Eğitimde İçerik Sorunu “Beceri Eğitimi III”

Eğitimde İçerik Sorunu “Beceri Eğitimi III”

Önceki iki yazımızda
“beceri” kavramının anlamını, yaşam açısından önemini ve öğrenmeye konu
edilmesi gereken türlerini ifade etmeye çalışmıştık. Bu yazımızda ise genel
olarak becerilerin öğrenilmesi sürecinde içerik olarak dikkat edilmesi gereken
özellikleri ve içerik olarak eğitim programlarında nasıl yer alması gerektiği
konusu ele alınacaktır.

 

Hayatın
zaman, emek ve masraf yönüyle hem daha ekonomik hale gelmesi hem de daha
yaşanılır bir hal almasında büyük katkılar sunan beceriler, doğumla birlikte
başlayan bir öğrenme süreci ile ölüme kadar devam eder. Her geçen gün kimi
zaman yeni becerilerin öğrenilmesi kimi zaman ise daha önce öğrenilmiş
becerilerin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi şeklinde öğrenme süreci devam
eder.

 

Becerilerin
öğrenilmesi ile ilgili olarak belki de ilk ve en belirgin şekilde belirtilmesi
gereken yön, onların ancak ve ancak gözlenerek ve yaşanarak
öğrenilebileceğidir. Bu süreçte gözlemek, öğrenmeyi kolaylaştırmak ve doğru bir
temele oturtabilmektedir. Herhangi bir becerinin hangi durumda nasıl
sergilendiğini gözleyen bir birey, o beceriyi hangi şartlarda nasıl göstermesi
gerektiği ile ilgili zihinsel bir şablon oluşturacaktır.

 

Bu
şablon, ilgili şartlarla bireyin karşı karşıya kalması durumunda hangi
davranışı/beceriyi göstereceği ile ilgili hatırlama ve harekete geçme imkânını
sunacaktır. Yolda yürürken tanıdığı biriyle karşılaşınca elini tokalaşmak için
hazır hale getirmesi ya da tartışma ortamında düşüncelerini ifade etmek üzere
zihninde cümlelerini örgütlemeye başlamasının nedeni, daha önce izlenimlerle
zihninde oluşturduğu şablonlardır. Buna göre belirtilen bu şablonların,
becerinin hatırlanması ve sergilemek için ilk harekete geçişin zeminini
oluşturduğu söylenebilir. Bu nedenle öğrenilecek/öğretilecek becerinin
izlenmesi/izletilmesi çok önemlidir.

 

Ancak
yalnızca izleme ile becerinin öğrenilemeyeceği belirtilmelidir. Atalarımızın
dediği gibi “yalnızca izleyerek öğrenme gerçekleşseydi, bütün kedilerin kasap
olması gerekirdi”. İzleme eylemini, mutlaka yapma/yaşama eylemi takip
etmelidir. Yapma/yaşama gerçekleşmediği sürece becerinin öğrenilmesi mümkün
değildir.

 

Bu
aşamada yapma/yaşamanın ne kadar gerçekleşmesi gerektiği önemli bir sorundur.
Gerçekte bu sorunun cevabı çok nettir. “Beceri öğrenimi gerçekleşene kadar”. Üç
kez, beş kez diye bir sınırlama yapmak doğru değildir. Kişinin beceriyi, alt
davranışları sırasıyla ve takılmadan yapıncaya kadar tekrar etmesi
gerekmektedir. Daha sonraki evre ise normal yaşam içinde yeri geldikçe
becerinin gösterilmesidir.

 

Diğer
taraftan, beceri öğrenme döneminde bir sunilik vardır. İhtiyaç duyulmadan
sergilendiği evredir. Öğrenme amaçlı tekrar bu evrede yapılır. Bu evre/süreç
tamamlandığında normal yaşamda ihtiyaç duyulduğunda sergilenmeye başlanmalıdır.
Aksi durumda, yani öğrenme meydana geldiği halde suni ortamlarda yapılan
tekrarlamalar beceri öğrenimine zarar verir, unutmayı ya da karıştırmayı,
rastgele yapıp becerinin yanlış ya da eksik öğrenilmesini beraberinde getirir.
Örneğin yazı yazmayı öğrenirken aynı kelimeleri gereğinden fazla zorlayarak
yazdırmak, öğrencinin kötü yazmasını ve kötü yazı yazmayı öğrenmesini
beraberinde getirir.

 

Beceri
öğrenme ile ilgili çok önemli notu ile ikinci olarak belirtilmesi gereken şey,
öğrenme sürecinde beceri ile ilgili nitelikli gözlem, nitelikli tekrar
yapmaktır. Buradaki niteliklilikten kasıt, öğrenme sürecinde becerinin alt
davranımlarının ve davranım sıralamasının, becerinin önemli noktalarının doğru
izlenmesi, doğru algılanması, tekrar egzersizlerinde bu ince noktalara dikkatle
uyum gösterilmesidir. Aksi durumda becerinin yanlış algılanması, yanlış şeylerin
tekrar edilmesi, becerinin yanlış olarak öğrenilmesi ve beceriden normal
yaşamda etkin yararlanılamaması sorunları ile yüzleşilmek zorunda kalınacaktır.

 

Örneğin
güzel yazı becerisini edinebilmek için yazı yazarken vücudun pozisyonu, kalemi
tutma şekli, kalem ve kâğıdın açısı gibi daha birçok özel nokta vardır. Bu özel
noktaların ilk izleyişte fark edilmesi çoğu zaman mümkün olmaz. Bu nedenle
öğretmen tarafından beceriyi öğrenecek öğrencilere izleme işlemleri yapılırken
açıklama yapılması, vurgulanması ve dikkatlerin oraya çekilmesi önemlidir.
Belirtildiği üzere aksi durumda kelemi yanlış tutmaktan, vücut pozisyonunu
doğru ayarlayamamaktan vb. öğrencideki güzel yazı potansiyeli ortaya çıkmaz ve
kötü yazı yazma becerisi kazanılır.

 

Bu
süreçte öğretmenin üzerine büyük görev düşer. Önemli yerler için açıklamalarda
bulunmak, öğrenme tekrarları süresince öğrencileri dikkatle izleyerek yapılan
yanlışları henüz öğrenilmeden düzeltmek, doğrusunu yaptırıp tekrarın doğrular
üzerinden olmasını sağlamak bu görevlerin başında gelir. Çoğu eğitimcinin
yaptığı gibi yalnızca beceriyi gösterip öğrenme tekrarı işlemini ödevlendirme
yoluyla yaptırmak önemli bir hatadır. Çünkü bilinmelidir ki yanlış öğrenilmiş
bir beceriyi düzeltmek, her zaman için beceriyi sıfırdan (başlangıçtan,
yeniden) öğrenmekten daha zordur. Alışkanlıklarımızı değiştirmenin ne kadar zor
olduğu düşünülecek olursa bu kural daha kolay anlaşılacaktır.

 

Önümüzdeki
yazılarda beceri türlerine göre farklı becerilerin öğrenilmesi ile ilgili
ayrıntılı açıklamalar yapılmaya çalışılacağından burada daha fazla ayrıntıya
girilmemiştir. Önümüzdeki yazılarda zihinsel beceri, psikomotor beceri ve
sosyal becerileri birer içerik olarak ele alıp daha ayrıntılı ve örneklemeli
açıklamalar yapılacaktır.

 

Selam ve dua ile…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.