Efendimizin Ümmetine Eğitimcilikte Rol Modelliği

Peygamberimiz, Müslümanların önderi, rehberi ve öğretmeni olarak onların bireysel ve toplumsal hayatlarının her aşamasında aktif bir role sahip olmuştur. Allah’ın ona verdiği tebliğ görevini, peygamberliğini döneminde yerine getirmiştir. Asırlar sonrasında bile eğitim metotları ile eskimeyen bir eğitici, öğretmen olduğuna şahit oluyoruz.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bütün yönleri ile, özellikle de eğiticiliği ile Müslümanlara model olmuştur. O insanlığa imanı, İslam’ı, medeniyeti, sevgiyi, saygıyı, güzel ahlakı, adaleti hoşgörüyü, tevazuyu ve birçok erdemli davranışı bizzat yaşayarak öğretti. “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” “Ben eğitici olarak gönderildim.” (Ahmet bin Hambel) buyurmuşlar ve bu eğiticilik görevini de 1400 yıldan beri her durum ve şartlarda söz ve davranışlarıyla faydalanmamız üzere bize sunmuştur. Rasûl-i Ekrem, farklı zaman ve mekânlarda “Allah beni zorlaştırıcı, sıkıntı verici, yanıltıcı ve şaşırtıcı olarak göndermedi. Lakin beni muallim (öğretici, eğitici) ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi” (Müslim) diye tekrarlayarak rol model olarak kendisini örnek almamızı ve bunu gerçekleştirirken zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olmamızı istemiştir.
Aynı zamanda Fahr-i Kâinat Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem biz Müslümanlara iki emanet bıraktığını, bunların Allah’ın Kitabı ve sünneti olduğunu bildirmiştir.
Yine yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de Şura Sure’si 52. ayette Peygamberi “doğru yolu gösteren bir rehber olarak“ gönderdiğini bildirerek bu çağrıya kulak vermemizi emrediyor.
Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem bireysel farklılıklara göre hitap ettiğini, birçoğunu yaparak yaşayarak gösterdiğini, uyguladığını, sahabesine zaman zaman soru sorarak dikkat çektiğini, soruya doğru cevap verilince tasdik ettiğini, yanlış cevap verildiğinde ise yanlış demeden, mahcup etmeden doğruyu anlattığını hadis ve siyer kitaplarından öğreniyoruz.
Ahlâken ve davranışsal olarak insanlara en güzel şekilde örnek olan Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, anlattıkları da insanlar tarafından dinlenmiş, tutulmuş ve davranışsal olarak hayata geçirilmiştir. Bunun sonucunda da İslâm insanlar tarafından daha kolay benimsenmiştir. Peygamber Efendimizin sözleri ile davranışlarındaki mükemmellilik ve tutarlık, O’na insanlar tarafından daha fazla saygı gösterilmesine ve sözlerinin insanlar üzerinde daha etkili olmasına neden olmuştur.
Şüphesiz ki Hz. Peygamber’in eğitim yöntemlerinin başarılı olmasındaki en önemli faktörlerden birisi de eğitici olarak sahip olduğu özellikleridir. Bunlardan birkaçı yaşadığı toplumun özelliklerini çok iyi tanıyan aynı zamanda da toplum tarafından iyi tanınan bir insan olması, inanan-inanmayan herkesin güvenini kazanan, saygı duyulan biri olması, aynı zamanda sabırlı, adaletli, anlayışlı, merhametli, kolaylaştırıcı, cesaretlendirici olması şeklinde sıralanabilir.
Bu mükemmel ve yaşanılabilir özelliklerinin şahitlerinden biri olan Abdullah bin Mesud şöyle demektedir: “Rasulullah bir şeyler anlatırken ve bizleri bilgilendirirken bıkmayalım, dikkatimiz dağılıp da konuyu anlamamazlık etmeyelim diye durumumuza bakar, durumumuza göre en uygun gün ve saati beklerdi.”(Buhari)
Yine Ebu Rafi anlatıyor: “Bir gün Rasulullah’ın yanına vardığımda hutbe okuyordu. ‘Ey Allah’ın Resulü! Ben yurdundan yuvasından ayrı kalmış birisiyim. Dinin emrettiği şeylerden haberim yok’ dedim Rasulullah hemen konuşmasını kesti ve cemaatten ayrılıp yanıma oturdu. Bana dinle ilgili bilmem gereken bazı şeyleri anlattı. Sonra kalkıp tekrar cemaate hitap etti ve hutbesini tamamladı.” (Müslim)
Bir eğitici olarak Allah Rasulü’nün o zamanlarda sahabelerinde, sonraki zamanlarda ise ümmetinde oluşan imaj,ve rol modelliği son derece olumludur. Dönem şahitlerinden biri olan Muaviye bin Hakem isimli sahabe Peygamberimizin eğiticiliği için şöyle demiştir: “Ben Rasulullah’tan daha güzel eğitim veren bir öğretmen görmedim. Beni ne azarladı, ne dövdü, ne de hakaret etti. (İbni Hanbel)
Ayrıca Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem eğitim ve öğretime çok önem vermiş bunu da söz ve hareketleri ile pekiştirmemiz için sık sık tekrar etmiştir. Şu hadisi ise bunun güzel örneklerden biridir: “İslamiyet’i yaşatmak için ilim öğrenirken ölen talebe ile peygamberler arasında bir derecelik fark vardır.”
İşte her alanda olduğu gibi eğitim alanında da rehberimiz olan Efendimizin yönlendirmeleri ve güzel örnekleri ile eğitimlerimize devam ettiğimiz sürece başarısız olma durumumuzun olmayacağı gayet açıktır.