Mobbing

Kısa zaman önce duyduğum ilginç kelimelerden biri de “mobbing” idi. Bize “Mobbing uyguluyorlar”, “Mobbing yapıyorlar” diye bahsediyorlardı. Nedir bu mobbing?
Mobbing: Psikolojik şiddet, rahatsız etme, baskı yapma, taciz ( sözlü ya da fiili) veya sıkıntı verme anlamlarına gelmektedir. İsim babası Heinz Leymann mobbing’i “Bir kişi ya da bir grup tarafından başka bir kişiye yöneltilen, tekrar eden eylemlerle kişiyi savunmasız ve çaresiz bir duruma getiren sistematik, düşmanca ve ahlak dışı bir biçimde uygulanan psikolojik bir terör türü” şeklinde tanımlanmaktadır. Bir nevi ezmek… Yerli tabirle bir başkasının “ekmeği” ile oynamak.
Kapitalist düzen artıkça gerek özel sektör gerek kamuda olsun birbirinin üzerine basarak yükselmeye çalışan insanlar bulundukça bu kelimeyi daha çok duyacağız gibime geliyor. Hatta bazı çalışma ortamlarında yükselme düşüncesi, yerini sağlama almak için mobbing uygulayanlar olacaktır. Buna patrona laf taşımacılık yoluyla yalakalık yapma da diyebilirsiniz. Çalışma arkadaşlarını ezip egosunu tatmin etme de diyebilirsiniz.
Mobbing değişik usûllerle çeşitlerini bile üretmiş. Bunlar:
Düşey Mobbing: Üstün astına uyguladığı mobbing.
Yatay Mobbing: Eşitler arası uygulanan mobbing. Yukarda bahsettiğimiz gibi çekememezlik, rekabet, kişisel hoşnutsuzluk, yalakalık türlerini barındıran mobbing. ( patron maaşını yükseltir belki J)
Dikey Mobbing: Çalışanın yöneticiye uyguladığı mobbing. Amirin/şefin yetkisi astları tarafından tartışılır duruma geldiği zaman ortaya çıkar. Daha üst yöneticilere karşı küçük düşürme yoluyla yapılan mobbing çeşididir. Ya da işini çalışanından az bilen amir sebebiyle ortaya çıkan durumun çalışanlar tarafından kullanılması. Bu mobbing çeşidi öyle bir hal almıştır ki “İşçinin Kişiliğinin Korunması” kanunuyla psikolojik şiddetin önüne geçilmesi ve yapanların ceza alması hedeflenmiştir.