Başyazı – ilkadim DergisiBaşyazı – ilkadim DergisiBaşyazı – ilkadim DergisiBaşyazı – ilkadim DergisiBaşyazı – ilkadim Dergisi

Başyazı

Başyazı

Mü’minler Rablerinin rızasına kavuşmak için, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla

iyi insan olmaya gayret etmelidir. Çünkü onun önüne konulan hedef budur. Rabbimizin rızasına ulaştıracak en önemli konulardan biri de itaattir. Rabbimiz ve Rasulü başta olmak üzere, itaat edilmesi gerekenlere itaat etmektir. İtaatin olmadığı yerde dünyevi ve uhrevi hiçbir başarıdan söz edilemez. Rabbimiz pek çok Ayet’i celilede kendisiyle birlikte Rasulüne itaati emretmiş, Rasulüne itaati kendisine itaat olarak ilan etmiştir. Rabbimiz, mü’min amire, ana babaya, kocaya itaati de emretmiştir. Bunlara itaat ise Allah’a isyan olmayan hususlardadır. Allah’a isyan olan hususlarda kimseye itaat olunmaz. Rabbimiz itaat edilmesi gerekenlere itaati yegâne kurtuluş yolu olarak göstermiştir. Allah’a isyanın söz konusu olmadığı durumlarda, hoşuna gitmese de itaat edilmesi gerekenlere itaat Rabbimizin emridir. Rabbimiz buyurdu ki:

“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz.” (Al-i imran, 110)

Gücü nisbetinde iyiliği emir, kötülükten men mü’minlerin şiarıdır. Ferdi, ailevi ve toplumsal hayatın her safhasında Müslüman bu sorumluluğunu yerine getirmelidir. Hayırlı ümmet olmanın yolu da iyiliği emir kötülüğü menden geçmektedir. Ne gariptir ki bazı Müslümanlar zaman zaman uyum, hoş kişi geçinme vb. şeyler adına bu sorumluluklarını gözardı etmişlerdir. Bunun neticesi olarak da Müslüman toplumda sapmalar ve kaymalar meydana gelmiş, mü’minler imanlarında, ibadetlerinde ve ahlaklarında ciddi yaralar almışlardır.

Ümmü Seleme annemizin, “Ey Allah’ın Rasulü erkekler cihada çıkıyorlar, kadınlar cihad yapmıyor, biz kadınlara mirastan da yarım veriliyor.” demesi üzerine Rab Teâla şu ayeti inzal buyurdu: “Allah’ın sizi bir birinizden üstün kıldığı şeyleri özlemeyin. Erkeklere kazandıklarından bir pay, kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan bol nimet isteyin. Doğrusu Allah her şeyi bilir.” (Nisa, 32)

Müslüman erkekle Müslüman kadının birbiri ile yarışa girmesine gerek yoktur. Erkek ve kadının sorumluluklarında farklılıklar olduğu gibi ortak yönler de vardır. Herkes kendi kulvarında en iyi olma yolunda gayret etmelidir. Bu yarışta birbirine de destek olmalıdırlar. Erkek, iyi Müslüman erkek olmaya, kadın da iyi Müslüman kadın olaya gayret etmelidir.

Rabbimiz buyurdu ki:

“İyi kadınlar, itaatkârdırlar.” (Nisa, 34)

Allah’a isyan olmayan yerdeki itaat çok güzeldir. Kendisine itaatsizlikten hoşlanan tek kişi gösteremezsiniz. Rabbimizin itaati emrettiği kişilere itaat edilince o toplumda kimse itaatsizlikten rahatsız olmaz. Ailede, işyerinde, çarşıda, Pazarda, toplumun her kesiminde huzur olur. Huzursuzlukların temeli itaat edilmesi gerekenlere itaatsizliktir. Rabbimiz buyurdu ki:

“Erkekler, kadınlar üzerine idareci ve hâkimdirler.” (Nisa, 34)

“Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır.” (Nisa, 34)

“Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır.” (Bakara, 228)

Kadınların kocalarının meşru isteklerine itaati Rabbimizin emridir. Ailedeki huzursuzlukların temelinde de bu itaatsizlik yatmaktadır. Herhangi bir işte çalışan kadın, amirine itaat ettiği kadar evinde kocasına itaat etse o evde huzursuzluktan eser kalmaz.

Ey Allah’ın Rasulü! Hangi kadın daha hayırlıdır? denildi. “Kocası bakınca onu sürura gark eden, emredince itaat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!” diye cevap verdi. (Nesai)

“Kadın küskünlükle kocasının yatağından ayrı olarak sabahlarsa, melekler onu lanetler.” (Buhari, Müslim)

Hangi Müslüman kadın, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin şu tavsiyelerine uymaya çalıştı da o evde huzursuzluk oldu? Kocasına güler yüzle, tatlı dille muamele edecek, meşru isteklerini yerine getirecek, kocasının hoşuna gitmeyen şeyleri yapmayacak. Bir kadın bunları yapsa ne kaybeder? Hiçbir şey. Çok şey kazanır. Rabbinin rızasını, kocasının sevgi, merhamet ve şefkatini kazanır ki neticesi de cennettir. Elbette sorumluluklar tek taraflı değildir.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdu ki:

“Kadınlara karşı hayırhah olun. Çünkü onlar sizin yanınızda esirler gibidirler. Onlara iyi davranmaktan başka bir hakkınız yok, yeter ki onlar açık bir çirkinlik işlemesinler. Eğer işlerlerse yatakta yalnız bırakın ve şiddetli olmayacak şekilde dövün. Size itaat ederlerse haklarında aşırı gitmeye bahane aramayın. Bilesiniz kadınlarınız üzerinde hakkınız var, kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakkı var. Onlar üzerindeki hakkınız, yatağınızı istemediklerinize çiğnetmemeleridir. İstemediklerinizi evlerinize almamalarıdır. Bilesiniz onların sizin üzerinizdeki hakları, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanızdır.” (Tirmizi)

Kur’an ve sünnetteki dayak kelimesini duyanlar, bin bir tevile kalkışıyorlar. Bu istisnai bir durumdur. Allah’tan korkmak lazım. Kaç şuurlu Müslüman kadın dayaklık iş yapar. Bu sözün sahibi olan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz, hangi eşlerine fiske vurmuş? Kaç sahabi eşlerini dövmüştür? Bu, kötülüğe teşebbüsten caydırmadır. Sedd-i zeraidir. Kötüler kötü düşünceliler korksun. İyilerin bundan dolayı panik yapmasına gerek yoktur. İyi Müslüman olma iddiasında olanlar, İyiliklerin hepsinin bu dünyada olduğunu zannetmeyin. Gerçek iyilik Rabbimizin katındadır. Fani dünyada biraz fedakârlık edebilirseniz.

Rabbimiz buyurdu ki:

“Allah katında olan şeyler iyiler için daha hayırlıdır.” (Al-i İmran, 198)

“Şüphesiz, iyiler Naim Cennetindedirler” (İnfitar, 13)

“Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır.” (Nur, 26)

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.