Yunus Keleş İlk 11’de

Yunus Keleş İlk 11’de

Yunus Keleş 1969’da Niğde’nin Fesleğen Köyü’nde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Nevşehir’de tamamladı. 1991’de Marmara Üniversitesi İlahiyat bölümünden mezun oldu. Fakültenin birinci yılında hafızlık yaptı. Eğitim dönemi boyunca medrese usulü tedrisata devam etti. Yüksek lisans döneminde öğretmenlik hayatına atıldı. Sırasıyla İstanbul, Nevşehir ve Bursa’da görev yaptı. 2010’da Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı oldu ve kurum değiştirdi. 2011’de doktorasını tamamladı. Halen uzmanlık görevine devam etmektedir. Evli ve beş çocuk babasıdır. Ak saçlı bu adam iyi derecede Arapça ve İngilizce, başlangıç seviyesinde de Farsça biliyor.

1.   Gençken ‘iyi ki yapmışım’ dediğiniz şeyler nelerdir?

İlkokul öğretmenimin yönlendirmesiyle babam beni liseye yazdıracaktı. Fakat çevremdeki ağabeylerimin teşvikiyle İmam Hatip Okulu’na iyi ki yazıldım.

Başta Zeki Soyak hocamız olmak üzere Osmanlı’nın son döneminde yetişmiş âlimlerden iyi ki doğrudan istifade etme imkânım oldu. İyi ki İstanbul’da Hüdayi tekkesi ve medresesinde eğitim alma fırsatı buldum.

İyi ki Enderun Eğitim Vakfı’nın Nevşehir’de oluşturduğu gençlik teşkilatında bulundum.

2.   Kendi gençlik döneminizle şimdiki gençlik arasında ne gibi farklar görüyorsunuz?

Bizim gençlik zamanımızda belli bir sorumluluk ve ciddi bir gayret havası vardı. Şu anda gençler arasında gerçek anlamda bir boş vermişlik hissediyoruz. Ciddi bir motivasyon eksikliği var. Hedef ve gaye insanı olma noktasında yeterli çalışmaları yapmadıklarını görüyorum. Bu çok ciddi bir açık. Bunun da eğitim sisteminden kaynaklandığını düşünüyorum. Oysa şimdiki gençlerin elindeki maddi imkanlar daha fazla. Mücadele için ellerinin uzanacağı alanlar daha yaygın. Ama himmet noktasında bir zaaf var. Himmet düşük, yüksek himmet sahibi değiller. Eğer sahip olunan değerler ve imkanlar güzel kanalize edilebilir ve hedef çitası yükseltilebilirse günümüz gençlerinin çağa damga vurabilecek adımlar atma imkanları var. Bu çağ onların çağı aslında. Dünyanın dönüm noktası onların dönemine denk geliyor. Tarihteki sayılı dönüm noktalarından birini yaşıyoruz. Bu da şimdiki gençliğin tam ortasına düştüğü bir durum.

3.   Şu an gündeminizdeki konu başlıkları nelerdir?

İslam hukukuyla ilgili güncel meseleler üzerinde makale çalışmaları yapıyoruz. Mesela farz-ı kifayenin İslam toplumunun kalkınmasındaki önemi, helal gıda ve sertifikasyon, faiz ve ticaret, namaz vakitleri ve hilal gibi konular. Diğer yandan tarih ve tarih felsefesi üzerinde yoğunlaşıyorum. Arapça ve İngilizce’den sonra şu an Farsça öğrenmek için gayret ediyorum.

4.   Heyecan’ı tanımlar mısınız?

Heyecan; hayatı hangi gaye ve amaçla yaşadığını derinden hissedebilmektir.

5.   Telaffuz etmekten hoşlandığınız kelimeler nelerdir?

Rahat/sakin ol. Bilmediğin bir şeyin peşine düşme. Derinlik. Gayret.

6.   Otokontrolünüzü nasıl sağlıyorsunuz?

Otokontrol… Yani murakabe. Murakabe; ihsan seviyesini en azından taklit seviyesinde de olsa sürekli nefse telkin etme. Yaşayamasak da, taklitle de olsa murakabe sistemi yani ihsan mertebesiyle Cenab-ı Hakkın her şeyi gördüğünü, duyduğunu ve bildiğini idrak edebilme şuurunda olursan en güzel otokontrol budur. Aynel yakin yapamasak da ilmel yakin yapabilme gayreti içerisinde olmamız gerekiyor.

7.   Dikkatinizi çeken Osmanlı padişahı hangisidir, niçin?

Yavuz Sultan Selim’deki bakış açısı ve dirayet çok farklı. Çağının en hareketli ve fırtınalı alanlarına girmiş birisi.

8.   Yakın tarihimizin bilinmesi gereken olayları sizce hangileridir?

Tanzimat’tan sonraki Batılılaşma süreciyle yaşanan fikrî mücadelelerin iyi incelenmesi lazım. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihteki yerinin iyi tespit edilmesi, hangi felsefî alt yapıya sahip olduğunun iyi irdelenmesi lazım. Günümüzde yaşadığımız sıkıntıların yakın çağdaki kökenleri nelerdir, hangi ihmal ve hatalar bu sıkıntılara sebep olmuştur iyi araştırılması lazım. Bunların tamirine yönelik atılması gereken adımlar üzerine kafa yormak lazım.

9.   Genç Adamlar’ın okumasını düşündüğünüz kitaplar nelerdir?

Riyazüs Salihin’in tercümeli şerhi var, Erkam Yayınları’ndan çıkan. Sonra, Abdullah Ulvan’ın Sahabe Hayatından Tablolar kitabı. Ardından Zeki Soyak hocamın Kıssalar ve Hisseler kitabı. Bir de Murat Kaya’nın Ebedi Yol Haritası İslam. Kadir Mısıroğlu’nun İslam Dünya Görüşü. Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı kitabı. Bunların haricinde genel olarak da Tarih ve tarih felsefesiyle ilgili kitapları öneriyorum (İbn Haldun’dan Tolstoy’a kadar başyapıtlar ve bunlara yapılan yorumlar okunabilir).

10.   Genç Adamlar’ın bilmesi gereken kavramlar sizce hangileridir?

Şeriat (ciddi anlamda tahlil etsinler). Marifet. Cihad (derinlikli bir şekilde işlenmesi lazım). Muaşeret. Hikmet. İrfan. Nizam. Hüküm. Nefs. Kalp. Sebat.

11.   Avrupai bir söylem olan Orta Doğu ifadesi size ne hissettiriyor?

Orta Doğu ifadesi yerine yeni üretilen bir kavram var: Batı Asya. Bu yeni ifade Mekke ve Anadolu endeksli bir söylem diyebiliriz. Yani bize daha yakın. Batılılar bencil oldukları için tarihi sadece kendi çizgilerinden itibaren seyretmeyi severler. Başka tarihleri üstünkörü geçerler. Hâlbuki dünya tarihinde asıl rolü oynayan onların Orta Doğu dedikleri Batı Asya bölümüdür. Tarihin en esaslı medeniyetleri burada kurulmuştur. Hasetlerinden dolayı bunu görmek istemiyorlar.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.