Yaygın Şeytan Çengeli

Bana, “şeytanın şu dünyada farklı insan tabakalarından en çok müşteri sayısına ulaştığı, çengelini en geniş dairede kullanma imkânı bulduğu saha hangisidir diye bir soru yöneltilecek olsa ve ben de cevap olarak futboldur desem, herhalde çokta isabetsiz bir cevap vermiş olmam.” diye düşünüyorum. Zira futbol bugün hem sporsal bir aktivite olarak hem de taraftar bazında takip edilen bir olgu olarak, izlenme boyutuyla oldukça yaygın, milyonların gündemini çok rahat bir şekilde işgal edebilecek bir cazibe gücüne sahiptir. Her geçen zaman diliminde daha da yaygınlık kazanarak devam eden büyük bir dünya kültür malzemesi olarak önümüzde durmaktadır.
İnsanlığın şu an şahit olduğumuz zaman diliminde böylesine yaygınlık kazanmış bir kültür malzemesini, şeytanın hizmet sahasının ve ilgi alanının dışında görmek, şeytanın bu sahayı ihmal edeceğini düşünmek, böyle bir öngörüde bulunmak herhalde basiretli bir Müslümanın yapabileceği bir şey değildir. Çünkü gün gibi açıktır ki şeytan, insanlığı kitlesel bazda uyuşturacak, pasifize edecek ve en nihayetinde Rabbi olan Allah ile bağlantısını koparacak büyük projeler üzerinde mesai harcamaktadır.
Esef ederek söylemek gerekir ki futbol bugün -faydalı görülebilecek taraflarını bir kenara bırakarak- birçok yönüyle şeytanın oldukça başarılı çalışmalara imza attığı ve şer emellerine kendisi vasıtasıyla çok kestirme bir yoldan ulaşabildiği bir mekanizmanın adı haline gelmiştir. Durumun dediğim gibi olduğunu görmek adına, tuttuğu takım için canını feda edebilecek kadar bir çılgınlığa sahip olan fanatiklere, taraftarı olduğu takımı kendisi için adeta bir dava edinmiş, hayatı tuttuğu takımının etrafında döndürme ve onun renkleri üzerinden anlamlandırma gibi ahiretimizi berbat edecek beyhude bir çabanın sahibi olan yığınlara, yeri geldiğinde “namazı terk edebilirim, kazaya bırakabilirim ama benim takımın maçını izlemeyi kesinlikle erteleyemem, ihmal edemem” cümlesini kurabilecek kadar alabora olmuş, sahibi olan Allah’ın hakkına karşı bu kadar körleşmiş bir zihniyet alt yapısına sahip olan tiplere, dünya kumar lobilerinin hangi düzenek üzerinde kümelendiğine, meşin yuvarlak etrafında adeta hipnotize olmuş taraftar kitlelerine bakılabilir. Bu, sayısını daha da artırabileceğim örnekler ne yazık ki uzaydan gelen örnekler değil, dünyamızdan objektiflere yansıyan reel karelerdir.
Bağımlılığın her çeşidi hiç şüphesiz ciddi riskler taşımaktadır, dinimizin akıbeti açısından bakıldığında. Zira sahip olduğumuz her menfi bağımlılık, süreç içerisinde ciddi zemin kayıplarına, eksen kaymalarına ve kulluğun yaşanması gereken sıcak atmosferinden uzaklaşmak gibi fena sonuçlara doğru sürüklemektedir bizi! Bugün nesillerimizin karşı karşıya kaldığı en tehlikeli bağımlılık çeşitlerinden belki de en başta geleni -kanaatimce- futbol bağımlılığıdır. Bilhassa takım tutkunluğu olarak kendisini gösteren bu bağımlılık çeşidi, kişinin zihin ve kalp dünyasını çok yüksek bir cazibeyle kuşatmakta ve esir almaktadır. Böylesi bir işgalin kucağında olan kitlelerin Allah’a olan kulluklarının sıhhatinden ne kadar emin olunabilir ki? Onların kalplerinin ritim ayarı, tuttukları takımın attığı golle doğru bir orantıya sahipken o kalpte Allah’a çok büyük bir yer ayrıldığını kim iddia edebilir ki? Randevularını namaz vakitleri üzerinden değil de maç saatleri üzerinden ayarlayan bir nesli, nasıl ve ne şekilde Allah’ın hak davasına ikna edebiliriz ki? Ezanların çok gür bir sedaya sahip olduğu memleketimizde, bir derbi maça olan kilitlenmişlik ezanı duyulmaz ve hissedilmez hale getirebiliyorsa bilmem tehlikenin boyutu anlaşılmış olur mu?
Hülasa sözü getirip bağlamak istediğim ve çözüm önerisi mahiyetinde geleceğim son nokta şudur; Evet, bugün Müslümanlar birçok boyutuyla şeytanın ve şeytanlaşmış şer sistemlerin hedef tahtasındadırlar. Onların nefes aldırmamaya ahdettikleri kitlenin ta kendisidirler. Dünyadan sürgün etmek mümkün olsa bunun uygulanmak istendiği ilk blokun adıdır Müslümanlar… Zira Müslümanların bugün müspet manada varlığı ve adil otoritesi hatta bunun hayali bile şer odaklarının uykularını kaçırmak için yeterli bir sebeptir. Hedefi rıdvânullah ve ebedi cennet olan Müslümanların aleyhine işleyen bu kadar olumsuz süreçlere rağmen biz, imanımızdan aldığımız bir mukâvemet ile ayakta durmak ve ayakta tutmak zorundayız. Yazımın ortalarında da ifade ettiğim gibi bugün insanlığı ve daha özelde Mü’min nesilleri tehdit eden bağımlılık unsurlarından bir tanesi de futbol bağımlılığıdır. Kesinlikle basite alınmaması gereken bir meseledir. Doğduğu günden itibaren bir takımın renkleri ile donatılan yavrular, ileride önü alınamayacak olan bir sürece itilmiş olabilirler aslında. Ailenin tuttuğu takımın ilk on birini ezbere saymasından mutluluk duyduğumuz minik yürekler, çok ama çok tehlikeli bir virajı dönüyor olabilirler. Ve ne yazık ki, nasıl ki bir tane sigara ile başlanan bir bağımlılık, sonu kansere varacak bir süreci başlatmış olabiliyorsa aynı şekilde basit görülen ve önlemi alınmayan bir futbol furyası, takım tutkunluğu da hiç tahmin edilemeyecek olan bir sonun başlangıcı olabilir, Allah korusun! Çok abarttın bu meseleyi seslerini duyar gibiyim evet ama, yaşadığım tecrübelerin bu cümlelerin satırlara dökülme sebebi olduğunu da bilmenizi isterim…
Sözlerimizin sonu “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun…”