İLKADIM KİTAPLIĞI- Hadislere Gerek Yok Söylemi / Enbiya Yıldırım

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız! Bu ayki sayımızda Türkiye Diyanet Vakfı yayınlarından çıkan Enbiya YILDIRIM hocamızın kaleme aldığı Hadislere Gerek Yok Söylemi isimli kitabı inceleyeceğiz.
İslami ilimler arasında en tartışmalı alan hiç şüphe yok ki hadistir. Hadislerle ilgili mevzu hadisler âlimlerimiz tarafından tespit edilmiştir. Fakat hadislerin toptan reddine yönelik fikirler 19. asırdan itibaren İslam dünyasında yer edinmeye başlamıştır. Özellikle son zamanlarda ne zaman bu mevzu gündemden düşecek olsa sanki gizli eller tarafından hemen ısıtılarak Müslümanların önüne getirilmektedir. Hadislerle ilgili insanların zihnine şüphe tohumu ekilmektedir. Toplam hadis külliyatının çok az bir kısmında yer alan tartışmalı hadislerle bütün hadis-i şerifler tartışmalı hale getirilmektedir.
Biriyle ilgili iki şekilde şüphe oluşturulur. Ya iftiralar atarak onun her şeyini itibarsız hale getirirsiniz (Özellikle Mevlana ile ilgili yapılmak istenenler buna örnektir.) ya da kişinin sözleriyle ilgili insanların zihninde karışıklık meydana getirerek onu itibarsızlaştırmaya çalışırsınız. Hedeflerine Kur’a-ı Kerim’i alan bazı zihniyetler öncelikli olarak İslam âlimlerini itibarsızlaştırma yoluna gittiler. Bir sonraki aşamada mezhep imamlarına taarruzlar başladı. Mezhep imamları ile ilgili de istediklerine ulaşınca sıra Hadis-i Şeriflere geldi. Hadis-i Şerifler, ayetleri anlam olarak muhafaza eder. Hadisleri reddedenler böylece ayetler üzerinde istedikleri yorumu yapabilecekler. İslam uleması bunun mücadelesini vermektedir. Kur’an bize yeter söylemini geliştirenlere baktığımızda ciltler dolusu tefsirler yazmaktadırlar. Ayet-i Kerimeleri istedikleri gibi yorumlamalarına engel olan Hadis-i Şerifleri de kullanarak, kendilerince “biz hadislere karşı değiliz” imajı oluşturmaya çalışmaktadırlar.
1. bölümde tartışma konularına genel bir bakış yaparak bu tür söylemleri farklı yönleriyle ele almıştır.
2. bölümde Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ifade ettiği anlamı gayet güzel ve uzun bir şekilde açıklamıştır.
3. bölümde Allah Resulünün arkadaşlarını, hadislerin yazımı meselesini, sahabenin güvenilir olup olmadığı konusunu, sahabe ihtilaflarını ve kendisine bazı iftiraların atıldığı Ebu Hureyre radıyallahu anh ile ilgili hususları açıklamaktadır.
4. bölümde Bilgileri İtham Etmek kısmında İslami İlimleri Kur’an önünde engel görenlere, Hadisçileri suçlayanlara, Ravilerle ilgili farklı görüşler olduğunu iddia edenlere, İmam Şafii’ye haksızlık edenlere ve mezhepleri tefrika olarak görenlere gayet güzel cevaplar vermiştir.
5. bölümde Sünnetin Arap geleneğinde olduğu yaklaşımı, hadislerin tarihsel olduğu yaklaşımı, ağır cezaların Kur’an’da değil de hadislerde geçtiği iddiası değerlendiriliyor.
6. bölümde ise Hadislere Gerek Yok Söyleminin İslam dünyasına verdiği zararlar sıralanıyor. Yenilginin acısını hadislere bağlamanın ve sadece Kur’an diyenlerin ve tercüme makinelerinin ülkeye verdikleri zarar, sünni dünyanın yediği darbe, hadisi inkar edenlerin yaklaşımının İslam düşmanlarını memnun edişi başlıkları üzerinde duruluyor.