Bir Oluşumun Düşündürdükleri, YÖN HAREKATI

Bir Oluşumun Düşündürdükleri, YÖN HAREKATI

Açık olsun, kapalı olsun bütün devletlerin kendini koruma noktasında meşru ya da gayr-ı meşru reflekslerinin olduğu malum. Tahterevalli misali, bazen kendini koruma adına, bazen birine karşı birilerini dolaylı olarak desteklediği de bilinen gerçek (PKK-Hizbullah örneğinde olduğu gibi).Bazen de durağan yapının değişmesi veya yapacağı bazı düzenlemelerden milletin dikkatini başka bir yöne çekmek için türedi olayların çıkmasına da göz yumulduğu biliniyor.

Bu bağlamdan olmak üzere mensubu olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşu ve meydana gelen bu ULUS DEVLET’in felsefesini iyi kavramalıyız. Üç dinamik üzerine inşa edilen yeni devletin kurucu unsurları şu temel öğelerden oluşmaktadır. Asker-Bürokrat-Aydın.(A.B.A) Anılarını okuduğum Muhsin Batur “biz bazı köşe yazarlarını okur ona göre davranırdık.”Okudukları ve ona göre davrandıkları bu yazarların Yön hareketine mensup kimselerden olması dikkat çekici!

Tamamen ”reddi miras” üzerine inşa edilen yeni devletin öngörülerinin dışındaki her türlü oluşuma karşı çıkması da kaçınılmaz. Özellikle ve özellikle maziyi çağrıştıracak betimlemelerden şiddetle sarf-ı nazar edilmeliydi; nitekim her şey öyle de gidiyordu.

Değişen dünya konjektürünün dayanılmaz baskısını da dikkate alarak çok partili sisteme geçme denemeleri ilk etapta başarısızlaştırıldı; fakat daha fazla karşı konulamayacağından 1946’da çok partili sisteme geçildi.

Tuhaf bir seçim tarzıyla yine CHP iktidar olduysa da, bir sonraki seçimde ”sahibinin sesi” olduğuna inanılan DP (Demokrat Parti) ezici bir çoğunlukla iktidar oldu. Oldu olmasına ama Ulus Devletin yegane banisi olduğuna inanan zinde güçler bunu içine sindiremediler. Yapılan ufak tefek hataları bile büyük kabahat olarak nitelendirerek iktidarı zayıflatmaya çalıştılar. Bu zayıflamanın ardından, halâ büyük tartışmaların yapıldığı ve kör topal işlemekte olan demokrasiye onarılması güç bir yara açıldı. Dizginlerin tekrar ellerinden çıkmaması için yeni yapılanmalara girişildi.

Bu anlayıştan olmak üzere ne hazırlanan anayasa ne yapılan demokratik seçimden memnun olmayan bir kesim DOĞAN AVCIOĞLU’ nun başkanlığında ”YÖN” ismini verdikleri derginin etrafında buluştular. Bunlardan birkaçı çarçabuk neticeye gidici eylemde bulunmayı savunurken, bir kısmı da yazarak, konuşarak ve bazı yapılanmanın içinde olarak sisteme yön verme fikrini savunuyorlardı. Toplumun bütün katmanlarından müteşekkil bu ekip, hem siyaseten hem ekonomik hemde yazar taifesiyle toplumu kendi fikirleri doğrultusunda şekillendirmeye çabalıyorlardı. Hala bu durum devam ediyor.

Yukarda formülize ettiğimiz gibi bu harekatın içinde Asker/Bürokrat/Aydın olmak üzere toplumun bütün katmanlarından ilk etapta 164, daha sonra da 878 kişinin iştirakiyle bu sayı 1042 ye ulaşmıştır.

 

BU İSİMLERDEN BAZILARI;

 

1-ilhan SELÇUK(YAZAR)

2-Erdoğan TEZİÇ(İU. HUKUK FAKÜLTESİ ASİSTANI)

3-Doğan AVCIOĞLU(GAZETECİ)

4-Deniz BAYKAL(SBF ASİSTANI)

5-Oktay EKŞİ(GAZETECİ)

6-Mustafa EKMEKÇİ(GAZETECİ)

7-Tuğran GÜNEŞ(CHP MER. İD. KURUL ÜYESİ)

8-Mustafa ÖZYÜREK(YTB GENÇ. KOL. GN. SKR.)

9-Mümtaz SOYSAL(SBF ASİSTAN)

10-Muammer AKSOY(PROF.)

11-Mete AKYOL(GAZETECİ)

12-Çetin ALFAN(GAZETECİ)

13-Melih CEVDET ANDAY(ŞAİR-YAZAR)

14-Orhan ASENA(DOKTOR)

15-Halil AYTEKİN(ÖĞRETMEN)

16-Fakir BAYKURT(İLKÖĞRETİM MÜFETTİŞİ)

17-Metin DİNÇER(SAN. KAL. BANK. UZMANI)

18-Tarhan ERDEM(YÜK. MÜHENDİS)

19-Vehbi ERSÜ(TABİÎ SENATÖRAVUKAT)

20-Cemal Reşit EYÜPOĞLU(EİEİ. YÜK MÜHENDİS)

21-İ. Sefa GİRAY(KAYMAKAM/GEMEREK)

22-Necati GÜNDÜZ(CHP MERK. KURUL ÜYESİ)

23-Nail GÜRELİ(GAZETECİ)

24-Sırrı HACAOĞLU(HATAY MİLLETVEKİLİ)

25-Abdi İPEKÇİ(GAZETECİ)

26-Arslan BAŞER KAFAOĞLU(HESAP HAM.)

27-Coşkun KIRCA(İST. MİLLETVEKİ)

28-Bedii KİREÇTEPE(EM. HAVA GENERALİ)

29-Adil TORUN(SENDİKACI)

30-Selahaddin YAYIN(SENDİKACI)(1)

 

İSTEKLERİ NEYDİ?

Ne istediklerine değinmeden önce genç Cumhuriyetimizde cereyan eden iki önemli olayı hatırlatmak isterim. Bunlardan birincisi Mustafa Kemal’in ölümünden sonra seçilecek olan Cumhurbaşkanlığı meselesi Öyle ki dönemin ”Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Fahrettin Altay Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Fevzi Çakmak’ın kişiliğine uygun bir ikna metodu ile aday olması engellendi. Biz İsmet İnönü’yü istiyoruz, Türkiye’nin Lenin sonrası Rusya gibi olmasını istemiyorsanız adaylıktan vazgeçiniz denildi…”(2) Sonrası malûm.

Gene 1960 ihtilalinden sonra toplumun büyük bir kesimi tarafından Cumhurbaşkanı olması beklenen Ali Fuat Başgil’in buna benzer bir yöntemle Cumhurbaşkanlığı engellenmiştir.

Görüldüğü gibi her şeye rağmen ülkenin kontrolü kendi ellerinde olacak; eğer yapılması gereken bir değişiklik olacaksa o da kendi istedikleri doğrultuda olacak. Aksi bir durum katlanmaları mümkün olmayan bir husustu. Çok partili sistemi istemiyorlar. Aykırı düşüncelere hiç mi hiç tahammülleri yok. Askeri yönetime alkış tutuyorlar. ”…1923′ te cumhuriyetin kuruluşunda ve devrimlerde öncü durumda olan bu kadrolar iktidardaki konumlarını DP’ ye gösterilen halk desteği ile yitirip muhalefete düşünce; kendi altın devirleri olarak gördükleri tek partili rejimi isterken diğer taraftan DP iktidarına kuşku ile bakmışlar ve 1960’ta askerin yönetime el koymalarına belki de bu açıdan büyük umut bağlamışlardı. İhtilalden hemen sonra basında yer alan değerlendirmelerde böyle bir umudu ve bekleyişi görmek mümkündür.”(3) Görüldüğü gibi YÖN hareketine mensup kişilerin aykırı düşüncelere tahammülü böyle. Hatta özgürlüğe bakış açılarını ve yönetimin nasıl olması gerektiğini Ahmet Hamdi Başar şöyle ifade ediyor:”…Bir anayasa ile teminatlar tesis etmek ve müesseseler kurmak davamızı halle kafi değildir. Belki sadece bunlar yapılıp ve memleket hürriyetin feyzine terk edilebilirse batabiliriz. Evet ben bu kadar ileri gidiyorum. İnkılapçı bir müdahale olmadan ve cemiyetimizin bünyesi değişmeden hürriyetten son derece korkmaktayım.”(4)

İhtilacı bakış açılarıyla, Jön Türklerin ardından 1930′ da ”kadro”, 1950′ de ”forum” ve nihayet 1960′ da ”yön” harekatı etrafında bir araya gelerek mücadelelerini sürdürmektedirler

YÖN’ün en önemli kalemlerinden olan İlhan Selçuk’un ve buna mübadil bazı gazeteci ve siyasetçilerin elan bulundukları yerde kendilerine özgü yazı ve söylemleriyle arz-ı endam ettikleri ehlince malûmdur. Devletçi bir mantığa sahip olan bu anlayışı en iyi ifade edecek yaklaşım ”…çok partili sisteme ve demokrasiye karşı olduklarını menfî tepkileri ortaya atmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Türkiye’de bu şartlar altında devletçi bir sistem kurmak, aydına kaybettiği imtiyazı, sosyal mevkini kazandırmaktan başka bir şey değildir.”(5)

Aziz Nesin’e göre ise ”…Kadro’cular Marksizmi yaratmak istedikleri Kemalist teoriyi bir arac olarak kullanmak istiyorlardı. Oysa bugünkü sol Kemalistler (YÖN ekibi) Kemalizmi, Marksizme bir araç hiç değilse sosyalizmin ilk aşaması için bir araç olarak kullanmak istiyorlar.”(6)

Denebilir ki, YÖN kadroları çok partili sisteme karşı olmalarının yanında, kendilerinin dışındaki oluşum ve gelişimleri aşağılayarak karşı tavır almaktadırlar. Onların mevcudiyetini tesirsiz kılmak için her yola başvurabiliyorlardı.

Öyle ki, 1965 seçimlerinin sonucunu kabullenmek istemiyorlar. Mensubu oldukları CHP ‘yi niye şunları yapmadın anlamında nasihatte bulunurken seçimin galibi AP (Adalet Partisi)’ ni de tesirsiz hale getirebilme çabası içine girmişlerdir. ”1960′ da süngüyle gidenler 1965′ te büyük oy çoğunluğuyla iktidara gelmişlerdi.”(7) diyen Doğan Avcıoğlu bunu karşı bir devrim olarak nitelendiriyor ve bu durumda anayasayı savunmak için parlamentonun içinde ve dışında bütün ilerici kuvvetler güç birliği yapmalıydılar.

Bu konuda yazılacak çok şeyin olduğu gerçeğinden hareketle , son zamanlarda gündeme gelen ergenekon hadisesi, yıllar önce okuduğum Yön Hareketi isimli kitabı aklıma getirdi. Kütüphanemde mevcut olan kitabı Tekrar gözden geçirerek bazı iktibasla beraber mini yorum yapıp bu tarz bir yazı yazmayı uygun buldum. Umarım ilgi gösterenlere ve kamu oyuna ışık tutar.

Şeffaf bir Türkiye özlemiyle!

 

1-Kalkınmada Bir Strateji Arayışı YÖN Hareketi: Bilgi Yay. Ank. 1986 s.300

2-09/01/2009 haber7.com Nevzat TARHAN

3-Kalkınmada Bir Strateji Arayışı Yön Hareketi: Bilgi Yay. Ank. 1986  s.270

4-a.g.e. s.273

5-a.g.e. s.275

6-7-a.g.e. s.177

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.