olursunuz.

İsra, yürüyüş demektir. Genç Adam dergimizin dertli yürüyüşü sürüyor elhamdülillah…

40’ımızın çıkacağı Şubat’taki yeni üçlüğümüzde görüşebilmek ümidiyle Allah’a emanet olun.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.