Sırlı İşler

Dünyada her türlü hakkını kullardan tahsil etmeye kalkmak ve sürekli bu hedefe odaklanmak, Allah’tan gelecek bazı özel karşılıklardan mahrumiyete yol açar.
Öyle meseleler vardır ki, elleri açıp “Ya Rabbi, bunu senden istiyorum. Hakkımdan senin için feragat ediyorum. Senin katında hiçbir hak zayi olmaz” demek gerekir.
Bunu diyebilen kazanır. Nasibinde kazanmak olan da, ne zaman ve ne için diyeceğini bilir.
Sırlı işler…
Farkı Fark Etmek
Bütün toplumu ilgilendiren bir musibet yaşandığında, “Herkes hissesine düşen dersi alsın. Allah, böyle durumlarla hepimizi imtihan eder” cümlesi ile “Allah bu belayı filanca kimselere, şu şu sebeplerle verdi” cümlesi arasındaki kritik farkı fark edebilmek çok mühimdir.
Birinci cümle, kulu kendisine çeki-düzen vermeye, tevbeye ve özeleştiriye sevk eder. İkincisi ise, ibret almayı ve hadiselere hikmetle bakabilmeyi imkânsız kılar.
Hayırlı Bir Final İçin…
“Kurulu düzen”imizin bozulması bir hastalığa, bir kazaya, bir doğal afete bakıyor. Giderek dünyaya daha fazla bağlansak da, aslında her şeyimiz pamuk ipliğine bağlı.
Hiçbir vazifeyi boş vermemeli…
Hiçbir hayrı ertelememeli…
Neticesiz kavgalarla ömrü heba etmemeli…
Allah’ın beğeneceği, kalıcı ve faydalı işlere odaklanmalı. Vakti geldiğinde de güzelce bu dünyadan çekip gitmeli.
“Hayırlı bir final” için yaşıyoruz hepimiz. Bunu fark edip, gayretini oraya teksif edebilene ne mutlu.