BİR FIRTINA TUTTU BENİ – ilkadim DergisiBİR FIRTINA TUTTU BENİ – ilkadim DergisiBİR FIRTINA TUTTU BENİ – ilkadim DergisiBİR FIRTINA TUTTU BENİ – ilkadim DergisiBİR FIRTINA TUTTU BENİ – ilkadim Dergisi

BİR FIRTINA TUTTU BENİ

BİR FIRTINA TUTTU BENİ

         Hayat bir yolunu buluyor; dere yataklarının geriye döndürülmesi mümkün değil, derelerin geriye akması mümkün değil, önüne çıkan her türlü engele rağmen üstüne atılan çere çöpe rağmen dağları tepeleri aşarak akmak zorunda fıtratı bu şekilde aksi mümkün değil. Tıpkı insanoğlunun başına gelen acı tatlı olayları da bünyesine gıda olarak katıp yoluna devam etmesi gerektiği gibi. Dere durursa kokar, durdurulduğu an içindeki tüm çöpler göze görünür olur, etrafa koku salmaya başlar. Hele dere kurumaya başladığında güzel ve ahenkli akışının kapattığı tüm kurumuş otlar, yosunlar, taşlar, çöpler görünür olur. Kimse kurumuş bir nehiri  görmek istemez, orasının adı göl ya da dere değildir zaten artık;  arsadır, dere yatağıdır ya da başka bir şeydir.

’Sen ve yağmur.
Başa dönemezsiniz.
Öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz
inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.
Yağmur yalnız yağarken yağmurdur
sen yalnız senken sensin
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın.’’ismet özel

 

   Hayat bir çıkış yolu mutlaka verir ama biz durmaya ya da kurumaya karar verirsek o çıkış yolları da kurur.

İnsan denen varlık bir misafirhanedir

Her sabah yeni bir gelen olur

Bir neşe, bir bunalım, bir adilik

Bazı anlık farkındalıklar beklenmedik bir ziyaretçi gibi gelirler.

Hepsini içtenlikle karşılayıp misafir et ağırla!

Hatta şiddetle evine akın edip evinin eşyalarını alıp götüren

Bir kederler kalabalığı olsalar dahi

Yine de onlara saygılı bir şekilde davran.

Belki de yeni bir sevinç için boşaltıp temizlediler evini .

Karanlık düşünceler, utanç , kötü niyet

Hepsini gülerek kapıda karşılayıp içeri davet et.

Gelen her ne olursa olsun onun için hamdet.

Çünkü her birisi, öteden birer rehber olarak yollanmıştır.

                                  Mevlana  Celaleddin  Rumi

          Allah insana taşıyacağından fazla yük vermez, verirse onun için takviye bir güç  yaratır ama biz o enerjiyi geçmişe bakıp keşkelere, şikayete, ahlara-vahlara verdiğimiz için duruyoruz. Durdukça şikayetlerimiz artıyor kuruyoruz, kurudukça daha çok çöp çıkıyor yüzeye daha çok şikayetleniyoruz ve daha çok kuruyoruz.

’Allah kimseye vüs’unden öte teklif yapmaz, herkesin kazandığı lehine yüklendiği aleyhinedir, ya Rabbena! eğer unuttuk veya kastımız bize bizden evvelkilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme, ya değişmemenin, her şey benim dediğim gibi olsunun, herkes benim kontrolümde olsunun, tüm şartlar hayallerimdeki gibi olmadan yüzümü güldüremezsinizin fıtrata ters olduğunu bize beş duyumuza hitap ederek öğretiyor.Rabbena! hem de bize takatimiz olmayanı yükletme, ve bizden günahlarımız afiv buyur ve bizlere mağfiretini reva, rahmetini atâ kıl, sensin mevlâmız, bizi mansur buyur artık seni tanımayanlara karşı, kahrolsun kâfirler.’’(Bakara Suresi)

          Namaz vakitleri sürekli değişiyor, Ramazan ayının geldiği mevsim değişiyor, vücudumuz, hücrelerimiz her yedi yılda bir tamamen değişiyor, hava durumu her gün değişiyor, ayın halleri her gece değişiyor, fırtına deresi her an her saniye değişiyor. Allah uyumu, değişimi, esnekliği, huzuru, dinginliği bize tabiatı öğretmen yapıp anlatmak istiyor. Allah inat etmenin, zıtlaşmanın,

            Doğu Karadeniz’de yer alan akarsularımızdan birisi olan Fırtına deresi, Kaçkar dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur. Rize Ardeşen’in yaklaşık 2 km. batısında Karadeniz’e dökülen Fırtına deresi, 57 km. uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprüleriyle yeni gelini andıran Fırtına deresi; yerli ve yabancı turistler için rafting-zipline yapmak için en uygun yer, bazı dizilerin çekildiği mekan olduğu için de fotoğraf çekinmek için en uygun ortam olarak görülürken, düşünmek  isteyenler için ideal bir belde. Kendisine saatlerce bakılmasından rahatsız olmayan dere sünnetullaha uygun olarak herkese  kapasitesi kadar tefekkür malzemesi veriyor. Benim payıma düşen bunlardı, ‘’Israrla isteyene kahırla verilir.’’ darb-ı meseline uygun olarak şartları zorlamadım, rızkıma razı oldum ve Fırtına Deresinin bana layık gördüğünü buraya layık gördüm.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.