Eğitimci Gözüyle Dershane Tartışması

Dershaneler üzerine tartışmalar devam ediyor. Lehinde olanlar ellerindeki tüm imkânları kullanarak bu kurumların Türkiye için ne kadar hayati önemi haiz olduğunu anlatmaya çalışırken aleyhte olanlar ise meselenin bu noktada kalmamasını, soruna mutlaka bir çözüm bulunması gerektiğini dile getiriyorlar. Lehte ve aleyhte olanlar gerilimi tırmandırırken kimsenin aklına gelmeyen üçüncü taraf bütün ceremeyi çekmek mecburiyetinde kalıyor.
Nedir bu çocukların bizim elimizden çektikleri? Yarının büyükleri, bizim için yarınlarda neler diyecekler acaba? Güzel cümlelerle yâd etmeyecekleri kesin. Çünkü biz çocuklarımız üzerinden aslında kendimizi yarıştırıyoruz. Kendi hayatımızda gerçekleştiremediğimiz hayallerimizi çocuklarımızı yarıştırarak gerçekleştirebileceğimizi zannediyoruz. Bu amaçla onların vakitlerini gasp ediyor, oyunlarını engelliyor ve arkadaşlarıyla vakit geçirmelerinin önünü tıkıyoruz. Bir ebeveynin farkında olarak bunları yapabileceğine inanamıyorum. Bu noktada velilerimizi uyarmak biz öğretmenlere düşüyor.
Dershaneler Milli Eğitim’in noksan ve yanlışlarından doğmuş ve bu hataları düzeltmeye niyetli mütemmim cüz iken bu gün mütemmem cüz olmuştur. Yani roller değişmiştir.
Dershaneler eğitim sahasındaki değişimleri okullara göre daha çabuk üstlenmişler ve bu halleriyle tüm eğitim sistemini peşlerine takmaktadırlar.
Dershaneler haddinden fazla büyümüşlerdir. Bu bakımdan eğitim sahasında yapılacak değişim-dönüşüm çalışmaları dershaneleri dikkate almak zorundadır.
Önceleri kaliteli hoca istihdam eden dershaneler günümüzde bir kısım kpss başarısı olmayan öğretmen adaylarını çalıştırmaktadır.
Dershaneler okulların sırtından geçinip başarılı öğrencilere kanca atarak başarının kendilerine ait olduğunu vurgulayarak okul öğretmenlerini küçümsemektedirler. Hâlbuki bu ülkede hiç dershaneye gitmeden sınav birincisi olan öğrenciler de vardır.
Bazı dershaneler öğrenci velilerine tek banka adresi göstererek ve bazı dergi ve gazetelere psikolojik baskıyla abone yaptırarak haksız rekabete yol açmaktadır.
Bazı dershaneler tüm öğrencilere eşit davranmamakta kimi öğrenciler ya velileri itibariyle ya da öğrencinin özel kabiliyetinden dolayı hususi ilgi ve alakaya mazhar olmakta bu da haliyle ayrımcı eğitim anlayışını oluşturmaktadır.
Dershaneler paralı olduğundan fırsat eşitliği değil tam aksine eşitsizlik oluşturmaktadır, unutmayalım ki bu ülkede dershane parasını denkleştiremeyen birçok veli vardır. Bu parayı ekmeğinden aşından kesip ödeyen veli az değil, ödemeyip icralık olanlar cabası.
Dershanelerin hem varlığı hem de bu haliyle devam ettiği takdirde varlıklarının devam etmesi okul sömürüsüne dayanmaktadır, çünkü dershane eğitimi okul eğitiminin üzerine bina edilmektedir.
Dershanelerin dereceye giren öğrencimiz diye lanse ettiği öğrencilerin başarılarının büyük kısmı okullarına ait olduğu halde asılan afişlerde ya da reklamlarda bu durum kesinlikle belirtilmiyor ve emek hırsızlığı yapılıyor.
Veli okula kesinlikle para vermek istemiyor ama dershanelere okula vereceği paranın en az on katını veriyor.
Dershaneler devşirme yani başarılı öğrencileri alıyor, veli de başarılı olacağına inandığı çocuğunu dershaneye veriyor ama okul herkesi kabul etmek zorunda.
Okulların dershanelerle rekabet edebilmesi için mecburi eğitim ya tamamen kaldırılmalı ya da üç yıl gibi sadece okuma yazma bilecek seviyeye indirilmelidir.
Dershaneleri kapatmaya hükümetin gücü yetmiyorsa onlara okul işlevini yüklemeli, dershanelerin okullar üzerinden vücut bulmasının önüne geçilmelidir.
Dershaneler eğitim amaçlı ise teröre engel oluyorlar lafı havada kalır, şöyle de denilebilir: Diğer herhangi bir toplumsal kuruluş terörü ne kadar önlüyorsa dershaneler de o kadar önlüyordur, mesela spor kulüpleri de aynı işleve hizmet etmektedir.
Sevgili veli, hiçbir şekilde ve kesinlikle çocuğunu dershaneye gönderme mecburiyetinde değilsin. Okulda başarılı olamayan çocuğun dershanede başarısını çok arttırdığı pek görülmüş bir şey değildir. Yani okul öğretmenleri ile görüşüp evdeki çalışmasına müzahir olarak çocuğunun başarısını pekâlâ arttırabilirsin. Dikkat etmelisin ki kendi kafandaki düşünceleri öğretmenlere dayatma. Onların çocuğun hakkındaki görüşlerine değer vererek çocuğun başarısını arttırabilirsin. Bunun yerine birçok velinin yaptığı gibi öğretmenden sadece not dilenirsen bunun kimseye faydası olmaz.