Yaşam Koçunuzu Seçtiniz

Uyarı!! Bu yazı vakit kaybıdır; vebal kazandırır.
Yaşam koçunuzu seçtiniz.
Yaşam koçu… Yani hayatımızı yönlendirmemize yardımcı olacak bir rehber. Evet… Kesinlikle siz de bir yaşam koçu seçtiniz kendinize. Düzenli ders çalışmak için dershane köşelerinde bir rehber öğretmen bularak planlı ders çalışmayı öğrenmesini beklediğiniz çocuklarınızı hatırladınız mı? İşte onun gibi bizlere de plan yapan yaşam koçumuz var. Kim diye sormadan önce günlük öğütlerinden birkaç kesite değinelim.
- Kahvaltı
- Temizlik
- Yemek hazırlama
- Mesai saatleri
- Dinlenme/eğlenme saati
- Dizi saati
- Haber saati
- O tarz senin bu tarz benim saati
Peki ya haftalık…
- Altın günü
- Soffppet günü
- Alışveriş günü
- Dinlenme/ Eğlenme günü
- Ziyaretler günü
- Sendrom günü
Saat saat belirlenmiş bir programı hiç bir zaman salık vermeyiz. O yüzden günlük ve haftalık planlarımızı tek tek belirtmek yerine o konuda zat-ı muhteremlerinizi şahsî muhasebeye davet ediyoruz.
Şimdi sıra aslolan soruya geldi. Yaşam koçu yerine “Hayat Rehberimiz kim?” diye sorulsa daha tanıdık bir seda olur sanırım. El-cevap: Salat-u Selam üzerine olsun Peygamber Efendimiz değil mi? Hani Rıdvan beyatinde ben de olsaydım diye gözyaşı döktüğümüz hani Hasan El-Benna ile tek yürek olup rabia selamı ile verdiğimiz sözler vardı ya…
“ Gayemiz Allah,
Önderimiz Resulullah,
Anayasamız Kur’an,
Yolumuz cihad,
En büyük arzumuz Allah yolunda şehit olmaktır.”
Bir de baktım ki rabia selamı olmuş izci selamı… Söylediğimiz marşlar 23 Nisan'da dile getirilmeyecek kadar basite alınmış. "Adı için yaşamak" derken yaşam koçumuzun sunduğu tavsiyelere birer "aşırılık" damgası vurmuşuz. Terazimiz de şaşmış… Ölçü almayı bilmeyen terziye takva elbisesi diktirmişiz. Halbuki Hayat rehberimizin en temel ölçüsü ezanı işitir işitmez namaza koşmak değil miydi? "Dur hele şunu da yapıym kılarım." dediğimiz namazlar hangi planın parçası… "Evimizin direği babalarımız."derken değer bildiğimiz söz "Dinin direği namazdır." derken mi altın ısırmaya dönüyor.
Günlük zikirler, nafile namazlar, okunan cüzler, pazartesi ve perşembe tutulan oruçlar, ilmî okumalar, tefekkür saatleri, aile ile pozitif zaman geçirme konularına dem vurarak heyecanınızı kamçılamak istemem. Direğimiz sağlam olsun yeter ki…
Ama yetmiyor işte… Gençlerin günlük planları, en iyimser haliyle Teog, Ygs, Ales, Kpss gibi hatta direkler üzerine çakılmış, ebeveynlerin de "Eşleriniz ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın” ayetine muhatap olabilecek birçok işler üzerine kurulmuş. Dini, namaz direği üzerine kuran Yaşam koçumuzla pek de uyuşmayan bir plan değil mi? Yok yok, “Zaten namaz kılıyoruz da… İşte asıl sorunlar başka şeyler…” dediğinizi işitir gibiyiz. Ama bu âcizin bize sunmaya çalıştığı tek arzusu: EZANAMAZla ayrılmaz bir bütündür anlayışında ol(a)mayan hayatlarımıza bir çağrıdır, namaz kılmayanlara bir ültimatom mektubu değil.