İLKADIM KİTAPLIĞI – Müslüman ve Para / Hekimoğlu İsmail/M. Selçuk Özdoğan

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız! Bu ay sizlerle Timaş yayınlarından çıkan Hekimoğlu İsmail hocamızın kaleme aldığı Müslüman ve Para kitabını inceleyeceğiz.

Müslümanlar olarak kendimize şöyle bir soru sorsak acaba cevabımız ne olacaktır? Günlük işlerimiz içerisinde en çok yaptığımız eylem nedir? Namaz mı, infak mı, alışverişle ilgili işler mi? Aklımıza fazla gelmez ama en çok yaptığımız iş para ile ilgili işlerdir. Ekmek almaktan tutun da evimize aldığımız eşyalara varıncaya kadar sürekli bir ekonomik faaliyetin içerisindeyiz. Fakat bu ekonomik faaliyetleri yaparken, bu faaliyetlerin İslam’a uyup uymadığı nedense pek aklımıza gelmez.

Sürekli yaptığımız işler dini yaşantımız haline geliyor. Hâlbuki dinimizin yaşantımız haline gelmesi gerekmiyor muydu? Örnek verecek olursak. Kredi kartı ile yaptığımız faaliyetler arasında kredi kartı ile altın almak geliyor mu gelmiyor mu? Kredi kartı ile altın almanın caiz olup olmadığını hiç düşündük mü? Yoksa bu işlemi sürekli yaptığımız için zaten caiz hale mi geldi? Diğer ekonomik işlerimizin hepsini düşünelim şimdi? Benim para ile ilişkim de dinim nerede? Burada aslında hayatımızdan çıkardığımız efal-i mükellefin kavramı karşımıza çıkıyor. Yaptığımız işleri efal-i mükellefine göre teste tabi tutmalıyız. Benim yapacağım bu iş acaba hangi madde içerisine giriyor? Hayatımızı bu şekilde düzenlemediğimiz sürece dinimiz belli ibadetlerin içerisine hapsolmaktan kurtulamayacaktır.

Merhum Hekimoğlu İsmail’in Müslüman ve Para isimli eseri eski bir kitap ama bilinçli olarak gündemimize taşımak istedim. Çünkü günümüz Müslümanları yeni çıkan ekonomik faaliyetlere hiç araştırmadan giriyorlar. Girdikten sonra yaptığı işin yanlış olduğunu öğrenince kendine uygun fetvalar aramaya başlıyorlar. Maalesef ağlanacak halimiz var. Zamanında kredi çekme işinde de aynısı olmadı mı? Kredi çektikten sonra caiz mi değil mi diye araştırmalar başladı.

Kitabımız dokuz bölümden oluşuyor. Yazım tarihi itibarıyla eski olsa da konu olarak güncelliğini koruyor. Birinci bölümde Müslüman ve Para ilişkisi inceleniyor. Cümleler çok dikkat çekici:

“Evler, yollar, arabalar Avrupa…

Tabak tabak yemekler, masalar, pastaneler, lokantalar Avrupa.

Koltuklar, büfeler, kristaller Avrupa.

Bankalar, plajlar, okullar, grekomenler, danslar, balolar, diskotekler, meyhaneler, barlar Avrupa.

Günaydınlar, parlamenter sistem, kanunlar, anarşi, fraksiyonlar Avrupa.

Avrupalılar içinde şuurlu Müslümanlar kumsala düşmüş birkaç tane pirinç tanesi gibi. Pirinç gibi görünen taşlar da Avrupa.”