Bu Mektup Sana İmam Hatipli

Her hayat ebediyete atılan bir mektuptur. Ama bazı insanlar vardır ki mektubunu sonrasında gelecekler için devam ettirir. Eskimeyen insanlardan İmam Hatipli gençlere birkaç satırla bir ömrü anlamlandırabilmenin özetini sunuyorum.
Hacı Veyiszade Hoca Efendi ilmi, fedakârlığı, samimiyeti ve cefakârlığı ile tartışmasız Konya’nın âlimleri arasında ilk sıralardadır. Bizzat öğrencilerinden hayatını dinlediğim Hoca Efendi, İslam’ı en iyi şekilde tebliğ etmek, en iyi şekilde öğretmek ve yaymak için her şeyi ile mücadele eden bir insanmış.
Okuduğum okul olan Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin inşasında gerek işçi gerek usta olup büyük emek sarf etmiş. Okulun inşası tamamlanıp eğitime hazır hale geldiğinde köy köy dolaşarak öğrenci toplamış ve bu öğrencilere Arapça, Kur’an ve Fıkıh gibi dersler vermiş. Ve İmam Hatip öğrencileri için “Bu çocuklar meleklerin kanatlarıyla korunuyorlar. Bu memleketi onlar ileriye götürecekler. Bu milletin sönen, söndürülen kandillerini onlar uyandıracak.” dermiş.
Peki, biz İmam Hatip ruhunu yaşatıyor muyuz? Bulunduğumuz ortamda bizim yaptığımız herhangi bir davranıştan dolayı “İşte bu, İmam Hatip öğrencisi!” deyip İmam Hatiplileri yüceltecek güzel örnek mi oluyoruz; yoksa “Bir de İmam Hatipli olacak…” dedirtip kötü örnek mi oluyoruz?
Hacı Veyiszade Hoca abdestsiz gezmezmiş. Önceden evlerin tuvaleti dışarıda olduğundan bir gün Hoca Efendi lavaboda ihtiyacını gidermiş, çıkmış hemen toprakta teyemmüm almış. Oğlu bu olaya şahit olmuş ve “Baba ne yapıyorsun? Gel evde abdestini al.” demiş. Hoca Efendi “Eve varana kadar Allah canımı alır da abdestsiz ölürüm diye korkuyorum oğlum.” demiş.
Aramızda hala Kur’an dersine abdestsiz giren arkadaşlarımız var mı? Varsa onları uyaralım. İmam Hatip öğrencisinin çok daha dikkatli olması gerekiyor artık. Biz İmam Hatipliyiz, biz farklıyız. Allah bize Hacı Veyiszade Hoca Efendi’nin söylediği söze layık olan öğrencilerden olmayı nasip etsin inşallah.