Fikrimiz / Zikrimiz

Fikrimiz / Zikrimiz

Aynı fikirde miyiz?
Olmalı mıyız?
Birbirimizi dinlemek ve anlamak için aynı fikirde olma zorunluluğumuz mu var?
Her konuda aynı düşünürsek sen ya da ben diye bir şey olabilir mi?
Aynı şeyleri düşünüp konuşacaksak neden konuşalım ki?
Farklı fikirlerin yeni bakış açıları sağlaması gerekirken neden bizi birbirimizden uzaklaştırıyor diye düşünecek olsak.
Acaba herkes doğruyu söylemekten ziyade kendi doğrusunu kabul ettirmek istiyor olmasın?
Yılların getirdiği değişim ve dönüşümün sonucunda ki hoşgörüsüzlük en çokta yeni ve farklı fikirlere tahammülsüzlüğü mü doğurdu?

Fikir bazında ne de çok soru üretebiliyoruz fikirle ilgili. Fikir üretmek düşünmenin tabi bir sonucu olduğuna göre fikir üretebilen insanlar aynı zamanda düşünen insanlardır diyebiliriz. O halde sahip çıkmak lazım.

Bir şeyi eksik söyledik sanırım her fikir faydalımıdır? Yani düşünülmüş, akledilmiş, zahmet edilmiş diye her fikri beğenip sahiplenip yaymakta pek akıllıca olmasa gerek.

O zaman bizim aradığımız fikirde bazı ölçüler olmalı.

Fayda / Zarar dengesi…

Uygulanabilirlik yüzdesi…

İnanç, örf, adet ve geleneklere uygunluk derecesi…

Uzun yıllar oldu sanırım fikirlerimizi hiçbir terazide tartmadan aklımıza geldiği gibi dilden döküyoruz.

Ya da başkalarının fikrini duyduğumuz, gördüğümüz, okuduğumuz gibi yayıyoruz önünü ardını araştırmıyoruz.

Bir de daha kötüsü var.

Daha da kötüsü ne ola ki?

Fikirlerimizle zikirlerimiz birbirinden bağımsızlaşmış.

Ya düşündüklerimizden farklı davranıyoruz ya da düşünmeden davranıyoruz.

Eylem ve söylem birliği oluşmuyor mu desek?

Söylemde mangalda kül kalmadı da eylemde mangaldan duman bile tütmüyor sanki…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.